En Sıcak Konular

Su altı tarihini gün yüzüne çıkarıyorlar

17 Mart 2014 13:57 tsi
Konya'daki Selçuk Üniversitesi su altı arkeolojisi ekibi, başta Antalya olmak üzere Türkiye'nin birçok kıyısında yaptığı çalışmalarla, ülkenin su altında kalan tarihini 15 yıldır su yüzüne çıkarıyor.

Denize kıyısı olmayan Konya'da Selçuk Üniversitesi (SÜ) Sualtı Arkeolojisi ekibi, yaklaşık 15 yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığının izniyle yaptığı çalışmalarla, Türkiye'nin su altındaki değerlerini tespit ediyor.
 
Ekip, Antalya'nın Kemer ilçesinde kurulacak su altı araştırma merkeziyle de bu çalışmalarını taçlandırmaya hazırlanıyor.
 
SÜ Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Sualtı Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve SÜ Sualtı Arkeolojisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Hakan Öniz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, UNESCO ile su altı kültür mirasının korunması amaçlı kapasite yapılandırma konusunda uluslararası faaliyetler yürüttüklerini söyledi.
 
Öniz, bu kapsamda uluslararası çalışmalar yapmak amacıyla, geçen yıl Kemer'de Sualtı Arkeolojisi Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin temelini attıklarını belirtti.
 
15 yıldır Kemer'de su altı arkeolojisi faaliyeti yürütülüyor
 
Yaz aylarında belirli günlerde deniz kıyılarına giderek, su altında araştırma yaptıklarını anlatan Öniz, şöyle devam etti:
 
"Merkezimizi kuran Prof. Dr. Ahmet Adil Tırpan'a 'Konya'da deniz yok, su altı arkeoloji çalışmalarını nasıl yapacaksınız?' diyorlardı. O da 'Bu doğru ama bundan 55 yıl önce Teksas'taki bir üniversitede su altı  arkeolojisiyle ilgili eğitimlere başlanmış. Dünyada ve Türkiye'de su altı arkeolojisini başlatan kurumların bazılarının denize kıyısı yok' diyordu. Biz de bu anlamda yaklaşık 15 yıldır Kemer'de su altı arkeolojisi faaliyetlerimizi yürütüyoruz. Rektörümüz Prof. Dr. Hakkı Gökbel'in önderliğinde, üniversitemiz de bunu kazanıma dönüştürdü. Bu kapsamda, birkaç ay içinde kütüphane, sınıflar, misafirhane bölümleri ve laboratuvarlarıyla Kemer'de bir su altı merkezimiz hizmete girecek."
 
Merkezin, uluslararası su altı arkeolojisi çalışmaları yapmak amacıyla kurulduğunu dile getiren Öniz, "Bir taraftan başka devletlerin su altı arkeolojisi programlarını hayata geçirmek, diğer taraftan da özelde Antalya, genelde ise tüm Türkiye kıyılarında arkeolojik çalışmalar yapmak amacıyla kuruldu" diye konuştu.
 
Merkezde, su altı uzmanları yetiştirilecek
 

Öniz, Türkiye kıyılarında yapılan su altı çalışmalarının büyük bölümünün, SÜ kadrosu tarafından yürütüldüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:
 
"SÜ Türkiye'de su altı arkeolojisi alanında gerçekten öncü diyebiliriz. Ekibimiz, yaklaşık 50 kişiden oluşuyor. Her dönem 15'er kişilik gruplarla çalışıyoruz. Türkiye'de denizlerin altında, bu kıyılarda binlerce arkeolojik kalıntı var. Bunların çok büyük bölümünde bilimsel çalışmalar yapılıyor. Merkezimiz, bu keşifleri yapmak ve yeni arkeolojik değerleri tespit etmek amacıyla faaliyetlerine devam ediyor. Her ne kadar üniversite olarak bu alanda üst teknolojiye sahip olsak da 8 bin 333 kilometrelik kıyı şeridinden bahsediyoruz. Burada araştırmalara ihtiyaç var. Bu dev şerit, istiridye kabuğu içindeki inciye benziyor. İlk tarihin, coğrafyanın, tarımın ve madenciliğin, yani bugün batının sahip çıktığı bütün değerlerin büyük bölümünün doğduğu toprakların kıyısında yaşıyoruz."
 
"Binlerce yıllık insanoğlu izinin bir bölümü denizin derinliklerinde. Biz de o değerlerimizi keşfetmek için çalışıyoruz" diyen Öniz, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"640 kilometre uzunluğundaki kıyı şeridine sahip Antalya'da şu ana kadar Alanya, Manavgat, Muratpaşa, Konyaaltı, Kemer, Kumluca, Finike ve Demre ilçelerinde Tunç Çağı'ndan Osmanlı dönemine kadar batık, liman, demirleme yeri ve başka arkeolojik kalıntıların tespitini yaptık. Türkiye'de SÜ ekibin yüz katı da olsa, yine herkes için keşfedilecek kültürel miras vardır."

aa


Bu haber 565 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,434 µs