''28 Şubat'taki gibi ikna odaları kurdular''
9 Mart 2014 14:37 tsi
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Şanlıurfa Topçu Meydanı'nda düzenlediği mitingde vatandaşlara seslendi.
Başbakan Erdoğan, "28 Şubat'taki gibi ikna odaları kurdular. İşçileri, öğrencileri 'AK Parti'ye oy vermeyin' diye ikna etmeye çalışıyorlar" dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bir dershane meselesi çıkardılar, bu muhteşem buluşmayı gölgelemek istediler. Arkasından 17 Aralık darbe girişimini başlattılar. Çözüm Sürecini tümden baltalamak istediler. Kim yaptı bunu? Pensil bir zat, onun buradaki maşaları, onun buradaki yandaşları dedi.
Erdoğan, AK Partinin Şanlıurfa Topçu Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmaya, vatandaşların dik dur eğilme tezahüratlarına Ben de öyle bir göz var mı? Biz, Allahtan başka kimsenin karşısında eğilmeyiz, sadece rü eğiliriz diye başladı.
Şanlıurfanın evliyalar, şairler, ilim, sanat şehri olduğunu vurgulayan Erdoğan, Ey Şanlıurfa, alem siye heyran, ben siye kurban. Urfalı'yam ezelden, göynüm geçmez sizlerden, gönlümün gözü çıksın, iyi ki sizi sevdim ezelden. Seni gönülden selamlıyorum ey Şanlıurfa dedi.
Erdoğan, Şanlıurfanın tüm ilçelerini sayarak, orada yaşayan vatandaşları selamladığını ifade ederek, bugün Şanlıurfanın tarihi, farklı bir gün yaşadığını, bin yıllık rüyanın gerçekleştiğini ve Suruç tünelleriyle bölgenin suya kavuşacağını söyledi.
Ey Halil-ur Rahmanın şehri, ey Hazreti İbrahimin, Hazreti Musa Aleyhisselamın, Hazreti Yakupun, Hazreti Elyesanın şehri Şanlıurfa seni hasretle kucaklıyorum diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
Sen ki Şair Nabinin, merhum Akif İnan ağabeyimizin şehrisin, sen ki Kazancı Bedinin, merhum Müslüm Gürsesin şehrisin. Sen ki 38 yıllık hasretin ardından Diyarbakırda kucaklaşan 77 milyona megri diyen İbrahim Tatlısesin, Şivan Perverin şehrisin. Sen merhum Said-i Nursinin Ispartada hasta yatağında gidiyoruz dediği zaman bir Ramazan günü 2 gün yolculuk yaparak ulaştığı, gözlerini hayata yumup hakka yürüdüğü şehirsin. İlim şehri, medeniyet şehri, yiğitliğin, mertliğin kardeşliğin şehri Şanlıurfa seni hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Allah sizlerden razı olsun, Rabbim evlerinizden huzuru, yüreklerimizden sevdayı eksik etmesin, yüreklerinizden, soframızdan Rabbim bu uhuvvetimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamazı daim etsin. Şanlıurfa bugün yine bir tarih yazıyor. Şanlıurfa bugün Başbakanına, hükümetine, AK Partiye, demokrasiye bir kez daha sahip çıkıyor. Şanlıurfa, 30 Martta sandıkta söyleyeceği sözü adete bugün söylüyor, sandığın rengi Şanlıurfada belli olmuştur.
Biz, terör sorununu hukuk içinde hamdolsun çözüyoruz
Erdoğan, 3 Kasım 2002de iş başına geldiklerinde Türkiyenin çok büyük sorunları olduğunu, ama en büyük sorununun terör olduğunu vurgulayarak, Çok büyük acılar çektik. Nice askerimizi, polisimizi, korucumuzu şehit verdik, nice gencimizi kaybettik. Ocaklar söndü, yürekler yandı, milletçe huzurumuz kaçtı diye konuştu.
Teröre maddi olarak çok ağır bedeller ödendiğini, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin hizmetlerden, yatırımlardan uzak kaldığını anlatan Erdoğan, bölgeye yol, okul, hastaneler, üniversiteler yapılmadığını söyledi.
AK Partinin iktidara gelmesiyle birlikte bölgeye yatırımın, hizmetin başladığını kaydeden Erdoğan, iktidara gelmelerinden bugüne kadar Şanlıurfaya 18 katrilyon lira yatırım yaptıklarını, bu rakamın Cumhuriyet tarihinde yapılan yatırımlardan daha fazla olduğunu söyledi.
Biz, terör sorununu hukuk içinde hamdolsun çözüyoruz diyen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
Bu sorunu demokrasiyle çözeceğiz, ekonomik kalkınma ile çözeceğiz, hizmetle, yatırımla çözeceğiz dedik. Bu sorun sadece güvenlik tedbirleriyle çözülmez dedik, kültürel, demokratik, en temel insani hakları teslim ederek çözeceğiz dedik. En önemlisi de biz bu sorunu kardeşlikle, kardeşlik hukuku içerisinde çözeceğiz dedik. Önümüze çok engeller çıkardılar, bu sorunu çözmeyelim diye çok saldırdılar, çok tahrikler yaptılar. Partimizi kapatmaya kalktılar, ama başaramadılar biz yolumuza dimdik devam ettik, kimlerle? Sizlerle, milletimizle, millet bize yürü dedi, biz yürüdük. Çünkü çıkarken bir şey söylemiştik; uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz-gece demiştik. Ve gideceğiz gündüz-gece, durmak yok. Bu yola elimizi, kolumuzu, bütün bedenimizi, hatta canımızı koyduk. Bu acı meseleyi mutlaka çözeceğiz, kardeşliği en güçlü şekilde tesis edeceğiz dedik. Biz, bu sorunu çözmek için, kanı durdurmak için, annelerin gözyaşını dindirmek için samimi mücadele verirken, önce Oslo sürecini sabote ettiler, arkasından MİT Müsteşarımı tutuklamaya, onu devre dışı bırakmak istediler, arkasından Pariste bir takım suikastler yaptılar, süreci bozmak istediler. İşte en son 17 Aralık darbe girişimiyle, 25 Aralık darbe girişimiyle birçok hedefin yanında çözüm sürecine saldırdılar.
Başbakan Erdoğan, 16 Kasımda Diyarbakırda tarihi bir buluşmayı gerçekleştirdiklerini, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzaninin, sanatçı İbrahim Tatlıses ile tam 38 yıldır ülkesinden, vatanından, toprağından uzak kalan Şanlıurfalı Şivan Perverin Diyarbakıra geldiğini ve muhteşem bir tablo oluştuğunu, tüm Türkiyenin bu tablodan etkilenerek, duygulandığını anlattı.
O gün kendisine telefonlar geldiğini, sevinç gözyaşlarının döküldüğünü, Türkiyenin tamamında umutların çoğaldığını, barış umudu, çözüm umudu ve kalıcı barış umudunun çoğaldığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Peki ne yaptılar? Bir dershane meselesi çıkardılar, bu muhteşem buluşmayı gölgelemek istediler. Arkasından 17 Aralık darbe girişimini başlattılar. Çözüm Sürecini tümden baltalamak istediler. Kim yaptı bunu? Pensilivanyadaki bir zat, onun buradaki maşaları, onun buradaki yandaşları. Tabi bunlar yargının içinde de örgütlenmişler, maalesef emniyet güçlerimizin içinde de örgütlenmişler, devletin diğer kurumları içerisinde de örgütlenmişler. Doğudaki, Güneydoğudaki, Diyarbakırdaki, Şanlıurfadaki bahar havasından rahatsız oldular. Gençlerin ölmeyecek olmasından rahatsız oldular, bölgedeki gelişmeden, değişimden değişmelerden, kalkınmadan rahatsız oldular. En başta kardeşlikten rahatsız oldular. Şanlıurfa ile Trabzonun, Diyarbakır ile İstanbulun, Van ile İzmirin kucaklaşmasından rahatsız oldular. 77 milyonun bir olmasından, beraber olmasından rahatsız oldular, birlikte Türkiye olmasından rahatsız oldular.
Hizmet için Mekkede de olsam buraya gelirdim
Miting alanında Bediüzzaman Said-i Nursinin fotoğrafının yer aldığı ve üzerinde Hizmet için Mekkede de olsam buraya gelirdim. Bediüzzaman Said Nursi yazılı pankart dikkati çekerken, miting öncesinde AK Partinin Türkçe, Kürtçe ve Arapça seçim şarkıları çalındı.
Mitinge Başbakan Erdoğanın eşi Emine Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Faruk Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker, Maliye Bakanı ve Batman Milletvekili Mehmet Şimşek, Orman ve Su İşleri Bakanı ve AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, AK Parti Şanlıurfa ve çevre illerin milletvekilleri, AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Celalettin Güvenç de katıldı.
28 Şubat'taki gibi ikna odalarını kurdular
"Anlaşılan korku dağları sardı. Sandığın rengi belli oldu. Bu paraleller korkmaya başladı" ifadelerini kullanan Başbakan Erdoğan, "İş yerlerinde, işçilerini 'AK Parti'ye oy vermeyin' diye ikna ediyorlar. Adeta 28 Şubat'taki gibi ikna odalarını kurdular. İşyerlerinde, okullarda, yurtlarda ve dershanelerde; kızları, erkekleri ikna odalarında ikna etmeye çalışıyorlar. İkna olmazlarsa atıyorlar" dedi.
aa
Bu haber 823 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle