En Sıcak Konular

Gül'ün ardından 10 gözlem

0 0 0000 00:00 tsi


1. Belge: Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile ABD'li mevkidaşı Condoleezza Rice'ın geçen hafta, Washington'da duyurdukları "Paylaşılan Vizyon" belgesi, son yıllarda inişli çıkışlı seyreden Türk-Amerikan ilişkilerini, "stratejik ortaklık" diye tanımlıyor. Geniş bir işbirliği çerçevesi çizen belge, hem referans, hem de niyet beyanı olarak önemli. Belgenin asıl değerini ise, kağıt üzerindeki hükümlerin, iki ülkenin politikalarında ne derece karşılık bulacağı belirleyecek.

2. Kamuoyu: Belge, öncelikle Türk kamuoyuna yönelik. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried, "Son beş yılda Türklerle daha iyi iletişim kurabilmeliydik" diye özeleştiri yapıyor; Gül ise, Amerikan karşıtı söylemin, Türkiye'de siyasi ve ticari popülizm amacıyla kullanılmasından şikayetçi. Kağıt üzerindeki güçlü dayanışma ifadesi ile toplumumuzun ABD'ye olumsuz bakışı arasındaki uçurum aşılamazsa, belgenin işlevi de sınırlı kalır. Hükümet, belgenin lafzına ve ruhuna yüksek sesle sahip çıkabilmeli.

3. Diyalog: Çeşitli diyalog mekanizmaları öngörmesi, belgenin en yararlı yönü. Belgede açımlanmıyor, ama tarafların kritik konulara odaklı özel kanallar yaratması gerek. Genelde, Irak'ın geleceği, özelde de Kürt özerkliği, PKK varlığı ve Kerkük, bu kritik konuların başında. Dış İlişkiler Konseyi'nin geçen ayki raporundan esinlenerek, Türkiye-Irak-ABD üçlü mekanizmasının yanında, Iraklı Kürt liderleri de kapsayacak, sivillerle birlikte askerlerin de katılacağı daha geniş bir diyalog forumu yaratılmalı.

4. Kandil: Belgenin "PKK ile mücadele" hedefini zikretmesi önemli. Ama ABD'lileri "PKK konusunda mahcup" gördüğünü söyleyen Gül de iyi biliyor ki, PKK'ya karşı K. Irak'ta somut önlem alınmadıkça, bu hedef hayata tam geçmeyecek. ABD'lilere göre, ilk aşamada, örgütün pasifize edilmesi; bölgedeki siyasi, askeri ve mali etkinliğinin önlenmesi gerek. PKK'nın Irak'tan sökülüp atılmasını kolaylaştıracak adımın ise, "yeni ve uygulanabilir bir 'eve dönüş' düzenlemesi" olacağı belirtiliyor.

5. Ortadoğu: Ankara'nın, İsrail-Filistin gerginliğini yatıştırmak için devreye girmesi, Washington'da takdir topladı. Prof. Ahmet Davutoğlu'nun Hamas'ın siyasi lideri Halit Meşal'e baskı yapması için Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'la görüşmesi, Gül-Rice gündemine de damga vurdu. Ancak "Meşal'i ağırlamamız doğruydu, yeniden de görüşürüz, zaten bölgeden bu yönde talep var" diyen Ankara ile Washington'ın, Hamas'a ve son tırmanışın nedenlerine bakışı birbirinden çok uzak. İsrail (ve ABD), bir yandan Ankara'nın yardımını isterken bir yandan da Ankara'dan gelen açıklamaların "İsrail karşıtı" tonundan rahatsız. Türkiye, bu krizin sonunda Washington'da, "Esad'a ve Meşal'e yakınlığı" sayesinde prim toplayıp konjonktürel bir ironiye imza atabilir. Ama zemin kaygan; şimdi "Hamas konusunda haklı çıktık" diyen AKP'liler, her an kendilerini, ABD'den biraz daha uzaklaştırıp, "İslamcı" kimlikle biraz daha özdeşleştirecek bir patinaj halinde bulabilirler.

6. İran: Gül 'ün Tahran'ı nükleer silah çabasından vazgeçirme amaçlı temasları, Washington'ı memnun ediyor. Ancak ABD'li yetkililer, Türkiye'yi, Tahran'a sunulan uluslararası paketin koşullarını yeniden yorumlamaması için de uyarıyorlar. ABD açısından, "Solana ile Laricani arasında konuşulanlar esas"; Gül'ün izlenimleri ise, "İranlılarla yüz yüze edinildiği için yararlı."

7. Kıbrıs: Ortak belgenin, bize göre "yıldızlı" cümlesi, Kuzey Kıbrıs'ın izolasyonuna son verme kararlılığını vurgulayan cümle. ABD'nin bu yolda yeni adım atması, "Yeşil Hat'ta Serbest Bölge" benzeri fikirler için bastırması şart. Türkiye'nin AB yolunda "tren kazası" yaşamasını istemeyen Washington'ın, Kıbrıs konusunda pasif kalma lüksü yok.

8. Rice: Türk-Amerikan işbirliğinin Washington'daki hamisinin Rice olduğu, geçen hafta yeniden kanıtlandı. Rice, Başkan Bush'a yakınlığı ve dış politikaya damgasını giderek daha fazla vurması nedeniyle azımsanacak bir hami değil.

9. Hava: Buna karşın, Türkiye'nin Washington'ı en iyi bilen diplomatlarından birinin, Gül ziyareti esnasında söyledikleri not edilmeli: "Havayı olumsuz gördüm. Rice, sahip çıkıyor, ama onun dışında her yerde, Türk-Amerikan dostluğunun sorgulandığını işittim. Doğrusu, ortamı çok daha yumuşamış bulmayı beklerdim."

10. Erdoğan: Başbakan'ın randevu talebini, Washington'da yeniden ele alan Gül, ziyaretin "eylül-ekim gibi" gerçekleşeceğini söyledi. Erdoğan'ın ABD ziyareti, Türkiye'deki siyasi ortamdan da etkilenecek. Başbakan, içteki gerginliğin öznesi gibi algılandıkça, Bush da kendisiyle arasına mesafe koyacaktır.

Geçen hafta bu sütunda, Filistinli militanlarca kaçırılan İsrailli asker Gilad Şalit'ten "yüzbaşı" diye söz etmiştim. Şalit onbaşıdır. Düzeltir, özür dilerim. YÇ

Bu haber 253 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,885 µs