Rusya'nın doğalgaz kartının Avrupa'ya etkisi sınırlı
23 Mayıs 2014 11:36 tsi
Enerji piyasası uzmanları Rusya'nın Çin ile doğalgaz anlaşması imzalamasının, Avrupa'ya etkilerinin sınırlı olmasını öngörüyor.
Enerji piyasası uzmanları Batı'nın Rusyaya yaptırım kartını göstermesinin ardından Rus enerji devi Gazpromun Çin ile 38 milyar metreküp doğalgazın sevkiyatı için anlaşma imzalamasının, Rus gazına halen bağımlılığını sürdüren Avrupa üzerindeki etkilerinin sınırlı olmasını öngörüyor.
Rusya'nın enerji devi Gazprom ile Çin'in devlet gaz şirketi CNPC'nin 30 yıl süreyle yılda 38 milyar metreküp Rus gazının Çin'e sevkiyatını öngören anlaşmaya imza atmasını ardından AA muhabirinin sorularını cevaplayan İngilterenin önde gelen düşünce kuruluşu Chatham Houseun Kıdemli Enerji Uzmanı Anthony Frogatt, Birçok ülke Ukrayna merkezli yaşananlardan sonra Rus gazına bağımlılığın yarattığı riski vurguladı. Önünüzdeki ay Avrupa Komisyonu bu bağımlılığı azaltmayı hedefleyen yeni bir enerji stratejisi ile sunacak dedi.
Avrupanın enerji güvenliğini artırmak ve Rus doğalgazına olan bağımlılığını azaltma hedefinin olmasını yanında özellikle Rusyaya karşı batının uygulamaya sokması olasılığı olan yaptırımların genişlemesi ihtimaline karşı Rusyada doğalgazını satabileceği güvenilir alternatif pazarlara ulaşmaya çalışıyor. Frogatta göre bu konuda en belirgin adım Çinle varılan enerji anlaşması ile atılmış oldu.
Frogatt, şöyle konuştu:
Çok açık bir şekilde Avrupa, Rusyaya olan enerji bağımlılığını azaltmaya çalışıyor. Fakat Rusyaya da potansiyel ortaklar bularak enerji satışının çeşitlendirmeye çalışıyor. Bu açıdan Çin çok açık bir potansiyel alıcı konumunda... Zamanlamaya bakarsak, Rusyanın bu oyunda en büyük zaferi kazandığının görüyoruz. Bir anlamda Rusya eğer yaptırımlar varsa, uygulanıyorsa, merak etmeyin, Çine daha fazla doğalgaz satarız mesajı veriyor. Rusyada iç politika açısından bakarsak bunun olumlu bir adım olduğunu görürüz ifadelerini kullandı.
AA muhabirine açıklama yapan Trusted Sources Gelişmekte olan Piyasalar Enerji Araştırmaları Direktörü Stephen OSullivan ise Çin ve Rusyanın anlaşma sonucunda oluşturacakları boru hattının tamamen yeni bir hat olduğunu belirterek, "Doğu Sibiryadan Çine gönderilecek olan doğalgazın Avrupa piyasasına gönderilmesi zaten söz konusun olmazdı. Finansal olarak Doğu Sibiryadaki gazın gönderilebileceği tek yer Çin... dedi.
Çin ve Rusyanın imzaladığı ve yaklaşık 400 milyar dolarlık bir ticareti öngören anlaşmanın Avrupa açısından tam olarak anlaşılmadığını vurgulayan OSullivan, Rusyanın anlaşma sayesinde Avrupa ile birlikte Çine de doğalgaz ulaştırarak iki büyük pazarı birbirinin alternatifi değil tamamlayıcısı olarak gördüğünü söyledi.
OSullivan, Ben bu gelişmeyi olumlu görüyorum. Avrupanın endişelenmemesi gerekiyor. Diğer taraftan bakıyoruz Avrupa halen Rusyaya yaptırım uygulamaktan bahsediyor. Avrupa Komisyonunda Rusyanın Avrupaya doğalgaz tedariki konusunda sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini belirten bir açıklama yapıldı. Bu açıklama Avrupanın henüz boru hatlarının nasıl işlediğini anlamadığını gösteriyor dedi.
Rusyanın Çinle olan anlaşmasına rağmen halen batı Sibirya doğalgaz kaynaklarının Avrupaya satılmasının Rusya i çin karlı olduğunu belirten OSullivan, Çinedoğalgaz satsa da satmasa da Rusya'nın Avrupanın doğalgaz ihtiyacını karşılamaya devam edeceğini, çünkü doğalgazın farklı noktalarda tedarik edildiğini anlattı.
OSullivan, Anlaşmanın yürürlüğe girmesi, boru hattının tamamlanması 6-7 yıl alacaktır. Çine satılacak olan doğalgaz neredeyse Almanyaya Rusyanın hali hazırda ihraç ettiği gaz miktarına eşit. Avrupanın Rus doğalgazına olan bağımlılığı halen çok yüksek ve tabii ki doğal olarak alternatif doğalgaz kaynaklarını araştırmaya devam ediyorlar dedi.
Yeni alternatif Doğu Akdeniz ve Kıbrıs
Doğu Akdenizdeki doğalgazın Avrupa piyasasına ulaştırılması i çin Türkiyenin öne çıktığını belirten OSullivan, İsrail, Lübnan, Kıbrıs... Hepsinin Doğu Akdenizde zengindoğalgaz kaynakları var. Ticari olarak bu kaynakların kullanıma sokulması son derece mantıklı görünüyor dedi.
Öte yandan Batı'nın Avrupanın doğalgaz güvenliğini sağlamak ve Avrupanın Rusyaya olan enerji bağımlılığını azaltmak i çin alternatif senaryo arayışı devam ediyor. Örneğin, en son ABD Başkan Yardımcısı Lyndon Johnson'ın 1962deki Kıbrıs adasını ziyaretinden bu yana ilk kez bir başka ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden yeniden Kıbrıs'a ayak basmış oldu. Enerji uzmanları Kıbrıs adası açıklarındakidoğalgaz rezervlerinin de görüşmelerde önemli rol oynayabileceğini belirtiliyor.
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) verilerine göre, 2011 yılında başlayan çalışmalarda Afrodit sahası olarak anılan 12. parselde yaklaşık 140-220 milyar metre küp gaz olduğu yönündeki bulgular bölgeye olan ilgiyi artırdı. Fakat özellikle İsrail, Lübnan, Suriye ve Kıbrıs adasını kapsayan Levant sahasında daha büyük zengin doğalgaz kaynaklarının var olduğuna inanılıyor. ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumu tahminlerine göre de bu sahada 20 milyar varil petrol değerinde 3,45 trilyon metreküp keşfedilmemiş doğalgaz bulunuyor.
aa
Bu haber 773 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle