Ömer Lütfi Akad'ı kaybettik
20 Kasım 2011 09:34 tsi
Muhasebeci olmak isteyip gönlünü sinemaya kaptıran ustaların ustasının ölümü sanat dünyasını yasa boğdu.
Türk sinemasının "Koca Çınarı" olarak bilinen yönetmeni Ömer Lütfi Akad 95 yaşında hayatını kaybetti. Muhasebeci olmak isteyip gönlünü sinemaya kaptıran ustaların ustası Akad'ın ölümü sanat dünyasını yasa boğdu.
Ünlü sinema yönetmeni Ömer Lütfi Akad, 95 yaşında İstanbul'da vefat etti. Yaşlılığa bağlı olarak evinde hayatını kaybeden Akad için ilk olarak, 20 yılı aşkın süre öğretim üyeliği yaptığı Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü'nde 21 Kasım Pazartesi günü saat 13.00'te tören düzenlenecek. Aynı gün ikindi vakti Levent Camisi'nde gerçekleştirilecek cenaze töreninin ardından Akad'ın naaşı, Ulus Mezarlığı'na defnedilecek.
İLK FİLMİ REKOR KIRDI
Türk sinemasının çınarı olarak bilinen yönetmen 2 Eylül 1916 yılında İstanbul'da doğdu. 1938 yılında Galatasaray Lisesi'ni, 1942 yılında İstanbul Yüksek İktisat ve Ticaret Okulu'nun maliye bölümünü bitirdi. Muhasebeci olmak istemeyen istemeyen Akad gönlünü kameralara kaptırınca okuduğu bölümü bir kenara attı. Sinemaya, Şakir Sırmalı'nın yönettiği Domaniç Yolcusu (1946) adlı filmde yapım yönetmenliği yaparak ilk adımını attı. 1948 yılında ilk filmi, Vurun Kahpeye'yi yönetti. Bu film dönemin hasılat rekorlarını kırdı.
AYHAN IŞIK'I ÜNE KAVUŞTURDU
1952 yılında gerçek bir olaydan esinlenerek yapılan ve Ayhan Işık'ı üne kavuşturan film, Kanun Namına Akad'ın baş yapıtlarından biri oldu. Bu filmle birlikte "Polisiye türdeki kent filmleri" furyasını başlattı. 1955 yılında Yaşar Kemal'in senaryosunu yazdığı, Beyaz Mendil'le ikinci büyük çıkışını yaptı. Attila İlhan'ın senaryosunu yazdığı, Yalnızlar Rıhtımı (1959) o dönem büyük tartışmalara yol açtı.
GELİN, DÜĞÜN VE DİYET ÜÇLEMESİ
Yılmaz Güney'le 1967 yılında birlikte yaptığı, Hudutların Kanunu Akad sinemasının dönüm noktasıdır. Bu filmden sonra Türk sinema tarihinin en önemli üçlemesi olan, Gelin, Düğün ve Diyet ile; Türkiye'de iç göç sorununu ele alan filmler yaptı. 1964 ve 1974 yılları arasında 10'a yakın belgesel ve TV filmleri çekti.
100'ÜN ÜSTÜNDE FİLMİ VAR
Belgeseller çeken ve senaryo yazarlığı yapan Akad'ın, 100'ü aşkın filmi bulunuyor.
Ödülleri
1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi 2. Dram Filmi Ödülü, 'Hudutların Kanunu'
1968 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi 2. Film Ödülü, 'Vesikalı Yarim'
1974 Antalya Altın Portakal Film Festivali, En İyi Yönetmen, 'Düğün'
Atilla Dorsay: Ustalığı tartışma ötesidir
Ömer Lütfü Akad'ın Türk sinemasındaki önemli bir ustalığı ve öğretmenliği tartışma ötesidir. Hülya Koçyiğit, Türkan Şoray gibi starlara da yeni ufuklar açmıştır.
Ömür Gedik: Çok büyük kayıp
Türk sinemasının en büyük ustalarından bir tanesini kaybettik. Çok büyük bir kayıp. Pek çok genç yönetmen onu örnek aldı.
Halil Ergün: Kendisiyle çalıştım
Çok üzüldüm. Kendisiye iki film setinde çalışma şansım oldu. Sinema hayatımda ilk kez böyle keyif aldığım bir yönetmen oldu.
Halit Akçatepe: Yerine kimse gelmedi
Çok değerli bir sinemacıydı. Türk sinemasının öncülerinden biridir. Onun yerine hala büyük bir yönetmen gelmedi. Nur içinde yatsın.
Hale Soygazi: Sinemanın temel taşı
Çok üzgünüm.Çok önemli bir sinemacıydı. Türk sinemasının temel taşlarından birini .
ÖMER LÜTFİ AKAD'I BÖYLE ANLATMIŞLARDI:
Türkan Şoray: Oyunculuğumun dönüm noktası oldu
Benim sinema yaşamımda onunla çalışmak dönüm noktası oldu. Kalıplaşmış melodram oyunculuğundan geçiş dönemim oldu. Akad sevecen, sezgileri güçlü, kendinden emin ve çok nazik bir insan.
Hülya Koçyiğit: Bana yolumu gösterdi
Birlikte çalıştığımız ilk filmde, Lütfi Akad benim için sadece bir yönetmen değil, aynı zamanda bir eğitmen, bir yol gösterici oldu. Yeteneğimi geliştirmek, yeni gerçek bir yol çizmek için kendime sorular sormaya başlamıştım. Mesleğime tutkuyla bağlı olduğumu, nasıl ciddiye aldığımı, farklı karakterleri talep ettiğimi gören Lütfi Bey, benimle çok önem verdiği o üçlemesini gerçekleştirdi.
Yavuz Turgul: Ustaların ustasıdır
Akad kişiliğiyle, ciddiyetiyle, işine duyduğu saygıyla, sinemaya verdiği önemle ustaların ustası sıfatını sonuna kadar hak etmiş bir pirdir. Genç sinemacıların ustanın filmlerini tekrar tekrar izlemelerini öneririm.
Çağan Irmak: Babam ve Oğlum'u ona ithaf ettim
O benim ilham kaynağımdır. Onun 'Gelin', 'Düğün', 'Diyet' filmlerini çok küçükken izlemiştim. O çocuk yaşımda bu filmlerin diğerlerinden farklı olduğunu hissettim. Ben Lütfi Akad'ın bir dâhi olduğunu düşünüyorum. Bugün bile 'Vesikalı Yarim'i izlediğimde şaşırıyorum nasıl o dönemde böyle bir çağdaş film çekebilmiş diye. Bunun için ben de filmimde ona teşekkür etmek istedim.
bugün
Bu haber 724 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle