Dumanlı ve Karaca'nın avukatlarına sınırlama

16 Aralık 2014 15:03 tsi
17-25 Aralık Yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının yıl dönümünde konuşulmasını engellemek amacıyla Zaman Gazetesi ve Samanyolu TV'ye yapılan gündem değiştirme ve algı operasyonunun yankıları devam ediyor.

AVUKATLARA SINIRLAMA GETİRİLDİ

Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca'nın avukatlarına görüşme sınırlaması getirildi.

Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın avukatı Fikret Duran emniyet çıkışında açıklamalarda bulundu. Avukat Duran şunları söyledi:

“Bugün müvekkilim Hidayet Karaca ile görüşmek istediğimizde kendilerinin ‘3 avukat belirlediklerini bunların dışında görüşmelerine izin vermeyeceklerini’ söylediler. Hangi yasaya hareketle böyle bir uygulamaya gittiklerini sorduk. Savcı beyin böyle bir talimatının verdiğini söylediler. Ceza muhakemesi çok açık. Bu konuda her hangi bir sınırlamaya gidilmemiş. En az 3 avukat ibaresi an az 3 avukat demek icabında 13 avukat demek. Kendilerince kendi belirledikleri isimleri yazıp başkaca avukatların görüşmesine izin verilmemesi savunma hakkının kısıtlanmasıdır. Bu şekilde biz müvekkilin susma hakkı kullanması şeklinde değerlendirmekteyiz." dedi.

Savcı ile görüşemediklerini vurgulayan Duran, "Çünkü burada silahlar arkasında savcı ile etten duvar örülmüş. Savcı ile görüşmek istediğimiz zaman aynı anda 10-15 polis karşımıza dikiliyor. Savcı ile birebir temasımız mümkün değil. Bu bir yargılanma faaliyeti. Adliye içerisinde avukatların savcı ile görüşmesi dosya ile ilgili soru sorması mümkünken burada kısıtlanıyor. Savcı dokunulmaz bir konuma çıkarılıyor. Avukatlar binanın dışında içeri sokulmuyor. Bu savunma hakkının kısıtlanmasıdır. Şimdi hele hele avukatların görüşülmesinin kısıtlanması bize burada susma hakkı kullanmak ve adliyede ifademizi vermeye bunu konuşmaya bunu tartışmaya sevk etti.” dedi.

DUMANLI VE KARACA SAĞLIK KONTROLÜNDEN GEÇİRİLDİ

Medyaya darbe operasyonunda gözaltına alınan Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı ve Samanyolu Televizyonu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, sağlık kontrolünden geçirildi. Dumanlı, "Demokrasiden geriye dönüş yok." dedi.
 
Sabah saat 06.30 sıralarında Çevik Kuvvet otobüsüyle Eyüp Devlet Hastanesi Acil Servisi'ne getirilen Dumanlı ve Karaca, burada sağlık kontrolünden geçirildi.
 
Dumanlı, hastane girişinde, "Demokrasiden geriye dönüş yok" diyerek kameralara el salladı. Dumanlı, hastane çıkışında da basın mensuplarına el sallayarak, "Allah'a emanet olun." dedi.
 
Sağlık kontrolünün ardından Dumanlı ve Karaca, sivil bir polis aracına bindirilip tekrar İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

İŞTE EKREM DUMANLI'NIN O AÇIKLAMALARI

DUMANLI'NIN AVUKATI: ER YA DA GEÇ HAK YERİNİ BULACAK

Özgür medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonunda gözaltına alınan Zaman gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın avukatlarından Nazif Aktaş, "Er veya geç biz inanıyoruz; hak yerini bulacaktır. Zaten dosyada hukuka aykırı bir şey yok. Hepimiz bu arkadaşları biliyoruz ve tanıyoruz. Bu arkadaşların yasalara aykırı herhangi bir eylem içerisinde olduklarına dair en ufak bir delil yok" dedi.

Özgür medyayı hedef alan 14 Aralık operasyonunu protesto etmek isteyen vatandaşlar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde toplandı. Operasyonda gözaltına alınanlardan Zaman gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı'nın avukatı Nazif Aktaş, emniyet binası önünde son durum ile ilgili gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Avukat Aktaş, “Ekrem Bey’in bir üzüntüsü var. Aslında Ekrem Bey’in bu üzüntüsü hepimizin üzüntüsü. Dosyada bir kısıtlılık kararı var. Kısıtlılık kararı nedeniyle dosyanın içeriği hakkında somut bilgilere sahip değiliz. Ancak diğer şüphelilerin savunmaları ve savunmalarında savcı beyin sorgularına bakıldığı zaman gerçekten bu dosyanın içinin boş olduğu açık bir şekilde görülmektedir. Çünkü oradaki sorular dolaylı olarak aynı şekilde Ekrem beye de sorulacak, Hidayet beye de sorulacak olan sorular. Yani burada netice itibariyle ulusal egemenliğe karşı olduğu iddiası var. Gözaltı kararı bu gerekçeye dayanmakta. Oysa ortada somut delil olarak bir diziden bahsediliyor, bir iki tane de köşe yazısı ve bu köşe yazıları da tamamen uyarı mahiyetindeki köşe yazıları. Bugün Ahmet Şahin hocayı da dinledik, sizler de yayınınızda verdiniz. O yayından dolayı Ahmet Şahin hoca şüpheli olarak çağrılıyorsa, o zaman bu memlekette şüpheli olarak çağrılmayacak kimse yok demektir. Bu hepimizi üzüyor, Ekrem bey’i de en çok üzen husus bu husus" diye konuştu.

Aktaş, konuşmasına şu şekilde devam etti: "Zaman gazetesine, Samanyolu televizyonuna gönül veren bu insanlar bu hassasiyeti gecenin bu vaktinde gösteriyorlar. Tabi bu hassasiyet de hepimizin gönlüne su serpiyor. Bu açıdan da sevindirici bir şey. Er veya geç biz inanıyoruz; hak yerini bulacaktır. Zaten dosyada hukuka aykırı bir şey yok. Hepimiz bu arkadaşları biliyoruz ve tanıyoruz. Bu arkadaşların yasalara aykırı herhangi bir eylem içerisinde olduklarına dair en ufak bir delil yok. İnanıyoruz, güveniyoruz; hak yerini bulacak."

Emniyette gözaltında tutulan Dumanlı ve Karaca'nın ifadelerinin ne zaman alınacağının net olmadığını belirten Aktaş, “İfadelerini yarın sabahtan itibaren de (bugün) alabilirler, bir sonraki sabaha kadar da alabilirler. Normal şartlarda yarın sabah (bugün) saat 06.30’a kadar ifadelerinin alınmış olması lazım. Ancak tekrar gözetim kararının uzatılması şeklinde bir karar bekliyoruz çünkü yarın sabah (bugün) 06.30’da da ifade almayacaklarını biliyoruz. Bu böyle olunca da sürekli uzayacak demektir. Muhtemelen bu 17 Aralık’a kadar devam edecek demektir. 17 Aralık’tan sonra hakim karşısına çıkılacak ve orada da sona erecektir diye ümit ediyoruz, güzel bitsin istiyoruz." şeklinde konuştu.
 
14 ARALIK OPERASYONU'NDA SERBEST KALAN DİZİ EKİBİ AÇIKLAMA YAPTI

İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde savcı tarafından sorgusu yapılan, Samanyolu TV'de yayınlanan "Şefkat Tepe" dizisinin hikaye yazarı Hikmet Tombulca ile "Tek Türkiye", "Şefkat Tepe" ve "Sungurlar" adlı dizilerin yapımcısı Salih Asan, "Sungurlar" dizisinin yönetmeni Engin Koç ve "Şefkat Tepe"nin senaristi Samim Noyan serbest bırakıldı. Serbest kalan 4 kişi Emniyet binası önünde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

"BİR ALGI VE İNTİKAM OPERASYONU"

"Tek Türkiye", "Şefkat Tepe" ve "Sungurlar" adlı dizilerin yapımcısı Salih Asan, "Gözaltına alınacağımız ile ilgili sosyal medyadan isimlerimiz çıkınca gayet rahattık. Milletimizi utandıracak bir iş yapmadığımızı biliyoruz. Herkes kendi karakterinin gereğini yapar. O kadar enteresan bir durum ki, bizim hayatımızda, emniyet karakol, savcı, polis hiç olmamış ki. Eşim akşamdan, 'Acaba kek falan yapsam mı? Aramaları uzun sürer mi?' diyor. Ben de, 'Güzel olur ama bu ikramı kabul etmezler' dedim. Bizi aldılar Eskişehir'den İstanbul'a getirdiler. Polis arkadaşlara, 'Devletimiz bir çağrı yapsaydı da biz kendimiz gelseydik. Kendi arabamızla gelirdik. Devletimizin imkanları çarçur edilmezdi.' dedim. Devletin güvenlik kuvvetleri bir örgüt üzerine bir çalışma yapmışlar. Çalışma kapsamında örgütün mensupları yakalanmış. Bir süre içeride yatmışlar. Daha sonra 'Bize iftira atıldı, kumpas kuruldu' diye şikayette bulunmuşlar. Savcı bey bu örgütün adını sordu. İlk defa burada terör şubede duyduğumu söyledim. Rahle diye bir şeyi duyup duymadığımı sordu. Babama rahat Kur'an okusun diye rahle aldığımı söyledim. Rahleden anladığımızın bu olduğunu söyledim. Senaryoların nasıl çıktığını, kimden emir aldığımızı sordu. Anlayamadığımız, anlam veremediğimiz bir şeyler. Milletimiz bilsin ki, bir örgüt üzerinden yeni bir örgüt icat etmeye çalışıyorlar. Bir algı ve intikam operasyonu olarak değerlendiriyoruz" dedi.

"NEZARETHANEDE ŞARKILAR SÖYLEDİK"

"Şefkat Tepe" dizisinin hikaye yazarı Hikmet Tombulca, "Şefkat Tepe terörle mücadeleyi anlatan bir dizi ve biz terörle mücadelede sorgulandık. Orada sorgulandık ve serbest kaldık. Nezarethanede, şarkılar söyledik, şiir okuduk, çok eğlendik" şeklinde konuştu.

"İYİ MUAMELE GÖRDÜK"

"Sungurlar" dizisinin yönetmeni Engin Koç da, "İyi muamele gördük. Dördümüz yan yana nezarethanede 24 saat kaldık. Birbirimizi uzun süredir görmemiştik. Dertleştik ve yeni projeler hakkında konuştuk. Bizim için güzel bir süreç oldu. Bu hapishaneleri biz resmediyorduk. O resim içinde kendimizi bulduğumuz için şaşırdık. Böyle bir ithamla karşılaştığımız için de daha bir şaşırdık. Çünkü biz yıllarca terörle mücadele eden dizilerde çalıştık. Hep onları anlattık. İçeriden yeni projeler düşündük“ diye konuştu.

"ÇIKTIĞIMIZ İÇİN MUTLUYUZ"

"Şefkat Tepe"nin senaristi Samim Noyan ise, "Çıktığımız için mutluyuz. Yazdığınız şeyle suçlanmak zor bir şey. Ben 50 senelik bir sanatçıyım. Beni çok üzdü. Bir insanın yazdığı şeyden dolayı sorgulanması çok kötü. Siz kötü bir şey yapmadığınıza eminsiniz psikolojik olarak etkileniyorsunuz. Tuhaf buldum çok komik oluyor" ifadelerini kullandı.

"DEVLETİN SANAT VE SANATÇIYI KOLLAMASI LAZIM"

Gözaltına alınan kişilere destek amacıyla Emniyet önüne gelen CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, "Anayasaya göre, devletin sanat ve sanatçıyı kollaması lazım. Sanatçının önündeki engelleri kaldırması lazım iken maalesef bu iktidar size engel olmuş durumda" dedi.

"TÜRKİYE NORMALLEŞTİĞİNDE YARGILANACAKLAR"

Demokratik Gelişim Partisi (DGP) Genel Başkanı ve Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal, "Sanatçılara yönelik, medya mensuplarına yönelik, oyunculara yönelik bu yapıldıysa, 17-25 Aralığı örtmek sulandırmak isteyen ne kadar çaresiz kaldığının bir ispatıdır. Malzemeye ihtiyaçları var ve ellerinde malzeme yok. Bu masum insanların hürriyetini tahdit edilmesi suç değil midir? Bunu yapanlar hürriyeti tahdit suçu işlediler ve Türkiye normalleştiğinde yargılanacaklar" şeklinde konuştu.

(AJANSLAR)


Bu haber 694 defa okundu.