Referandumlu ‘AB’ye uyum Anayasası’!

4 Ocak 2008 12:05 tsi
Yeni Anayasa ve tartışmaları 2008’in “hit” konusu olacak. İçeriği daha belli değil. Ama belli olan bir şey var. Bu yeni anayasa, tıpkı “AB ile uyum yasaları” gibi, “AB ile uyum anayasası” olacak. Şimdiden büyük ko

Yeni anayasa açıklandığında-ki önümüzdeki kısa dönemde artık açıklanması bekleniyor-en önce bakılacak yerler, uzun zamandır tartışma konusu olan spesifik meseleler olacak.

Yani, Türban, etnik haklara açılımlar, Cumhuriyetin temel nitelikleri ile ilgili maddeler sair… Örneğin CHP, tüm konsantrasyonunu, dünyada bir örneğinin bulunmadığı etnik açılımları vereceğini, kamuoyunun bu konuda hassas olması gerektiğine veriyor.

Üniversiteler ve kamusal alanda hassas olan kesimler ise kişisel haklar üzerinden türban meselesinin nasıl ele alındığına bakacak. Veya özellikle halihazırdaki anayasanın değiştirilemez ilk üç maddesi gözlemlenecek.

AKP şimdiden, ilk üç maddenin ve devrim kanunlarının ellenmediğini, ellenmeyeceğini, yerini koruduğunu deklare etti. Yani hükümete şüpheyle bakan kesimlerin ilk bakışta arayacakları açıklar yeni anayasada bulunmayabilir.

Ama burada daha genel ve eleştirel bir bakış gerekiyor. Zira bu yeni anayasa, belkemiğini AB uyumundan alacak. Rahatlıkla söylenebilir ki, bu bir “AB’ye uyum anayasası” olacak.

Bunun sağlamasını, anayasa metni açıklandıktan sonra gelecek ilk reaksiyonlardan ve bu reaksiyonların sahiplerinden de anlayabiliriz ama zaten bizatihni hükümet ve hatta Cumhurbaşkanı tarafından da bu söyleniyor.

Daha dün akşam TRT’de gerçekleşen ve Cumhurbaşkanı’nın katıldığı programda bizzat Abdullah Gül’ün ağzından dillendirildi. Peki bu iyi mi kötü mü? İşte “anlaşılması” gereken de bu zaten.

Zira yeni anayasa muhtemelen bir AB oylamasına ve değerlendirmesine dönüşecek. Ya da dönüşmeli.

Ne referandumu?

Bu noktadaki kritik aşama ise şu; yeni anayasa görüşülüp, tartışılıp yasama tarafından onaylanır hale geldiğinde, TBMM bu yetkiye sahip. Yani TBMM bu anayasayı kabul ettiği zaman mesele kalmıyor.

Ancak hem hükümet içinden gelen bilgiler hem de Cumhurbaşkanlığı’nın bakışı, yeni anayasanın halka sunulması yönünde. Cumhurbaşkanı inancının bu yönde olduğunu söylüyor.

Hükümetin resmi bir açıklaması olmamakla beraber, AKP’nin ve hükümet içindeki kaynaklardan gelen bilgiler de bu yönde. Sonuç olarak anayasa büyük olasılıkla referanduma sunulacak.

Tabii uygun zamanlama ile birlikte. Anayasa’nın halka götürülmesi hakkındaki kulisler yoğun olmakla beraber, zamanlaması hakkında o kadar belirgin söylemler yok. Ama yine de bazı fikirler mevcut.

Anayasa’nın oylanacağı referandumun, yaklaşan “mahalli seçimler” sırasında gerçekleştirilmesi fikri var ortada. Halkın önüne iki sandık konulabilir.

Bu tartışmalar için henüz zaman varsa da, şimdiden konuyu izlemek herkes açısından önemli. Türkiye’de yerel seçimler genellikle iktidara yarar. Bu siyasi değil, istatistiki bir bilgi.

Kaldı ki AKP’nin bu yerel seçimlere ayrı bir önem verdiği, hatta özel hedefler seçtiği de biliniyor. Referanduma gidecek seçmenin bir zarfta “evet” bir zarfta “hayır” vermesinin psikolojik zorluklarının olması, referandumun sağlık işlemesini engelleyebilir.

Ama bunların hepsinden önemlisi, konu bir AB oylamasına/onaylamasına dönüşebilir. Tabii yeni anayasanın AB kriterlerini ne kadar taşıyıp taşımadığı iyi anlaşılırsa.

www.iyibilgi.com Ankara

Bu haber 409 defa okundu.