En Sıcak Konular

Burakcan'ı kimin öldürdüğünü açıkladı

13 Mart 2014 20:14 tsi
Burakcan'ı kimin öldürdüğünü açıkladı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan, Mersin’den sonra ikinci mitingini Aksaray’da gerçekleştirdi. Erdoğan burada yaptığı konuşmada Okmeydanı'nda öldürülen Burakcan Karamanoğlu cinayetini DHKP-C'nin üstlendiğini açıkladı.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisince Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingte yaptığı konuşmada, aşkları, sevdaları, ahde vefaları için Aksaraylılara teşekkür etti.

"Kesik çayır biçilir mi/ Soğuk sular içilir mi/ Bana Aksaray'dan geç diyorlar/ Aksaray tatlı, geçilir mi" diyen Erdoğan, Aksaray'ın 2002'de yüzde 48, 2007'de yüzde 63, 2011'de de yüzde 66 ile AK Parti dediğini anımsattı.

Erdoğan, 30 Mart seçimlerinin Türkiye, Aksaray, millet ve demokrasi için hayırlara vesile olmasını dileyerek, ülkenin demokrasi tarihinin en önemli ve en zor seçimlerinden birine hazırlandığına dikkati çekerek, "Sandıktan umudunu kesenlerin, kaybedeceğini anlayanların, farklı yollara tenezzül ettikleri bir süreçten geçiyoruz. Milletin iktidarından rahatsız olanların kendi iktidarlarını kurmak için, eski Türkiye'ye dönmek için çok kirli tuzaklar kurduğu bir dönemden geçiyoruz" diye konuştu.

"Bunların meselesi millet"

Bu durumun birilerini çok ciddi şekilde rahatsız ettiğini, içeride ve dışarıda birilerinin milletin iktidarından ciddi şekilde rahatsız olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ne diyorlardı biliyor musunuz? 'Aksaraylı çoban nasıl ülkeyi yönetir? Aksaraylı esnaf nasıl Türkiye'yi yönetir? Aksaraylı çiftçi nasıl Türkiye'ye istikamet çizer, Aksaraylı öğretmen, Aksaray'daki ev hanımı nasıl olur da Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olur. Bunlar bidon kafalı, bunlar göbeğini kaşıyan adamlar' diyorlardı. Eski Türkiye'de olduğu gibi ülkeyi manşetler yönetsin istiyorlardı. Eski Türkiye'de olduğu gibi ülkeyi holdingler, işverenler, elitler, bir avuç seçkin yönetsin istiyorlardı. Bunların meselesi biz değiliz, bunların meselesi AK Parti değil, bunların meselesi millet, bunların meselesi sizsiniz siz. Görüyorsunuz hiçbir zaman bir araya gelmemiş ve gelemeyecek olanlar şu anda aynı safta buluştu mu? Allah aşkına MHP ile eli kanlı devlet düşmanı DHKP-C'nin bir araya geleceğini söyleseler inanır mıydınız? Artık inanın, zira bir araya geldiler, ittifak yaptılar, aynı safta, aynı hizada buluştular. Birbirlerine en ağır ifadeleri kullanan CHP ile Pensilvanya'nın bir araya gelebileceğini hiç düşünür müydünüz?"

"CHP ile Pensilvanya aynı safta buluştu"

CHP'nin Said-i Nursi'nin hem dirisine hem ölüsüne zulmettiğini vurgulayan Erdoğan, yine CHP'nin bütün kutsalları ayaklar altında çiğnediğini, Kur'an kurslarını kapattığını, Kur'an öğretmeyi yasakladığını, camileri ahıra, depoya çevirdiğini söyledi.

Erdoğan, CHP ve onun zihniyetinin, yıllarca başörtülü kızlara zulmettiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"İmam hatip okullarının orta kısmını kapattılar. Pensilvanya'ya en ağır sözleri bu CHP söyledi. Meclis'te bizzat Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkanı, Pensilvanya'ya militan yetiştiriyor öyle dedi. Soru önergesi verdi, Meclis araştırması istedi. Şimdi bu CHP ile Pensilvanya aynı hizada, aynı safta buluştu. Sadece bunlar değil, başka kesimleri, marjinal örgütleri, terör örgütlerini de yanlarına çekiyorlar. Medya bunlara destek veriyor. Pensilvanya'nın medyası terör örgütüne destek veriyor. 6 ay önce böyle değildi. Ama şimdi dünkü başlıklara bakın, onu göreceksiniz. İş adamları, işveren kuruluşları bunlara destek veriyor. Hep birlikte sokakları ateşe vermek, yıkmak, tahrip etmek, huzuru bozmak için ellerinden geleni yapıyorlar."

"Dün bu kadar  üzüntü belirtenler acaba Burak yavrumuz için ne diyecekler?"

Erdoğan, dün İstanbul'da, Berkin Elvan'ın cenazesi sırasında bir itfaiye aracına saldırıldığını ve itfaiyecinin dövüldüğünü anımsatarak, "Bunların insanlıktan nasibi yok" ifadesini kullandı.

İstanbul'da dün akşam saatlerinde ise askerden yeni gelmiş olan Burak Can Karamanoğlu'nun öldürüldüğünü belirten Erdoğan, "Peki, dün bu kadar yazı yazan, bu kadar televizyonlarda söyleşiler, bu kadar üzüntüler belirtenler, acaba Giresun'un Alucra'sından o Burak yavrumuz için ne diyecekler söylerler mi? Hiçbir şey duydunuz mu?" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bunlar dükkanlara saldırdılar, esnafa saldırdılar. O Burak yavrumuzun ne günahı var? Ne yaptı? Elinde silah mı vardı? Ne vardı? Dün, DHKP-C bakın olayı üstlendi. Olay bu. Bütün bunlara karşı biz her zaman için uyanık kalmaya mecburuz. Bunlara karşı dimdik duruyoruz, dimdik durmaya mecburuz.

Belediye otobüslerine saldırıyorlar. Bu belediye otobüsleri ne iş yapar? Halkı taşır. Bunlar halkın yanında değil ki. Halkı taşıyan belediye otobüsüne saldırıyorlar, bu belediye otobüslerimizi yakıyorlar. Bu ihanet değil de nedir? Soruyorum sizlere. Dün güya cenazedeler. Ne cenazesi, ne cenazesi. İşte buyurun, bizim 10 tane seçim koordinasyon merkezini yaktılar. Ne alakası var bununla onun? Aynı şekilde seçim propagandası yapan aracımızı yaktılar. Ne alakası var bununla? Bunların derdi başka. Şu hale bakın. Filistin'in çocukları için, Mısır'ın çocukları için, Suriye'nin çocukları için, Mavi Marmara şehitleri için, hatta Türkiye'deki terör kurbanları için vicdanı bir kez bile sızlamayan Pensilvanya sokakları tahrik etmek için mesaj yayınlıyor. Yazıklar olsun. Bu millet neyin ne olduğunu çok net görüyor, çok net izliyor."

"CHP, 160 bin insanın katili olan Esed'le yan yana, yandaş" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, CHP'nin, Mısır'da da Mursi'yi darbe ile deviren Sisi ile yandaş olduğunu söyledi.

Erdoğan, "Bu Pensilvanya montaj konusunda da biliyorsunuz çok usta. Bunlar sadece kaset montajı yapmıyorlar. Bunların aslında şu andaki durumları çok berbat. İşte şimdi siyasete montaj yapmaya çalışıyorlar. Bu montaj tutmaz. Bu montajdan bir şey çıkmaz. Bu montaj, işte Aksaray haykırıyor, 30 Mart'ta dağılır. İşte bu montajı siz dağıtacaksınız. Siz bu montaj siyasetine, bu kaset siyasetine, bu tahrik siyasetine 30 Mart'ta son noktayı koyacaksınız" diye konuştu.

"Bunların hepsi 3 şeyi iyi başarıyorlar. Takiye, yalan, iftira ve fitne-fesat. Bunlarda her yol bu noktada meşru" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"İşte mayısta çevrecilik, tutturdular, 12 tane ağaç bir yerden söküldü, bir başka yere dikildi. Neymiş, bunlar çevreciymiş. Elinize, dilinize dursun. Ne çevrecisi? AK Parti iktidarına kimse çevrecilikte yaklaşamaz. Üç milyar ağaç ve fidanı Türkiye'ye diken AK Parti iktidarına kimse bununla yaklaşamaz. Onların derdi oradaki 12 ağaç değil. Neymiş, samimi niyetlerle oraya gelmişler. Geçin o işleri. Ne samimi niyeti? Onlar samimiyetsiz. Bunları artık yutmuyoruz. Bunlara karşı uyanık olacağız ve uyanık olarak da biz ülkemizi daha ileri nasıl taşıyacağız buna bakacağız. Bunların gençlerinin elinde molotoflar var, taş var, sopa var. Palalar var. AK Parti gençliğinin elinde de bilgisayar, tablet bilgisayar, kalemi, kitabı var. Farkımız bu. Yaktılar, yıktılar ondan sonra utanmadan, sıkılmadan 'AK Parti yıkıyor' diyor. Kim söylüyor bunu? Kılıçdaroğlu. Ya Kılıçdaroğlu, senin bu ülkede dikili ağacın var mı? Hangi eserin var?"

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle:

Filistin, Mısır, Suriye'nin çocukları için vicdanı sızlamayan Pensilvanya sokakları tahrik için mesaj yayınlıyor.

Kılıçdaroğlu seçimde 1. olamazsa görevi bırakacak mı? Evet diyemiyor. 4 yılda 3 seçim yaşadık hepsinde nal topladı.

Pensilvanya yıllardır kaydettiği hukuksuz sesler ve görüntülerle bu saldırıda baş rol oynuyordu.

Pensilvanya'daki zat en yakınındaki kişiyi 15 yıl dinliyor. O zata soruyor, "Ne yapıyorsun takip etmem lazım" diyor.

Bizim dinimizde dinleyemezsin. Gözetlediler, her pisliği işlediler. Bunlarda iftiranın ötesinde fitne fesat var.

Bunların evlerinden, yurtlarından bunlar gibi düşünmeyenler şimdi atılıyor, geceleri beddua seansları yapılıyor.

Dün sadece YURTKUR'a müracaat eden öğrencimizin sayısı 811. Düşünebiliyor musunuz neler yapıyorlar?

Hani bunlar hizmet kurumuydu, niye atıyorsunuz bu çocukları. Bunlar adeta makine ürünü istiyorlar.

Ya benim gibi düşüneceksin ya dışarıda sürüneceksin' diyorlar. Böyle bir hayır kurumu olmaz.

Siz bu gazetelerin ve televizyonların kasıtlı ve çirkin yayınlarına aldırmayın. Bunların İstanbul'un, Ankara'nın sokaklarından verdikleri o marjinal görüntülere inanmayın. Bu görüntüler Türkiye manzarası değil.

Bu Cumhuriyet Halk Partisinin aslında adını değiştirmek lazım. Buradan halkı çıkarmak lazım, bunun halkla alakası yok. Bunların alakası kimle biliyor musunuz? Bu ülkedeki kaymak takımıyla, kaymak. 'Beyaz Türkler' diyorlar ya. İşte bakıyorsun bir tanesi dün çıkmış, 'Mağazalarımın kapısı sonuna kadar açık' diyor. Bir zamanlar da siyasete soyundu bu, biliyor musunuz? Meydanlara çıktı, avucunu yaladı. Bunların kim olduğunu anlıyorsunuz. Bunların mağazalarından alışveriş etmeyin. Bunlara dersi böyle vermek lazım."

AA



Bu haber 994 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,331 µs