''Gidecek olan silahını bırakıp gider''
29 Mart 2013 19:37 tsi
Başbakan Erdoğan katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi.
Başbakan Recep Tayyip canlı yayınlanan CNN Türk-Kanal D ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Terörün son bulması için yürütülen çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, vatandaşlarla yaptığı görüşmelerde sürece desteğin yüksek olduğunu kaydederek, bu durumu ''geleceği satın almak'' olarak nitelendirdi.
Yaptırdıkları kamuoyu araştırmasında çözüm sürecine desteğin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 77, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde ise yüzde 80'den fazla olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Canı yanan bölge orası. Maddi ve manevi kayıplar var, yıllar yılı'' dedi.
Pazarlık yapmadık
Başbakan Erdoğan, ''Bu örgüt ne istedi ve ne elde etmeyi umuyor ki bu süreçte uyum gösteriyor'' sorusu üzerine şunları söyledi: "Bu süreç içinde, biz daha önceki MİT Müsteşarım Emre bey döneminde biz ada görüşmelerini başlattık. Bunları niye başlattık. Hepsi bugünlerin belki de bir ön hazırlığıydı, çalışmasıydı ve bütün bunları yaparken, asla bunları biz bir pazarlık konusu yapmadık, yapamazdık.''
Karşılık değil, amaç uğruna bunu yapıyoruz
Zaman zaman, ''genel af'' konusunun gündeme getirildiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, ''Biz, kendi yargılamalarımızın silsilesi içinde, bizler devlete ait haklar konusunda af yetkisi kullanabiliriz ama şehitlerimizin veya bir maktülün hakkının affını sağlayamayız" diye konuştu.
Geçmişte, Uşak'ta bir konuşmasında bu konuyu gündeme getirdiğinde kendisine 'Yoksa şeriatı mı getireceksin' denildiğini hatırlatan Erdoğan, ''Böyle bir yetkim olamaz. Şimdi bize kalkıp da 'ne karşılığı' diyenlere ben şu cevabı veriyorum : Karşılık değil, bir amaç uğruna bunu yapıyoruz" dedi.
Bunu söyleyen bizi iyi anlamamış
Başbakan Erdoğan, muhalefet tarafından gündeme getirilen, ''al başkanlığı ver özerkliği veya Öcalan'a af değil ama ev hapsi'' iddialarının hatırlatılması üzerine şunları söyledi : ''Bunu geçmişte de söyledim. Ev hapsi falan böyle bir şey asla sözkonusu değildir. 'Al başkanlığı ver şunu...' haşa. Bunu söyleyen bir defa bizi iyi anlamamış. Eğer bizim böyle bir derdimiz olsa biz kalkıp da tüzüğüne '3 dönem arka arkaya milletvekilliği yapan dördüncü dönem ayrılmak durumundadır' ilkesini getirmez"
Türkiye'nin bölgede güçlü olmasını kimse istemiyor
Başbakan Erdoğan, ''Geçmişteki yanlışlar yapılmazsa sürecin iyi gideceğini söylediniz. Geçmişteki yanlışlar derken, çekilirken çekilenlerin vurulması mı? Bunu önlemek için ne yapacaksınız?'' sorusu üzerine ise şunları kaydetti: ''Burada iki başlık çok önemli. Bir, bu işi provoke etmek isteyen içerde bazı mahfiller olabilir. İki, dışardan bazı mahfiller olabilir çünkü Türkiye'nin bölgede huzurlu ve güçlü olmasını açık söylüyorum kimse istemiyor.
Geçmişte biz alan eldik ama şimdi veren el olduk..Dikkat ederseniz ben sık sık, 'silahların bırakılması' diyorum çünkü bırakılmaması, sıkıntı doğurabilir çünkü silahlı olan birisinin geçtiğini olur ya görmeleri halinde, 'ha bu silahlı olduğuna göre acaba.''
Bırak, silahsız olarak geçişini yap
Erdoğan, silahıyla birlikte çekilme sırasında hukuki meselelerin de çıkabileceği yönündeki bir hatırlatma üzerine ise ''O da çıkabilir. 'Sen buna nasıl bir müsaade edebilirsin'' dedi.
Başbakan Erdoğan, askerlere bu yönde bir talimat verilip verilmediğinin sorulması üzerine ise şöyle devam etti: ''Bunlar kalkıp, hukuk devletinin içindeyiz her şeyden önce. Hukuk devletinin içinde hukuk devletinde yol geçen hanına çevirmek diye bir şey tabi ki olmaz. Bunlar, o geliş gidiş yollarını gayet iyi bilirler. Suriye'yle 910, Irak'la 380-400 kilometre hududumuz var. İran hududu var. Buralar devasa bir sınır. Biz hep şunu söyledik halen de onu söylüyoruz. Silah değil, siyaset buna doğru bir yaklaşımın kesinlikle telkinini biz de yapıyoruz ve bunu da özellikle bekliyoruz. Dolayısıyla niye silah. Bırak, silahsız olarak geçişini yap.''
Gidecek olan silahını bırakıp gider
Erdoğan, ''Gidecek olan silahını nereye bırakırsa bıraksın, gömerse gömsün o bizi ilgilendirmiyor, bırakıp gider. Çünkü, aksi takdirde provokasyona bu iş çok açıktır. 'Yasal zemin' denildiği zaman, hazırlanacak yasal zeminler anayasa hükümlerine aykırı olamaz. Biz, şimdi anayasaya aykırı bir yasal zemin nasıl oluşturabiliriz. Bu işin muhatabı hükümettir'' dedi.
aa
Bu haber 792 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle