Çocukerkil aileler!

2 Ocak 2008 16:16 tsi
Ataerkil aile yapısı çözülürken, anaerkil yapının yerine "çocukerkil" aile gelişiyor. Yeni orta sınıf aileler çocuklarını ve taleplerini ailelerinin merkezine koyuyor. Sonradan zenginleşen ebevyenler, "Ben yaşayamadım bari o yaşasın" diyor

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Nalan Yetim, son yıllarda Türk aile yapısında gelenekselliğin dışında bir değişim yaşandığını söyledi. Yetim Türk ailesinde geleneksel yapının yerini, ''yükselen orta sınıfın değeri'' olarak ortaya çıkan  ''çocuk eksenli'' anlayışa bırakmaya başladığını öne sürdü.

Türk ailelerinin genellikle ataerkil veya anne ve baba merkezli olduğunu anımsatan Yetim, “Özellikle orta sınıfın yükselen bir değeri olarak, çocuk merkezli aile yapısı da giderek kabul gören bir anlayış olmaya başladı” dedi. Değişimin toplumun genelini kapsadığını söylemenin henüz mümkün olamayacağını belirten Yetim, yeni modelin sürekli yükselen grafik sergilediğini öne sürdü.

Aile yapısında çocuk isteklerinin daha da belirleyici rol oynamaya başladığına dikkat çeken Yetim “Çocukların istekleri aile yapısını önemli şekilde etkiliyor. Anne ve babalar çocukluğunda yapamadığı, kendisinde görmek istediği şeyleri çocuklarında görmek istiyor. ‘Ben yapamadım bari o yapsın. Ben yaşayamadım bari o yaşasın’ şeklindeki düşünce çocuğu giderek ailenin merkezine oturtuyor” dedi.

Dekan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. Oğuz Kutlu ise çocukların ilköğretimin ilk yıllarından itibaren yoğun bir rekabet ortamında hızlı bir yarışa girmeleri ve bu sürecin yıllar ilerledikçe daha da önem kazanmasının “Çocuk Merkezli Aileler” yarattığını söyledi. Eğitimde “öğrenme” değil “başkalarını geçme”nin amaç haline geldiğini öne süren Kutlu “Çocukların özel ders alma, dershaneye gitme, bilgisayar gibi teknolojik istekleri hızla artıyor. Bunların yerine getirilmesi ise aile içerisindeki çocuk egemenliğini daha da perçinliyor” dedi. Çocuğun her isteğinin yerine getirilmesinin, ona iyilikten ziyade  'kolaycılığı' öğreteceği için zarar getireceğine dikkati çeken Kutlu “Çocukların birbirleriyle yarışmalarının değil paylaşmalarının desteklenmesi gerek. Eğer mutlaka bir yarışma isteniyorsa, öğrencilerin kendileriyle yarışmaları teşvik edilebilir. Kendisiyle yarışan çocuk ise daima birinci olacaktır” dedi.

taraf

Bu haber 850 defa okundu.