MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İzmir programı kapsamında Menemen ilçesinde halka seslendi.
Türkiyenin 11 yıldan bu yana iyi yönetilmediğini, üniter yapı, milli devlet anlayışı ve toprak bütünlüğünün korunamadığını, sosyal dokunun zedelendiğini öne süren Bahçeli, iktidarın oluşturduğu propaganda gücünün gerçeklerin saklanmasına hizmet ettiğini ifade etti.
İktidarın ülkenin temel sorunlarını bir kenara bırakarak okullarda Andımız'ın okunmasını kaldırdığını, TC eklentisini kurumların başından çıkardığını söyleyen Bahçeli, Ne var yani Türküm, doğruyum, çalışkanım denmesini niye yasaklıyorsun? Ne gerek var? Genç çocukların 76 günden bu yana yolsuzluk, rüşvet, komplo, alçak, hain, montaj ve buna benzer sözcükleri öğrenip sabah okula giderken 'Ne mutlu Türküm, doğruyum' yerine, 'Ben yolsuzum, rüşvetçiyim, ben çalan adamım' derse nasıl bir gelecek olabilir? Ziraat Bankasının TCsini niçin kaldırırsın. TCyi kaldırdığın zaman Ziraat Bankası'ndaki iş hacmi artacak mı, gelir seviyesi yükselecek mi, insanlara daha fazla mı kredi vereceksin? Bu TCden ne istiyorsun sayın Recep Tayyip Erdoğan? diye konuştu.
İktidarın heykellerin üzerindeki Ne Mutlu Türküm Diyene yazılarını sildirdiğini iddia eden Bahçeli, bu sözün bir çatı olduğunu, toplumu selden, yağmurdan, depremden, felaketten koruduğunu dile getirdi.
Başbakan Erdoğanın kendisi dışındaki partileri küçümsediğini, CHPden Ce Ha Pe, MHPye Me Ha Pe dediğini, kendi partisinin kısaltılmışını kabul etmediğini, AK Parti ifadesinin kullanılmasını istediğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
Mesela kalkıyor, Anavatan Partisi diyor, Milliyetçi Hareket Partisine de yavru vatan partisi diyor. MHP 45. Yıldönümünde. Sayın Başbakan 45 yıl önce Kasımpaşanın arka sokaklarında kısa pantolonla top oynuyordu. İç ve dış odakların desteğiyle 2001 yılında 14 Ağustosta bir parti kuruyorsun o parti o günkü siyasi krizler, ekonomik sıkıntılarla bunalmış olan kitlemizin yeni bir umut olarak görmesine ve oraya destek vermesiyle 36'dan başladın 51'e çıktın. Ya bunlar tekrar tersine dönerse ne diyeceksin acaba?
Cumhuriyet'in 80 yılını yok farz ediyor, AKP dışı milli iradeyi yok farz ediyor. 51i var kabul edip 49u siliyor. Böyle bir anlayış, gele gele insanı yoldan çıkartır. Şu an Recep Tayyip Erdoğan yoldan çıkmış vaziyette. Birlikte yürüyelim biz yolları derken bu yol karışık bir yol oldu. Bu yola fazla güvenmemek lazım AKPli kardeşlerim. Bu yol çamur, zift, karanlık, kirli, bu yol tek yöne dönüşmüş varacağı yer de Yüce Divan'dır.
Adalet ve Kalkınma Partisinin yolsuzluk ve rüşvetin üzerini örtmeye çalıştığını, 17 Aralıktaki operasyonlar sonrası Başbakan Erdoğanın miting serisine başlayarak kendisine komplo kurulduğunu savunduğunu anlatan Bahçeli, o günden bu yana ülkenin tek gündeminin bu konu olduğunu kaydetti.
Başbakan Erdoğanın paralel devletten bahsettiğine işaret eden Bahçeli, Yolsuzluğun üstünü örtmek için paralellikten, üçgenden, kareden bahsetmeye gerek yok, tek devlet vardır, tek devletin yöneticisi sen değil misin? Yolsuzluk ve rüşvetin kökünü kazı, ne olduğu ortaya çıkar dedi.
Erdoğanın yolsuzluk ve rüşvetin üzerini kapatmaya çabaladığını ancak bu konunun milletin aklına girdiğini ifade eden Bahçeli, 30 Martın bunun hesabının sorulacağı tarih olacağını vurguladı.
Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
AKPyi uyarınız, milleti uyandırınız. Artık cumhurbaşkanı olma şansı Recep Tayyip Erdoğanda yok. Bu yükle Çankaya yokuşunu çıkamaz, dizi çözülür. O da hayal olmuştur. Kala kala 2015 yılı 12 Hazirana kadar. 51le geldik diyordun, 51le de gitmesini bileceksin. Mehter Marşıyla gelmişsen İzmir Marşı'yla haydi güle güle diyorum.
Bahçeli daha sonra geçtiği Foça ilçesinde de halka seslendi.
Demokratikleşme paketi adı altında ülkenin bölünmeye götürüldüğünü, bazı çevreler tarafından 2014 yılının "Kuzey Kürdistanın sözde özerklik yılı" olarak dile getirildiğini belirten Bahçeli, şunları söyledi:
30 Mart seçimlerinden sonra Türkiyenin karmakarışık hale gelmesi gibi bir felakete inşallah düşmeyiz, bu olursa Türkiye sıkıntı içerisinde olur. Son dönemlerde hep beraber yaşıyoruz son dönemlerde Türkiyede bir şeyler oluyor. Bunu anlamamız lazım. Üniter yapımızı korumak milli devlet anlayışımızı sürdürmek bin yıllık kardeşliğimizi koruyarak birlik beraberlik içinde bir arada yaşama cazibesini oluşturmak için düşünmeliyiz. Mümkünse de bir noktaya varmalıyız. Bu gidişat Türkiyeyi sosyal hareketlere, iç çatışmalara, kargaşaya götürür. Bunu fark edip önlemek lazım. Bunun siyaseti olmaz, siyasi partisi olmaz. Türkiyede bir kardeş kavgası çıktıktan sonra hangi parti ayakta kalacak.
AA
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle