''İntihar komandosu yargı mensupları var''
21 Mart 2014 18:11 tsi
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin, Erzurum'da, Gar Meydanı'nda düzenlediği mitingde halka hitap etti.
Başbakan Erdoğan, "Bunların intihar komandosu yargı mensupları var. Dinliyorlar, bir de oralara işi düştüğü zaman kalkıyorlar onları da bir kapıdan alıp, öbür kapıdan bırakıyorlar" dedi.
Erdoğan, konuşmasında, Maşallah barekallah Erzurum, Dadaşlar diyarı Erzurum, İslam topraklarının kilidi Erzurum. Seni yürekten selamlıyorum Erzurum diyerek başladı.
Erzurum bugün tek yürek halinde iradesine sahip çıkıyor, yiğitlerin şehri, mertlerin, dürüstlerin şehri, kahramanları şehri Erzurum, bir kez daha dim dik duruyor diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Dadaş, sen burada olduğun müddetçe biiznillah bu ülkeye hiçbir şey olmaz. Dadaş, sen böyle yiğit, böyle mert, böyle yürekli durduğun müddetçe namahrem eli bu ülkeye uzanamaz. Rabbim her birinizden razı olsun. Dadaşın analarından Allah razı olsun. Bizim ablalarımız, birilerinin ablaları gibi değil. Allah yol arkadaşlığımızı, kardeşliğimizi daim etsin. 30 Mart seçimleri, ülkemiz, milletimiz, demorkasimiz, en çok da Erzurum için hayırlara vesile olsun.
Erzurum, gerçek gönül insanıyla sahtesini birbirinden ayırır
Erzurum mitinginin kendileri için çok önemli olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
Erzurum bizi anlıyor, biz Erzurumu anlıyoruz. Biz Erzurumun ne demek istediğini biliyoruz, Erzurum da bizim ne demek istediğimizi biliyor. Erzurum ilim şehridir. Erzurum, gönül şehridir. Erzurum, evliyanın, ulemanın şehri demektir. Bu topraklarda nice aydınlar yetişti. Alvarlı Efe Hazretleri, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, Solakzade Hazretleri, Hacı Salih Efendi Hazretleri, işte bu şehirden çıktı. Erzurum o muhteşem basireti sayesinde gerçek gönül insanıyla sahtesini birbirinden ayırır. Erzurumlunun o şaşmaz feraseti, vatanseverle vatanında fitne çıkaranı birbirinden ayırır. Erzurum, kendi hırsına teslim olanlarla, hırsını ayaklarının altına alanı birbirinden ayırır. Cahille ilim sahibini, birbirinden ayırır. Biz hükümet olarak Pensilvanyadaki bu zatın yalanlarına maalesef aldandık. Başka hesapların peşinde olduğunu, başka niyetlerle yol yürüdüğünü bilemedik. Kimin hesabına çalıştığını maalesef bilemedik. İyi niyetimizin kurbanı olduk.
"Sadi Efendiden şikayetçi olan genç..."
Meselenin çok eskilere dayandığını, bu meselenin de anlaşıldığını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
Bu Pesilvanyadaki zat gençliğinde, Erzurumda bu çok önemli, bilmeyebilirsiniz, öğrenmekte fayda var, Erzurumda Alvarlı Efe Hazretlerinin mederesesine gidip geliyor, kendi yazdığı kitapta, Alvarlı Efenin torunu olan Sadi Hocadan ders aldığını, Sadi Hocanın tecrübesiz ve bilgisiz olduğunu aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle medreseden ayrıldığını söylüyor, bi taraftan Şadi Hocadan ders aldığını söylüyor, diğer taraftan da bilgisiz olduğunu söylüyor. Bir gazeteci hanım kardeşimiz, Alvarlı Efe Hazretlerinin torunu, Nagip Efendiye ulaşıyor, işin aslını soruyor. Nagip efendi, bu gazeteci kardeşimize meselenin, aslını anlatmış ve bir gün medreseye jandarmalar geliyor. Sadi efendinin kollarına, kelepçe takıyor. Gürcükapıdakri karakola götürüyorlar. Erzurum ayağa kalkıyor. Halk Gürcükapıdaki karokolun önüne yığılıyor. Erzurumda adeta kıyamet kopuyor. Kısa süre sonra hadise anlaşılıyor. Sadi Efendiden şikayetçi olan genç, Pensilvanyadaki zat, biliyor musunuz. Jandarmaya gitmiş, Sadi Efendi Atatürk aleyhinde konuşuyor diye şikayette bulunmuş. Ve bu yalanla da Sadi Efendiyi tutuklattırmış. Görüyorsnuz değil mi, takiyyenin, yalanın, fitnenin ne zaman başladığını. Görüyorsunuz değil mi?
