''Belgeler Esed rejiminin gaddarlığını kanıtlıyor''
23 Mayıs 2014 12:56 tsi
ABDdeki uzmanlar, AA'nın yayımladığı Suriye rejiminin tutuklu muhaliflere uyguladığı sistematik işkenceyi gösteren yeni fotoğrafların, "Esed rejiminin gaddarlığını" gösterdiğini belitiyor.
ABDdeki uzmanlar, Anadolu Ajansı'nın yayımladığı Suriye rejiminin tutuklu muhaliflere uyguladığı sistematik işkenceyi gösteren yeni fotoğrafların, " Esed rejiminin tipik davranışını gösterdiği,Suriye için daha fazla şey yapılması gerektiğini ortaya koyduğunu" belirtiyor.
Anadolu Ajansının ortaya çıkardığı yeni görüntüler ABDde yankı buldu.
Suriyede 1999-2004 yılları arasında Şam Üniversitesinde eğitim veren ve Beşşar Esed rejiminin uygulamalarına yakından tanıklık eden Ohiodaki Shawnee Üniversitesinden tarih profesörü Amr Alazm, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, yeni yayımlanan Esed rejiminin insanlık suçuna ilişkin fotoğrafların "aslında sürpriz olmadığını" söyledi.
Esed rejiminin bu tür işkenceleri ve insanlık suçlarını uzun süredir işlediğinin herkes tarafından bilindiğini belirten Alazm, Esedin yaklaşık 200 binden fazla insanı hapse attığını belirterek, "Esed rejimi, zaten yönetim aleyhinde olanları hapsetme ve onlara işkence etme açısından çok gaddar bir üne sahip" dedi.
Şamda uzun süre yaşayan tarihçi Alazm, bunların, Suriyede yaklaşık 3 yıl önce başlayan protestolarla sınırlı olmadığını belirterek, 1980 ve 1990larda rejimin kendilerine muhalif olan siyasi parti mensupları da dahil bazı insanlara yönelik uyguladığı işkenceden örnekler verdi. Alazm, "Bugün rejimin yaptığı işkenceler ve ortaya çıkan fotoğraflar da rejimin tipik bir davranışını gösteriyor. Bu sürpriz bir şey değil" değerlendirmesini yaptı.
Alazm, Esed rejiminin uyguladığı işkencenin doğasının hiçbir zaman değişmediğini, tek farkın, sadece son yıllarda işkenceye uğrayan insanların sayılarındaki artış olduğunu vurguladı.
Suriyede akan kana uluslararası toplumun duyarsız kalmaya devam edeceğini söyleyen Alazm, ABD Başkanı Barack Obamanın da Suriye politikasında değişiklik olmayacağını dile getirerek, ABD hiç bir şey yapmayacaktır ifadesini kullandı.
Alazm, ABDnin Rusya ile sorunlarını artırmasının kendilerine herhangi bir çıkarı yok. ABDnin şu anda sürdürdüğü politikanın haricinde yeni şeyler yapacağını sanmıyorum. Suriye, ABDnin dış politikasında öncelikli mesele değil ve öyle olmayacağa da benziyor. Obama yönetimi sona erene dek çok büyük olağanüstü bir şey olmadığı sürece, ABDnin Suriye politikasında herhangi değişiklik olmayacaktır diye konuştu.
"Rejimin işkenceleri endüstriyel hale geldi"
Oklahoma Üniversitesinin Ortadoğu Araştırmaları Merkezi Direktörü Joshua Landis de Alazm ile aynı fikirde. Esed rejiminin hapishanelerde bulunanlara yönelik işkence yaptığının uzun zamandır bilindiğini vurgulayan Landis, ancak ülkede iç savaşın başlamasından sonra rejimin işkencelerinin endüstriyel üretim haline geldiğini belirtti.
Ortaya çıkan yeni fotoğrafların, "savaş yaşanan ülkelerde görülebilen kareler" olduğunu söyleyen Landis de fotoğrafların "sürpriz olmadığını" ifade etti.
Söz konusu yeni karelerin "Suriye krizinde farklılık oluşturmayacağı" görüşünü dile getiren Landis, şunları söyledi:
Suriye ile ilgili ortaya çıkan her türlü acı hikaye, bu konuda daha fazla şeylerin yapılması gerektiğini söyletiyor. Ancak bunun dinamik olarak bir şeyleri değiştireceğini düşünmüyorum. Bugün olduğu gibi daha önce de gördük buna benzer fotoğrafları. Bunu sona erdirmenin yolu ise muhaliflere daha etkili silahlar vermektir ama bu da daha birçok ölümü beraberinde getirecektir.
Kınayan açıklamalar yeterli değil
Suriye Adalet ve Hesap Verilebilirlik Merkezi Direktörü Muhammed el-Abdullah da yeni "karelerin sürpriz olmadığı" noktasında diğer iki uzmanla hem fikir.
Suriyenin çeşitli bölgelerinde rejim güçlerinin uyguladığı sistematik işkenceyi gözler önüne seren çok sayıda fotoğrafın daha önce de görüldüğüne vurgu yapan Abdullah, onca delile rağmen uluslararası toplumun bu "zalimliğe" yeterince tepki göstermemesinden yakındı. Abdullah, şöyle konuştu:
Geçtiğimiz aylarda krize çözüm bulmak için Cenevrede yapılan görüşmeler öncesinde yayımlanan fotoğraflar vardı. Bunlar, rejim üzerinde baskı oluşturmak için kullanıldı ancak vahşete rağmen baskı uygulamanın ötesinde başka bir şeye yaramadı, herhangi bir adım atılmadı. Burada da aynı durum söz konusu, bunlar birilerinin olup bitenleri durdurması konusunda lobi yapmasına, dava açmasına olanak sağlamıyor. Daha önce ortaya çıkan fotoğraflar sonrasında, kimseden Suriyedeki durumun Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) taşınması, ülkede bulunan tutukluların serbest bırakılması konularında çağrı duymadık. Kınayan bazı açıklamalar yapabilirsiniz ama bunlar harekete geçme değildir. Hiç kimse ciddi adımlar atmıyor.
ABD yönetimi: "Çok sayıda korkunç fotoğraf var"
Öte yandan, ABD Dışişleri Sözcüsü Psaki, AA'nın yayımladığı, Suriye rejiminin muhaliflere uyguladığı sistematik işkenceyi belgeleyen insanlık suçu fotoğraflarına ilişkin, "Oralarda bir süredir çok sayıda korkunç fotoğraflar var. Bu zulümler, Suriye rejiminin UCM'ye edilmesine ilişkin BM Güvenlik Konseyindeki oylama gibi çabaları niçin tamamıyla desteklediğimizin nedenidir" demişti.
Psaki, "Suriye sivil toplumu ve uluslararası toplum tarafından, Suriyedeki vahşetten suçlu olanların gelecekte sorumlu tutulmalarına yardımcı olabilecek belgelerin delil olarak toplanması çabaları da dahil, geçiş dönemi yargı sürecine ve sorumluların hesap verebilmesinin sağlanmasına zemin hazırlamaya dönük pratik adımları desteklemeyi sürdüreceğiz" ifadelerini kullanmıştı.
aa
Bu haber 521 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle