En Sıcak Konular

Kılıçdaroğlu: Suriye'de demokrasi yoksa bize ne

12 Ekim 2012 18:31 tsi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Bir başkasının içişlerinden bize ne? Suriye'de demokrasi yokmuş. Dönüp kendine baksana, kendi ülkende demokrasi var mı?' dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Antalya İl Başkanlığı'ndaki programın ardından bir süre önce kanser teşhisi konan Konyaaltı Belediye Başkanı Muhittin Böcek'in eşi Havva Böcek'i evinde ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleşen ziyaretin ardından bir restoranda yemek yiyen Kılıçdaroğlu, daha sonra Muratpaşa Belediyesi tarafından Varlık Mahallesi'nde yaptırılan kapalı halk pazarının açılış törenine katıldı.

Kılıçdaroğlu, açılışta yaptığı konuşmada, herkesin hayatının bir döneminde halk pazarını ziyaret ettiğini, pazarlardan alışverişin ayrı bir tadı olduğunu kaydetti. Esnafın da malını en iyi koşullarda satmak istediğini belirten Kılıçdaroğlu, kapalı pazar yerinin yapımındaki emeklerinden dolayı Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen'e teşekkür etti.

Esnafın ve vatandaşların, huzurlu bir alışveriş istediğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğlu, aydınların da huzurlu bir Türkiye, herkesin birbiriyle barışık olduğu, birbirine selam verdiği, gülümsediği bir Türkiye istediğini anlattı.

Böyle bir Türkiye'ye özlem duyduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Şimdi yurttaşlarda büyük bir kaygı var. 'Ne olacak bu ülkenin hali? Savaş mı çıkacak, çocuklarımız askere mi gidecek?' diyorlar, 'Yeni şehitler mi gelecek, ne olacak bu memleketin hali?' diyorlar. Savaş, Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi 'Zorunlu olmadıkça bir cinayettir'. Mustafa Kemal Atatürk nelere karşı savaştı bir bakalım. Bir, emperyalist güçlere karşı, yani Türkiye'yi işgal edenlere karşı, yedi düvele karşı namusuyla milleti arkasına alarak mücadele etti. İki, yoksulluğa karşı mücadele etti. Üç, Cumhuriyet'in kuruluş yıllarında sıtma Anadolu'nun her yerine yayılmıştı. Sağlıklı bir toplum, huzurlu bir toplum yaratmak için onunla da mücadele etti, yani savaştı. Dört, savaş meydanlarında gencecik insanlar, babalarımız, dedelerimiz şehit olmuştu, çocukları yetim kalmıştı. 1921 yılında Çocuk Esirgeme Kurumu'nu kurdu. Yoksullukla savaş etti, ama onun arkasından çocuklarımıza güzel bir Türkiye vermek için onlara iyi olanaklar sağladı ve onun da mücadelesini verdi. Yetmedi. Ekonomide geriydik. Bir toplu iğne bile üretemiyorduk, onun da savaşını verdi. 10 yılda 10 milyon genç yarattık ve demir ağlarla ördük bu ülkeyi. Ne diyor Mustafa Kemal Atatürk, (Savaş meydanlarında kazanılan zaferler ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça ülke bağımsızlığını kazanamaz) diyor. Onun da mücadelesini verdi. Bakın kendi Türk Lirası'nı basacak Merkez Bankası yoktu. 1930 yılında kurdu. 1930 yılında babalarımız bizim matbaalarda basılan, Merkez Bankası'nın bastığı Türk Lirası'nı eline aldı. O da yetmedi, 1925 yılında Kayseri'de uçak fabrikası kurdular. 9 yıl sonra 1934'te Kayseri'den uçan ilk uçak, Ankara'ya indi. Yolsuzluğa karşı da mücadele verdiler ve arkasından şunu eklediler: Yurtta da barış istiyoruz, dünyada da barış istiyoruz.''

-''Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni her hafta okuyun''-

Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal Atatürk'ün ülkesinin bağımsızlığını savunurken özgürlük ve demokrasiyi de özlem olarak içinde tuttuğuna dikkati çekti. İnsanların düşüncelerini özgürce dile getirmesi, gençlerin okuyup daha iyi yetişmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, ''Yaşı ne olursa olsun, zihni genç her yurttaşımın Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni her hafta okumasını isterim. Bugünkü koşulları daha iyi görülmesini sağlayacak'' dedi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin en fakir olduğu dönemlerde dahi hiç kimseden beş kuruş para almadığını anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Çok partili hayata geçtiğimizde Merkez Bankası'nın kasamında 176 ton altın vardı. Hiç kimseye avuç açmadılar, yalvarmadılar. Yollarını yaptılar, Anadolu'nun her tarafına şimdi sata sata bitiremedikleri o fabrikaları yaptılar. Sonra üniversiteler kurdular, bakanlıklar kurdular, köy enstitüleri yaptılar, her şeyi alın teriyle yaptılar, kimseye yalvarmadılar, kimsenin önünde diz çökmediler. Şimdi geldiğimiz noktaya bakalım. Hiçbir komşuyla düşman değillerdi, Suriye ile düşmanız, Irak ile düşmanız, İran ile düşmanız, en son da Rusya ile kapıştık. Niçin, hangi gerekçeyle? Savaş bizim neyimize. Hangi gerekçeyle biz savaş istiyoruz? Yemen çöllerinde bizim dedelerimiz yatıyor. Libya'da bizim dedelerimiz, Kafkaslar'da yatıyor, Balkanlar'da var, ağır bedeli her yerde ödedik. Hala ders olmadı bunlara. Bizim yönümüz çağdaş uygarlık yönü. Bizim yönümüz etik değerlerin yüksek olduğu bir demokrasidir. Bizim yönümüz hiçbir zaman Ortadoğu'nun çöllerine yönelik olmamıştır.''

-''Dönüp kendine baksana''-

CHP olarak Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada barış içinde yaşaması için çabalayacaklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bir başkasının içişlerinden bize ne? Suriye'de demokrasi yokmuş. Dönüp kendine baksana, kendi ülkende demokrasi var mı? Binlerce üniversite öğrencisi içeride. Niye üniversite öğrencileri hapiste olur? Anneleri babaları bu çocukları üniversiteyi kazansın diye az mı emek harcadılar. Ne umutlar bağladılar o çocuklara. Parasız eğitim isteyen bir çocuk hangi demokraside hapse atılır. Bunun adı demokrasi olmaz. Gazeteciler, milletvekilleri hapiste. Mahkum olmamış milletvekilleri hapse mi atılır? Neymiş, beyefendinin arzusu böyleymiş. Kendi ülkende demokrasi yok, başkalarının isteği üzerine 'Suriye'de demokrasi yok' diye aslan kesilirsin. Şunu unutmayın. Her ülkeye demokrasinin gelmesini isteriz. Her ülkede insan hakları kalitesinin yükselmesini isteriz. Her ülkede kadın erkek eşitliği isteriz. Her ülkede kadınların daha fazla siyasete girmesini isteriz. Her ülkede gençlerin kendi sorunlarına sahip çıkmasını isteriz, ama bunun bedeli hapse girerek olmamalı, bunun bedeli başka bir ülkeye müdahale ederek olmamalı. Sanki Suudi Arabistan'da demokrasi var, Katar'da demokrasi var, Suriye'de yokmuş. Parayı Suudi Arabistan veriyor, parayı Katar veriyor. Silahı da sen veriyorsun, 'Git kardeşini öldür' diye. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir olay yaşandı mı hiç? Başka bir ülkenin askerleri ellerinde silahlarla bizim ülkemize geliyorlar, burada kamp kuruyorlar. Parlamentodan izin alındı mı? Hayır. Nasıl oluyor bu? Onun için her yurttaşımın düşünmesini istiyorum. Her yurttaşımın arkadaşlarını, kardeşlerini, akrabalarını, dostlarını, komşularını ikna etmelerini istiyorum. Türkiye'nin yeni bir iklime, huzura ihtiyacı var. Sabah huzur içinde insanlar kalkmalı, gazetelere korkuyla bakmamalı, 'Yarın ne olacak?' diye kaygı duymalı. Biz huzurdan barıştan yana bir politika izleyeceğimize söz veriyoruz. Bizim sözümüz halkın sözüdür.''

-''Sosyal demokrat belediyelerin olduğu yerler huzurlu''-

CHP Lideri Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin çalışmadığı, AK Partili belediyelerin ise çalıştığına yönelik bir algı yaratılmaya çalıştığını savundu. ''AKP'li belediye çalışıyor'da doğruluk payı var. Malı götürmek için olağanüstü çaba harcadıklarını biliyorsunuz'' diyen Kılıçdaroğlu, CHP'li belediyelerin ise kendilerine değil, halkı için çalıştıklarını kaydetti.

Törene Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen'in de katıldığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, Büyükerşen'in denizi olmayan Eskişehir'de kurduğu plajları anlattı.

Kılıçdaroğlu, insanların sosyal demokrat belediyelerin olduğu yerlerde huzur içinde yaşadığını belirterek, şöyle dedi:

''İstanbul'a bakın. İstanbullu nefes almak için Beşiktaş'a gider, Kadıköy'e, Bakırköy'e gider, Avcılar'a gider. Sosyal demokrat belediyeciler halka sosyal hizmet vermek konusunda ellerinden gelen her türlü çabayı gösterir. Bütün belediye başkanlarımıza yaptıkları mücadele dolayısıyla teşekkür ediyorum. Onlar iktidarın baskısı altında, savcı bir taraftan, polis bir taraftan, müfettiş, İçişleri Bakanlığı bir taraftan.. Hangi taraftan gelirseniz gelin, gelmezseniz namertsiniz. Ne yaparsanız yapın halka hizmet etme yolundan onları alıkoyamazsınız.''

Kemal Kılıçdaroğlu daha sonra pazar yerinin açılış kurdelesini kesti.

aa

Bu haber 674 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,617 µs