Demirtaş, Diyarbakırda bir astsubayın, eşinin yanında öldürülmesini, Kirli güçlerin çirkin ahlaksız yöntemi diye nitelendirerek, Olay beni de, bizi de derinden yaraladı dedi. Demirtaş, Kobani için sokağa çıkma çağrısı yaparken olacakları hiç öngöremediklerini de söyledi. Demirtaşla dün TBMMdeki makamında, 6 Ekimde başlayıp 50 kişinin ölümüyle sona eren olayları ve Çözüm Süreci üzerindeki etkilerini konuştuk. Demirtaşın mesajları şöyle:
AÇIK OLAN YARA TEHLİKE
Olaylar sırasında ölenlerin çoğu HüdaPar üyesi gibi yansıtıldı ama hiç siyasetle ilgisi olmayan insanlar da yaşamını yitirdi. Güvenlikçilerin öldürdüğü kişiler var. Sivillerin öldürdüğü HDPliler var. Her kesimin muhasebe yapması lazım. Hükümet işin ucuzuna kaçtı, faturayı HDPye kesmeye, HDPyi siyasi lince tutmaya çalışıp işin içinden çıkmak istedi. Bunlardan biz sorumlu olsaydık hesabını vermekten çekinmezdik. Hükümet düşmanı yanlış yerde arıyor. Tehlike olan HDP değil, açık olan yaradır. Bölgede bu yarayı kaşımak isteyen çok kesim var. Bu yara kapatılırsa, provokasyona uygun zemin ve fırsatlar yaratılmazsa, bir daha bu tür şeyler yaşanmaz. Bu yara açık kaldıkça, HDP olur olmaz, bu yarayı kaşıyanlar hep çıkar.
AKLIMIZA GELMEDİ
Sokak meşru bir alandır. Meşruiyetin sınırı da kimsenin canına malına zarar gelmemesidir. Sokak gösterisi, evrensel-ulusal düzeyde haktır. Bu hakkımızı her zaman kullanırız. (6-8 Ekimde) Yaşananlar konusunda kim nerede denetim ve sorumluluk konusunda söz sahibi ise kendi denetimini yapmak zorunda. Gücünüz varsa, onu disipline edemiyorsanız, o güç sizin değildir. Herkes eminim bu konuda muhasebe yapacaktır. Provokasyon riskini ortadan kaldırmak gerekir. Bazı eksiklikler yaşandı. Biz çağrı yaptığımızda, HüdaPar binalarına saldırılacağına, Hüdaparlılarla gerilim yaşanacağına dair en küçük bir öngörümüz yoktu. Ne yönlendirmemiz, ne teşvikimiz vardı. Doğrusu çağrıyı yaparken böyle bir şey aklımıza da gelmedi. Mevzu Hüdapar mevzusu değil, Kobaninin düşmemesi için gündem yaratmaktı. Görünen o ki, bu tür durumlarda meseleyi başka bir tarafa çekmek isteyen kontrollü ya da kontrolsüz güçler devreye girebiliyor. Hiçbir şey olmamış gibi davranamayız. Yaşamını kaybeden, malını kaybeden herkesin canı, malı, huzuru iktidarda olmasak bile aynı zamanda bizim sorumluluğumuzdadır. Yitip giden her can bizim canımızdır. Onun HDPli, Hüdaparlı, AKPli olup olmadığına bakmayız. İnsanların yaşam hakkı, mal, can güvenlikleri kutsaldır.
GERİLİM SİYASETTE KALMALI
Türbülans tam anlamıyla geçti sayılmaz. Diyalog vardı ama tıkır tıkır işleyen bir müzakere yoktu. Bu gelişmelerle diyalog da koptu. Diyaloğun başlaması ve hızlı bir şekilde müzakereye geçmek lazım. Geleceğe bakmak daha mantıklıdır. Gerilim yaşanacaksa da siyasi alanda kalsın. Karşılıklı silahlı çatışmaya, ölümlere dönsün istemiyoruz. Siyasi gerilimden çekinmiyoruz. Siyaset arenasında tansiyon yükselebilir, gerilim artabilir, bu olağandır. Yeter ki ölümler olmasın. Çatışmalı günlere dönülmesin diye üzerimize düşeni yapacağız.
AHLAKSIZ YÖNTEMİ SEÇMİŞLER
Yaşananlar hepimizi tedirgin etti. Bir tek insanın bile ölmesi, kimliğinden bağımsız hepimiz için kayıptır. Yüksekovada vurulan askerler, Bingölde vurulan polisler, Kağızmanda infaz edilen PKKlılar, Diyarbakırda eşinin yanında infaz edilen astsubay, bütün bunlar çok vahim olaylar. Ölüm var ölüm var. (Diyarbakırdaki saldırı) Yapanlar her kimse son derece çirkin bir şekilde, ahlaksızca bir yöntem seçmişler. Savaş asla olmasın. Ama savaşın bile bir hukuku, ahlakı vardır. Onu bile ayaklar altına alan çevreler kimlerse bunlar ortaya çıkarılmalı. Kirli güçlerin yöntemleriydi bunlar. Diyarbakırdaki astsubayın, eşinin yanında katledilmesi beni de, bizi de hakikaten derinden yaraladı. Ölümlere alışmamamız, tepki göstermemiz lazım.
Hürriyet
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle