En Sıcak Konular

Koç: Devletle kavga etmeyiz

2 Mart 2014 15:17 tsi
Koç: Devletle kavga etmeyiz "Ankara ile aramızda çok ciddi dezenformasyon yapılıyor. Bizim hükümete yakın olmamızı istemeyen bir kesim var."

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç ile Hürriyet gazetesinden Cansu Çamlıbel'in yaptığı röportajdan ilgili kısımlar:

- Türk ekonomisi son 11 yılda çok büyük ivme gösterdi tek parti yönetiminde. Ak Parti döneminde Kemal Derviş'in 2001 yılında başlattığı ekonomik reformlara neredeyse harfi harfine uyuldu. Bu da tabii orta ve uzun vadede meyvelerini verdi. Türkiye'nin her kesimi bu ortamdan faydalandı, özel sektör de çok büyüdü. Türkiye'nin Batı dünyasındaki itibarının artmasına çok katkısı oldu. 2008 krizini çok akıllı bir şekilde yönettik. Bankacılık ve finans sektörünün yeniden yapılandırılmasından sonra çok kuvvetli bir finans sektörümüzün olmasının ne kadar önemli olduğunu 2008'den sonra daha da iyi anladık. Gelişmekte olan pazarlardaki en rağbet edilen ülke Türkiye oldu. Her ne kadar ekonomimiz hâlâ kırılgan, enerji bağımlı ve cari açığa karşı çok hassas olsa da yine de bir yabancı için siyasi ortam müsait olduğu müddetçe Brezilya'dan, Çin'den, Malezya'dan, Endonezya'dan, Meksika'dan daha rağbet görebilen bir ülke. Bu arada 40 senedir yapılmayan çok ciddi 50 milyar dolara yakın özelleştirme yapıldı. Bunun da bir sürü artısı var. Ekonominin gelişmesi için hükümetin vermiş olduğu teşviklerin de öneminin altını çizerek söylemek isterim. Fakat orta ve uzun vadede ekonomimizin bir evrim geçirmesi lazım. Bu enerji bağımlılığı devam ettiği sürece bizim daha katma değerli ürünler üretmemiz lazım ki cari açıkla başa çıkabilelim. Genç nüfusa istihdam sağlanabilmesi için bu arada ekonominin her sene yüzde 5 büyümesi lazım. 

-  Biz Gezi ve sonrası süreçte çok fazla üzerimize gelinse de cevap vermemeyi seçtik, devletimizle kavga etmek bize yakışmaz. Ama tabii ki biz itibarımızı 90 yılda bu güne getirdik ve kimseye de çiğnetmeyiz. Bu nedenle tüm yalan haberlere karşı yasal hakkımızı sonuna kadar koruyacağız. 

- Türkiye kayıtsız şartsız Batı'nın bir parçasıdır. Avrupa Birliği bazen ne kadar gayrisamimi olursa olsun, müzakereleri bıkmadan usanmadan devam ettirmeliyiz. Tabii ki Ortadoğu veya Rusya ile de ilişkilerimiz hep iyi olmalı. Ama bizim istikametimiz hep Batı'ya dönük olmalıdır. Türkiye Avrupa değerleriyle uyumlu bir Avrupa ülkesi olmalıdır, bu yolculuğun kendisi belki varış noktasından bile değerlidir. 

- Ülkemizde komplo teorisi merakı olduğu için memlekette ne ters giderse hep dışarıdan bilinir. Dış güçler denir, Amerika denir, İsrail denir. Bir de onların içerideki uzantıları denir. Bizi de ona yakıştırıyorlar. Bunun sebebini bilmiyorum. Komplo teorilerine bu kadar zaman ve enerji harcayacağımıza gerçek sorunlarımıza odaklansak, işimize bakıp yatırıma, kalkınmaya, istihdama odaklansak daha doğru olmaz mı? Bizim içeride de dışarıda da itibarımız çok şükür gayet iyi. Dışarı ile ilişkilerimiz gayet iyi. İster istemez insanlar 'Türkiye'de neler oluyor' diye soruyorlar. Biz de dilimizin döndüğü kadar anlatmaya çalışıyoruz. Yakın zamana kadar da Türkiye'nin ne kadar iyi gittiğini, Ortadoğu'da büyük ağabey olarak karar verici bir rol oynadığını anlatıyorduk. Ama aynı zamanda yanlışlar yapılıyorsa ve biz de bunu gayet iyi niyetli bir şekilde dile getiriyorsak bunun neresi yanlış? Daha çok kısa bir zaman önce TÜSİAD Başkanımız Sayın Muharrem Yılmaz böyle bir açıklama yaptığı için vatan hainliğiyle suçlandı. Bu olacak şey değil. 

-  Bizim Cemaat'le ya da hükümete ne gibi bir problemimiz olabilir ki? 2008 senesinde AK Parti'nin kapatılması için dava açıldığında tesadüfen yurtdışındaydım. Bana ne düşündüğümü sordular. Ben de "Bir demokraside yapılacak en son şeydir. Bu parti bir daha kapatılırsa daha kuvvetli bir şekilde haklı olarak geri gelir. Demokrasilerde parti kapatmalarla bir yere varılmaz, çok yanlış bir yöntemdir" dedim. Türkiye'ye döndüm. 'Mustafa Koç AK Parti'nin kapatılması için Washington'da lobi yapıyor' diye bir söylenti çıkardılar. Sayın Başbakan'a gidip durumu izah ettim. O da anladı sağ olsun. Ankara ile aramızda çok ciddi dezenformasyon yapılıyor. Bizim hükümete yakın olmamızı istemeyen bir kesim var. İftira üzerine iftira, yalan üzerine yalan, bir yere kadar. En sonunda kendinizi çekiyorsunuz tabii. Bakın biz geçmişten beri hiçbir zaman günlük siyasi çekişmelerin içine girmedik ve tarafsız kaldık. Ama ülkemizin tüm meseleleriyle de ilgilendik ve katılımcı olduk. Böyle de devam edeceğiz. Sonuç olarak bu ülke hepimizin ülkesidir ve tabii ki sahip çıkmak da sorumluluğumuz ve görevimizdir. 

- Mustafa Sarıgül herhalde 25 senedir siyasetin içinde. Bize mi kaldı Mustafa Sarıgül'ü CHP'nin başına getirmek. Kendisi gayet başarılı Şişli Belediye Başkanlığı yaptı, şimdi de büyükşehir adayı. Yok efendim Kandilli'de, Çubuklu'da, Amerika'da toplantılar olmuş. Yok böyle bir şey. 




Bu haber 1,092 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,799 µs