O zaman Ukrayna’da savaşıyor olurduk

Bakan Volkan Bozkır, bugün Milliyet Gazetesi’nde çıkan röportajında Avrupa Birliği ile ilişkilerde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de bir önemli “faktör” olduğunu analiz etti. Bu şimdiye kadar açıktan söylenmeyen bir şey...

AB uzun zamandır bir ordu derlemeye çalışıyor ama üye ülkelerin ayak sürümesi ve gerçekte askerlikle ilgilerini sınırlı tutmak istemeleri nedeniyle bu mümkün olmuyor. Öte yandan, ordusu olmayan bir AB, bölge ve dünya olayları karşısında diplomatik başarı sağlayamıyor.

İşte AB Bakanı Volkan Bozkır’ın Türkiye-AB ilişkilerinde dört önemli, AB’nin geleceğini etkileyecek stratejik dört faktör olarak saydığı; Güçlü ekonomik piyasalar, genç ve çalışkan nüfus, enerji yollarının güvenli yollardan elde edilmesi, maddelerinin sonuncusu Silahlı Kuvvetler.

Bozkır’ın sözleri şöyle; “AB’nin bir araya getiremediği 60 bin kişilik orduyu, üye olsaydı sadece Türkiye tek başına bir araya getirip AB silahlı gücü olarak ortaya çıkarabilirdi.”

Savaş o kadar uzak değil

Bozkır’ın söyleminden çıkan, TSK’nın bir AB ordusunun ana eksenini oluşturabileceği fikri Avrupa için gerçekten de stratejik bir veri kabul edilebilir. Ancak, günümüz şartlarında bir AB ordusunun dahi artık riskli bölgelere yakın olduğu görülüyor. Örneğin, Soğuk Savaş’ı bile canlandıran Ukrayna krizi sırasında böyle bir ordu olsaydı tablo nasıl olacaktı?

Rusya’nın Ukrayna’ya hamlesinin Avrupa’da yarattığı şok ve çaresizlik ile ABD’nin bu gerilime “katkıları” anımsandığında bir AB ordusunun ki, aslında Türk ordusunun büyük bir risk altında kalması anlamına gelecek. İkinci nokta, böyle bir ordu, “tehdit” tanımlaması yaparken Rusya’dan başka bir olası “düşman” görünmediğine göre, Ankara-Moskova ilişkileri barış zamanında dahi gerilmeyecek mi?

Komuta da bizde olsun

Bakan Bozkır, sadece Avrupa’da değil dünyada da tanınan önemli ve stratejik akla sahip bir diplomattı. Bakanlık makamı da onun için son derece hak edilmiş bir görev. Esasen AB’nin geleceğine yönelik tespit ettiği stratejik ayaklarla, Türkiye’nin vazgeçilmezliği arasında kurduğu bağ da gayet parlak.

Fakat ordu işi her zaman bir daha hesaplanması gereken bir nokta. Belki; Türkiye’nin AB üyeliği ile gerçekleşeceğinden ve Ankara, Brüksel’de hakim pozisyon tutacağından, “nasılsa komutası bizde olur” diye düşünülmüştür!

www.iyibilgi.com