Her şey artık ayan beyan ortada"
Burs himmet, kurban nereye gitti, bunlar CHPye, MHPye, BDPye ifadesini kullanan Erdoğan, şöyle dedi:
Kardeşlerim, ben sizlere buradan farklı bir gerçeği, hakikati haykıracağım. Unutmayın kişi sevdikleriyle bebarer haşrolunacaktır. Kılıçdaroglu ile haşrolunacaksın. Bahçeli ile haşrolunacaksın. BDP ile haşrolonucaksın. Her şey artık ayan beyan ortada. Bu ülkenin Başbakanına hain diyecek kadar seviye kaybına uğrayan, bunun bedelini ödeyecek. Elhamdulillah bizim bu ülkede ihanetimiz olmadı ama sen 1999da bu ülkeden kaçıp gittin. Said-i Nursiyi seviyoruz, diyorsun, yalan söylüyorsun. Said-i Nursi, kaçıp gitmedi. Onu Sibiryaya sürdüler, Sibiryadan fırsat bulup tekrar vatanına döndü, buraya kaçtı, geldi. Sen niye Pesvilvanyada bulunuyorsun? Sorduklarında inizivaya çekilmek için. Niye Pensilvanyaya gittin, Medeniyeye git, Mekkeye git, Erzuruma gel. Konyaya gel. Bizim ne yerlerimiz var, bu topraklarda inzivaya çekilmek için.
"O Tunceli milletvekilinin ne düşündüğünü de merak ediyorum"
Erdoğan, CHP Tunceli milletvekili Hüseyin Aygün'ü ima ederek, "Bir terör örgütünün Meclis'teki gönüllü temsilcisi. Hani güya şu dağa kaçırılan çiçek çoçuğu" değerlendirmesi yaptı.
Erdoğan, "Pensilvanya için 'Fethullah hazretleri' diyerek, 'beter olsun' diyerek 'korkudan ödü patlıyor' diyerek, hakaretler ediyordu. O Tunceli milletvekilinin bozkurt işareti yapan genel başkanı hakkında, Pensilvanya'nın dizinin dibine oturan genel başkanı hakkında, ne düşündüğünü de çok merak ediyorum. Bu vekil polise taş atarken, hakaret ederken, intikam yeminleri ederken çok cesur görünüyordu. Hadi şimdi çıksın da partisini bir değerlendirsin. Ne kadar cesurmuş, mertmiş, dürüstmüş görelim" diye konuştu.
"Devletin okulları bize yeter"
Erdoğan, "Bunların okullarında okuyan yavrularınız varsa onları da alın. Devletin okulları bize yeter, hiç gerek yok. Çok söğüşlediler, artık bu oyunu bozacağız, beraber bozacağız" dedi.
Erzurum'a büyük yatırımlar yaptıklarının altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:
"Burada CHP'nin şu Erzurum'a hizmeti var mı? Peki, MHP'nin bu Erzurum'a hizmeti var mı? Hangi yüzle buraya geliyor. Geldi mi buraya, Bahçeli geldi mi? Büyüyen Türkiye'den rahatsız olanlara Erzurum sandıkta dadaş şamarı vuracak. Erzurum'da tahrikler yapıldığını, Erzurum'da bir gerilim atmosferini oluşturmaya çalıştıklarını biliyorum, BDP'nin adeta MHP ile ortak bir şekilde Erzurum'da gerilim siyasetini körüklediğini görüyoruz. Sokakları germeye çalışırlar, bunlar o konuda kabiliyetlidir. Birisi siyasi Kürtçülük yapıyor, birisi siyasi Türkçülük yapıyor. CHP'yi Erzurum'da konuşmamıza zaten gerek yok. O 'kumsalların partisiyim' diyor. Biz 'tek millet' diyoruz. Ben Türkü, Türk olduğu için, Kürdü Kürt olduğu için sevmiyorum. Beni yaradan Allah, onları yarattığı için seviyorum. Biz bunu devirmemiz lazım, yani kimse Türkçülük yapmasın, kimse Kürtçülük yapmasın. Yaradandan ötürü yaradılanı sevelim."
"AK Parti karşısında, bunlar bir şeyi yapmaya çalışıyorlar" ifadesini kullanan Başbakan Erdoğan, "Acaba biz AK Parti'yi devirebilir miyiz? Allah'ın izniyle tabii bu mümkün değil, inşallah. Çünkü şu meydan bunu söylüyor. Fakat Sayın Bahçeli şimdi şunu söyleyebilir, 'İstasyon Meydanı montajdı' diyebilir. Montaj. Medya nerde medya" dedi.
Erdoğan, bunların "hizmet siyaseti" diye bir anlayışının bulunmadığını ifade ederek, "Bunlar gerilim siyasetinden yana. Hakaretten yana. Ama bizim durumumuz öyle değil, biz eserlerimizle konuşuyoruz, biz icraat yapıyoruz onlar laf üretiyor" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın konuşmasında öne çıkan diğer başlıklar şöyle:
"Ne diyor, 'Bir ceketim var' diyor. O da yalan, hem de kuyruklu yalan. Bu nasıl bir ceket? İçine CHP sığıyor, MHP sığıyor, bu nasıl bir ceket ki içine holdingler de sığıyor, şirketler sığıyor, ananaslar sığıyor, tespihler sığıyor, milyarlarca dolarlar sığıyor, kurban derileri sığıyor, himmetler sığıyor. Ne ceketmiş.
Bunların intihar komandosu yargı mensupları var. Dinliyorlar, dinleme ile kalmıyorlar. Bir de oralara işi düştüğü zaman kalkıyorlar onları da bir kapıdan alıp, öbür kapıdan bırakıyorlar. Yazık."
aa
Bu haber 849 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle