Özel! Askerin yerini hangi güç | " /> iy" /> Özel! Askerin yerini hangi güç | "/> iy"/>

En Sıcak Konular

Özel! Askerin yerini hangi güç

2 Ocak 2008 12:26 tsi
Özel! Askerin yerini hangi güç Bir mucize (!) olsa ve PKK silahını şimdi kesin olarak bıraksa, Silahlı Kuvvetler ve güvenlik güçlerinin ‘işlevi sona erecek’! E, peki sonra? İşte size meraklı ve tehlikeli bir soru; o boşluğu kim dolduracak? iy

Altıncı hisse gerek yok ki, 2008’de ABD-Türkiye ilişkilerinin ana ekseni PKK olacak. Daha doğrusu “PKK’ya karşı siyasal süreç”. Esasen bu “Made in USA” damgalı kelime de ilginç ama konumuz değil!

ABD’den “haber alan kaynaklar”, Washington’un şimdi ve yakın zamanda askeri işbirliğine devam edeceğini ama “orta vadede” Türkiye’den siyasi çözüm beklediğini söylüyorlar.

En taze örneği bugün (02.01.2007) tarihli Hürriyet’de yeralan Washington mahreçli Kasım Cindemir haberi. Cindemir’in konuştuğu kaynaklar, ABD yönetiminin AKP’nin atacağı tüm adımların destekleneceğini gösteriyor.

Tüm adımlar derken, ne kastedildiği de açılmış; “PKK’yı dağdan indirmek için ‘siyasi’ anlamda atılacak adımlar. Hatta bu da açılmış. Nitelikli bir af.

Bu beklenti veya temenni, ABD’nin konu üzerinde en etkin ve yetkin kurumundan geliyor. Hem Dışişleri’nden hem de Pentagon’dan.

Ee, barıştık mı?

Amerikan yetkilileri operasyona sağlanan desteğin, “çuval olayı” ve son dört yılın tatsızlığını oldukça azalttığını da söylüyorlar. Adlı adında belirtilmemiş ama 1 Mart tezkeresi de bu sürece dahil olmalı.

Türk kamuoyunun duygularındaki değişikliği gösteren bir veri elde olmadığı için bu tezin doğruluğu tartışmalı. Ancak bir başka Amerikan kaynağı, hem Ankara’da hem de Washington’da resmi düzeylerde siyasi çözümün konuşulduğunu sızdırıyor.

Yani özetle ABD, AKP’den PKK’nın dağdan indirilmesi yolunda adım atmasını bekliyor ve bunu bu yıl içinde bekliyor. Bu adımın da “kapsamlı bir af” olabileceği temennisi de dillendiriliyor. Yani bu olursa desteklencek!

ABD ata sözü: Zamanlama herşeydir!

Gerçekte bu bilgiler yeni başladığımız 2008 yılının hangi tartışmalarla geçeceğine iyi birer ipucu. Gerçi kimse Türkiye iç dinamiklerinin böylesi bir affı nasıl karşılayacağını sormuyor ama beklenen bu.

Peki ABD politikası açısından bu bakış nasıl algılanmalı. Washington’un küresel teröre karşı duruşu biliniyor. En azından söylemleri bu. Bu bağlamda PKK’ya karşı askere destek sunması doğal.

Ama siyasi dinamiklerle çözüm ve af beklemesi bu kapsamda sayılmalı mı? Yani Ankara, “Desteğiniz için teşekkürler, sözünüzü tuttunuz, terör konusunda biz de ne istenirse yapmaya hazırız, ama bundan sonrası bizim işimiz” derse ne olur?

Bu soruyu yanıtlamadan önce ABD iç dinamiklerine bakmakta da fayda var. Bu yıl ABD iç politikası açısından dolu. Başkanlık seçimleri var ve bu süreç ön seçimler yüzünden neredeyse bir yıl önceden ülkeyi esir alıyor.

Öte yandan bir klasik olarak “gidecek” yönetim “gelecek” yönetimi mağdur durumda bırakmamak için bağlayıcı ve küresel kararlardan uzak duruyor. Durması gerekiyor. Fakat Ankara’dan istenen siyasi çözüm bundan muaf gibi.

Çünkü zaman veriliyor. Askeri mücadele kısa vadeli zamanda geçerliyse ve o şimdiyse, orta vade 6-8 ay bilemediniz yıl olmalı. Yani Washington sanki bu Beyaz Saray politikası diyor gibi. İçeride kimin oturduğu fark etmez.

Ankara hesabını yaptı mı?

Ama bundan önemli konular da var. Terör örgütene af getirilmesi, domino taşı gibi bir çok siyasi parametreyi yerinden oynatacak. Şimdiden bu konular hakkında yazılar çıkmaya bile başladı.

Tasfiye edilen PKK ile birlikte DTP’nin de siyaseten zemin kaybedeceği hatta hukuken tamamen kaybedebileceği, bu boşluğun ise önümüzdeki yerel seçimlerde AKP tarafından doldurulacağı kestirmeleri yapılıyor.

Bu da o kadar basit değil ama nihayetinde bu boşluğun “bir şeyle” doldurulacağına ilişkin kanaat hakim. Öte yandan daha garip bir soru ortaya atılmış durumda.

Yine Bugün Sabah Gazetesi’nde Muharrem Sarıkaya o soruyu dillendiriyor. Cümle aynen şöyle; “Ortada silaha karşı silahlı mücadele kalmayacağına göre, PKK'ya karşı mücadelenin en önemli kurumsal gücünün; yani asker ve polisin işlevi de sona erecek. Bu durumda silahlı mücadele bitince, PKK'ya karşı kurumsal mücadele de son mu bulacak? Yoksa asker ve polisin geri çekilmesiyle ortaya çıkan kurumsal boşluk, bir başka kurum tarafından mı doldurulacak?”

Altı hem çok iyi okunması ve iyi çalışılması gereken bir soru! Bu soru Türkiye’de strateji uzmanları ve akademisyenler tarafında da soruluyor ve ülkeyi yönetenler tarafından da düşünüldüğü varsayılabilir.

www.iyibilgi.com Ankara



Bu haber 928 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,430 µs