ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Uluslararası Cesur Kadınlar Ödülüne layık görülen Suriyeli kadın aktivist Macide Çorbacı, "Rejimin kontrol ettiği ve diğer alanlarda devrimin ilk gününden itibaren savaşını veren, fedakarlıkta bulunan Suriyeli kadınları selamlıyorum. Her ne olursa olsun mücadeleyi bırakmasınlar" dedi.
Suriyede rejim karşıtı gösterilerin başladığı 2011de başkent Şama bağlı Deraya beldesinde Beşşar Esed rejimine karşı insan hakları ve özgürlük mücadelesine önderlik edenlerden kadın aktivist Macide Çorbacıya ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından "Uluslararası Cesur Kadınlar Ödülü" verildi.
Ödülünü bakanlıkta düzenlenen törenle ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Heater Higginbottomdan alan Çorbacı, ödül töreni sonrasında AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Esed rejimine karşı mücadelenin yanı sıra Suriyeli kadınların bilinçlendirilmesi ve rejim aleyhtarı siyasi tutukluların haklarının savunulması için çabaladığını söyleyen Çorbacı, ödülün kendisi için birçok anlam içerdiğini ifade etti.
Çorbacı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde böyle bir ödüle layık görülmekten mutluluk duyduğunu ifade ederek, Benim için ödül en başta Suriyede şiddetten, adaletsizlikten acı çeken kadınların sesini duyurma anlamı taşıyor. Bunun yanında Esed rejiminin adaletsizliğini gösterme, mülteci kamplarında halkın karşılaştığı zorluğun ve daha fazla özgürlük istedikleri için demir parmaklıkların ardında olanların da sesi olma anlamı içeriyor diye konuştu.
Suriyeli kadınları selamlıyorum diyen Çorbacı, kadınların özgürlük mücadelesinden yılmamalarını istedi. Çorbacı, şunları kaydetti:
Rejimin kontrol ettiği ve diğer alanlarda devrimin ilk gününden itibaren savaşını veren, fedakarlıkta bulunan Suriyeli kadınları selamlıyorum. Onlar mükemmel insanlar, kendileri ülkelerini yeniden oluşturabilirler ve onların bu krizin üstesinden gelme yetenekleri bulunuyor. Her ne olursa olsun mücadeleyi bırakmasınlar. Birçok şey yaptık ve daha yapacağımız birçok şey var."
Oturma eylemi organize etmekten tutuklandım
Aralık 2012de Suriye'de binlerce siyasi tutuklunun serbest bırakılması için oturma eylemlerini organize ettiği için tutuklandığını aktaran Çorbacı, hakaret ve aşağılamalara rağmen mücadelesinden vazgeçmediğini söyledi.
Çorbacı, cezaevindeyken kanunlarca belirtilen esaslara uygun olarak yargılanabilmeleri için yaklaşık 150 kadınla grev başlattıklarını belirterek, sonucunda kendisinin de aralarında bulunduğu 83 kadının salıverildiğini anlattı. Çorbacı, serbest kaldıktan sonra rejimin istihbarat birimleri tarafından yerinin tespit edilmesinin ardından Suriyeden sürgün edildiğini, o günden itibaren de Suriyenin özgürlüğü için mücadelesini Lübnanda sürdürdüğünü dile getirdi.
Şu anda Lübnanda "Kalkınma için Kadınlar" adlı sivil toplum kuruluşunun halka ilişkiler direktörlüğünü yürüttüğünü söyleyen Çorbacı, ülkesine döneceği günü sabırsızlıkla beklediğini kaydetti. Hapiste bulunan eşinin de geçen yıl hayatını kaybettiğini aktaran Çorbacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
Tek düşüncem tekrar Suriyeye dönüp ülkemin yeniden inşasında yer almak, Esed rejiminden kurtulmak ve özgür bir Suriyeyi oluşturmak. Tabii ki şu andaki şartlar çok zor. Üç çoğumla birlikte zor bir hayatım var ve tüm yük benim omuzlarımda. Ancak hala dayanma gücüm bulunuyor. Bu krizin üstesinden gelebilirim ve mücadeleyi bırakmamalıyım. En azından Suriyede akan kanı durdurmak için. Bu suç işleyen rejimden kurtuluncaya kadar canımız pahasına da olsa mücadele etmeye devam edeceğiz ve asla teslim olmayacağız."
Bir ülkenin inşası Macide gibi kadınları işi
ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Higginbottom, Çorbacıya ödülü takdiminden önce yaptığı konuşmada, kadın aktivistin memleketi Derayadaki özgürlük mücadelesini anlattı. Siyasi mahkumların hakları için çabalarken Çorbacının da kendisini bir anda hapiste bulduğunu vurgulayan Higginbottom, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kendisi çalışmasına demir parmaklıklar ardından devam etti. Vatandaşlık hakları ve barışın inşası için çalışma grupları oluşturdu, uygun hukuki usullere göre yargılanmaları için tutukluların greve gitmesini organize etti ve bu amacında başarılı oldu. Kendisinin de içlerinde bulunduğu kadınlar salıverildi. Kendisine bu mücadeleye niçin devam ettiği sorulduğunda, Silahlar bir diktatörü aşağı indirebilir ama bir ülkeyi inşa edemez yanıtını verdi.
En nihayetinde, bir ülkenin inşası Macide gibi kadınların işi. Macide, her gün Suriyeli kadınlara yerel ve ulusal seviyede barışın inşa edilmesi çabalarına katılmaları ve toplumlarında liderlik rolleri üstlenmeleri için yardımcı oluyor. Siyasi mahkumların haklarını ısrarla savunmasından ve Suriyeli kadınların iç savaşın çözülmesinde yer almalarını sağlamasından dolayı Macide Çorbacıyı cesur kadın ödülüyle onurlandırıyoruz."
AA
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle