AB ülkelerinde dinlemeler sıkı şartlara bağlı
11 Mart 2014 11:28 tsi
AB ülkelerinde, dinleme yönteminin kullanılması, kişi hak ve hürriyetlerine müdahale sayılması nedeniyle yasal temelde sıkı şartlara bağlanıyor.
TBMM'de, "Haberleşme Özgürlüğü ve Özel Hayatın Gizliliğine Yönelik İhlallerin Tespiti ve Önlenmesine İlişkin Tedbirlerin Belirlenmesi" amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun raporunda, "Hukukta İletişimin Denetlenmesi" başlığı altında, AB ülkelerinde telefon dinlemelerine ilişkin araştırmaya da yer verildi.
Söz konusu araştırmaya göre, AB ülkelerinde suçla ve özellikle de örgütlü suçlarla mücadelede telefon ve benzeri telekomünikasyon araçlarının dinleme yöntemi yaygın olarak kullanılıyor.
Özellikle 11 Eylül 2001 tarihinde ABDde meydana gelen terör olayından sonra AB ve ABDnin istihbarata olan yaklaşımı değişerek bu alanda yeni düzenlemelere gidildi.
AB ülkelerinde, ağır suçlarla mücadelede, istihbari bir teknik olarak telefonların dinlenilmesi, genellikle standart olarak uygulanıyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de (AİHM) telefonların gizlice dinlenmesini, büyük suçlar ya da terörizmle mücadele gibi hallerle sınırlı olmak üzere kabul ediyor.
Avrupa Parlamentosu raporunda, devletlerin, ulusal güvenliğin sağlanması amacı ile dinleme faaliyetlerini yürütülebilmelerinin kabul edilebilir olduğu vurgulanıyor.
AB üyesi ülkelerde, bu yöntemin kullanılmasının kişi hak ve hürriyetlerine müdahale sayıldığı için yasal temelde sıkı şartlara bağlanmış durumda.
İstisnaları olmakla birlikte bu yolla elde edilen bilgiler genel olarak delil sayılmıyor ve kullanılmıyor. Bu bilgilerle başka delillere ulaşılıyor ve mahkemelere bu deliller sunuluyor.
Araştırmaya göre, bazı AB üyesi ülkelerde dinlemelere ilişkin uygulamalar şöyle:
Almanya
Federal Almanya Anayasasında, yazışma gizliliği ile posta, telgraf ve telefonla yapılan iletişimin gizliliği koruma altına alınmış. Ayrıca bu dokunulmazlıklara ancak bir kanunla sınırlama getirilebileceği, bu kanunun da hakkın özüne dokunamayacağı hükme bağlanarak, haberleşme gizliliğinin temel bir hak olduğu belirtiliyor.
Almanyada teknik dinleme, "G10" adlı kanun ile düzenlenmiş. Teknik dinlemenin kullanılabileceği suçlar, Alman Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda tek tek sayılıyor. Bunlar, "bir suç organizasyonu üyesi olmak, cinayet, para ile ilgili suçlar, soygun, gasp, illegal uyuşturucu ve silah ticareti, terörizm, vatana ihanet ve casusluk" suçlarından oluşuyor.
Alman Ceza Muhakemesi Kanununa göre, "Bir kimsenin bu maddede sayılan suçları işlediğine veya işlemeye teşebbüs ettiğine dair belirli bir vakıaya dayalı somut şüphe sebebi var ise ve olayın veya sanığın bulunduğu yerin başka türlü araştırılarak ortaya çıkarılması imkansız ise veya çok zor olacaksa, bu kimsenin telefon görüşmelerinin polis tarafından dinlenmesine ve kaydedilmesine" karar veriliyor.
Alman hukukunda da Türkiye'de olduğu gibi teknik dinlemeye, son çare olması durumunda başvurulabiliyor.
Almanyada milletvekillerinin anayasadan kaynaklanan dokunulmazlıkları kapsamında iletişimlerinin denetlenmesi ise tamamen yasak. İletişimin denetlenmesi tedbiri sırasında elde edilecek tesadüfi deliller, yalnızca katalog suçlarla ilgili olması durumunda delil olarak kullanılabiliyor. Katalog haricindeki suçlarla ilgili olması durumunda kullanılamıyor.
Alman kanunlarına göre, iletişimin denetlenmesi tedbirinin sona ermesi halinde ilgililere haber verilmesi gerekiyor.
Fransa
Haberleşmenin gizliliğinin korunmasına yönelik olarak Fransa Anayasasında açık bir düzenleme bulunmuyor. Ancak kişisel özgürlük hakkı, yazılı olmayan bir anayasal hak olarak kabul ediliyor.
Fransada iletişimin denetlenmesi sıkı koşullara bağlanıyor. Adli amaçlı iletişimin denetlenmesi kararı, sadece soruşturma hakimi tarafından, 2 yıl ve daha fazla hapis cezası öngörülen suç ya da kabahatler için verilebiliyor.
Hazırlık soruşturması sırasında savcı ya da polis, suçüstü halinde dahi iletişimin denetlenmesi kararı veremiyor.
Adli amaçlı iletişimin denetlenmesinde, Fransada da "son çare ilkesi" benimseniyor. Buna göre, iletişimin denetlenmesi kararı verilebilmesi için başka şekilde delil elde edilme olasılığının bulunmaması gerekiyor. Ayrıca, suç işlendiğine dair kuvvetli belirtiler bulunması da gerekiyor.
Fransa'da, Meclis başkanına bilgi verilmedikçe hiç bir halde bir milletvekili ya da senatörün hattı için iletişimin denetlenmesi tedbiri uygulanamıyor.
Ülkede, "önleme dinlemesi" sonunda elde edilen bilgiler yargılama aşamasında delil olarak kullanılamıyor.
Önleme dinlemesi kararı en fazla 4 ay için verilebiliyor. Ancak aynı koşulların bulunması ve gerekli olması durumunda bu süre uzatılabiliyor.
Fransada önleme dinlemelerinin kanuna uygun bir şekilde ve tek elden yürütülmesini sağlamakla görevli bir Güvenlik Dinlemeleri Milli Kontrol Komisyonu bulunuyor.
İngiltere
İngilterede, haberleşmenin denetlenmesi kararı milli güvenliğin sağlanması, ağır suçların önlenmesi ve araştırılması ile Birleşik Krallığın mali değerlerinin korunması amaçlarıyla verilebiliyor.
İngilterede bu tedbire karar verilebilmesi için en az 3 yıl hürriyeti bağlayıcı ceza gerektiren bir suçun söz konusu olması gerekiyor.
Karar verme yetkisi ise İngiltere ve Gallerde İçişleri Bakanı'na ait. Diğer ülkelerin aksine, İngilterede iletişimin denetlenmesi kararı verme yetkisi idari mercilerde bulunuyor.
Tedbir kararı verilebilmesi için suç işlendiğine ilişkin özel bir şüphe derecesi aranmıyor. Suç işlendiğinin ispatlanması için zorunlu olması ve başka yollarla bu bilgilerin elde edilmesinin çok zor olması durumunda bu tedbir uygulanabiliyor.
İngiltere'de, kanunda belirtilen şartlar dışında iletişimin denetlenmesi suç olarak tanımlanıyor. Ayrıca bu şekilde elde edilen bilgiler mahkemelerde delil olarak kullanılamıyor.
İngilterede de milletvekillerinin iletişimlerinin denetlenemeyeceği kanunla hüküm altına alınmış.
İletişimin denetlenmesine ilişkin olarak yürütülen işlemler, karşılaşılan sorunlar, gerçekleştirilen denetleme sayısı gibi bilgiler kurulmuş olan komisyon tarafından her yıl rapor halinde başbakana sunuluyor. Bu raporun daha sınırlı hali parlamentoya da gönderiliyor.
Avusturya
Avusturya da haberleşmenin gizliliğinin korunması, Anayasada hüküm altına alınanın ülkeler arasında.
İletişimin denetlenmesi tedbirine, işlenmiş bir suçun aydınlatılması ve bir kaçağın ya da sanık statüsünde birisinin yerinin tespiti amacıyla başvurulabiliyor.
Avusturyada sadece adli amaçlı iletişimin denetlenmesi mümkün. Önleme amaçlı olarak iletişimin denetlenmesine başvurulamıyor.
Avusturya Ceza Usul Kanunu'na göre, en az 1 yıl ve daha üzeri hapis cezası gerektiren kasıtlı suçlarla ilgili olarak iletişimin denetlenmesi kararı verilebiliyor.
İletişimin denetlenmesi tedbirine karar verilebilmesi için tutuklama tedbirinde olduğu gibi "kuvvetli suç şüphesinin" varlığı gerekiyor.
Telefon dinlemeye, kural olarak Avusturya Yüksek Mahkemesi'nin bir dairesi olan, üç hakimden oluşan bir kurul tarafından karar veriliyor. Denetleme talebi savcıdan ön soruşturmayı yürüten hakime gönderiliyor, hakimin kurula ilettiği talebin uygun bulunması halinde tedbire hükmediliyor. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde soruşturma hakimi tarafından da karar verilebiliyor.
Avusturyada avukatların, müdafilerin, noterlerin ve mali müşavirlerin özel haberleşme araçları, denetlenemiyor.
İletişimin denetlenmesi tedbirinin uygulanmasının sona ermesi halinde, tedbire muhatap olan kişinin müdafisine konuyla bilgili bilgi verilmesi gerekiyor.
İtalya
İtalyada iletişimim denetlenmesi, uyuşturucu madde, silah ve patlayıcı madde kaçakçılığı, telefonun suç işleme aracı olarak kullanıldığı suçlar ile cezasının alt sınırı 5 yıldan fazla hapis cezası gerektiren suçlar için kabul ediliyor.
Soruşturma aşamasında iletişimin denetlenmesi tedbirine başvurulabilmesi için savcının talebi ve hakim kararı gerekiyor.
Tedbire karar verilebilmesi için suça dair kuvvetli belirtiler bulunması ve iletişimin denetlenmesinin zorunlu olması şartı aranıyor.
İtalyan hukukunda önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi tedbirine de yer veriliyor. Buna göre devlete karşı suçlar, adam öldürme, yağma, organize suçlar, adam kaçırma suçları bakımından önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi mümkün olabiliyor.
İçişleri bakanı, emniyet müdürleri, maliye ve polisler savcıya başvurarak telefon dinleme talebinde bulunabiliyor.
Önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi sonucu elde edilen kayıtlar ceza yargılamasında delil olarak kullanılamıyor.
aa
Bu haber 425 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle