Ak Parti hükümeti Lübnana asker gönderme sürecini hızlandırdı; kararın önümüzdeki hafta başlarında Meclisten çıkması bekleniyor. Meclis tatilde ve milletvekilleri seçim bölgelerinde, herbirinin konuya ilişkin düşüncesini bilmek zor; ancak içinden geçilen şartlar değişik ve talepler de ilk elde kulağa ters gelmediği için, yeni tezkerenin âkıbetinin 1 Mart 2003te oylanandan farklı olacağı tahmin edilebilir.
Bu noktada sorulması gereken soru şudur: Türk askeri Lübnana hangi projenin parçası olarak gidecek?
Şu anda bölgede meydana gelen gelişmelerin dünyanın en dikenli sorunuyla ilgili olduğunu görmeliyiz: Arap-İsrail ihtilâfı... 1948de kurulan İsrailin varlığı bölgedeki diğer ülkeler tarafından kabul edilmediği için sürekli bir gerilim yaşanıyor Ortadoğuda. Üç büyük dine beşiklik etmiş olağanüstü önemli bir bölge burası, ancak önemi artıran esas özellik duygusal değil; dünyanın bilinen petrol ve doğalgaz rezervlerinin büyük bölümü bu bölgede. Petrol yalnız para yönünden önem taşımıyor, aynı zamanda stratejik bir değer de... Bölgede yaşanan sürekli gerilimin sürekli bir barışa dönüşmesi herkesin çıkarına...
Gerilimin ortadan kaldırılması için üç savaş yaşandı bölgede, onlarca barış projesi üzerinde girişimlerde bulunuldu; savaşla da barış arayışlarıyla da beklenen sonuç alınamadı. 11 Eylül uğursuz saldırılarının sağladığı moral zeminde yürürlüğe sokulan çok daha farklı bir proje gündemde bugün. İstenen, bu bölgede, İsrailin dışında dişli bir ülkenin kalmaması... Irakta devrilen yalnızca Saddam Hüseyin rejimi değildi; bizim kaos olarak gördüğümüz Irakın bugünkü şartları projenin başarısı sayılabilir: İsrailin varlığını tehdit eden ve en dikkate alınması gereken bölge ülkelerinden biriydi Irak; bugün askerî bir güç olarak denklemde yeri yok...
Lübnanın (daha doğrusu Hizbullahın) neden hedef seçildiğine bir de bu gözle bakabilirsiniz. Hizbullah etkin bir askerî güç olmaktan çıkarıldığında, bölgede İsraili tehdit eden unsurlardan biri daha tasfiye edilmiş olacaktır. Projenin sonraki aşamalarında, kaçınılmaz biçimde, Suriye ve İranın da hedef haline geleceği çoktan beri belli. Bölgenin diğer önemli ülkeleri (Mısır, Ürdün) İsraille husumeti sona erdirme amaçlı anlaşmaların tarafı durumundalar zaten...
Proje başarıya ulaştığında bölgede kural koyucu tek bir ülke kalacak: İsrail... Tabii, başarılı olabilirse...
Yürürlüğe konulan projenin günümüz dünyasının özel şartları yüzünden ciddi bir açığı var: Ülkeleri tehdit olmaktan çıkarıyor bu proje, ancak sorunu ortadan kaldırmıyor. Bölgede yaşayan insanların herbirini birer tehdit unsuru haline dönüştürüyor. Zaten sürekli tehdit ortamında bulunan İsrail bunu dert etmeyebilir, ancak bütün ülkeler açısından müthiş tehlikeli bir yöneliş bu...
Türkiye, sorunu daha da büyütecek projenin bir parçası olursa yanlış yapar. Böyle bir tavır Türkiyenin tarihî misyonuna da aykırıdır. Türkiye sorunun bir parçası değil, çözümün en önemli unsuru olmak zorundadır.
Çözüm, ikibin yıl öncenin Roma İmparatorluğu ya da geçen yüzyılın Hitler Almanyası dönemlerinde sahneye konulmuş güce dayalı bir barıştan geçmiyor; onlar denenmiş ve başarılı olamamış projelerdir ve bugünlerde Ortadoğuda sahneye konulan projenin de başarılı olması mümkün değildir.
Lübnana asker gönderecekse Türkiye, bunu, yanlış bir arayışa destek çıkmak amacıyla değil, yurtta, bölgede ve dünyada barış ilkesine dayalı çok daha farklı bir başka projenin en belirleyici unsuru olarak yapmalıdır.
O projeden de yarın söz edeyim.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle