En Sıcak Konular

PKK hangi akla hizmet etti?

6 Ocak 2008 14:11 tsi
PKK hangi akla hizmet etti? Diyarbakır'daki korkunç patlamadan beri herkes aynı soruya cevap arıyor: PKK hangi akla hizmet etti de, Diyarbakır gibi Kürt nüfusun ağırlıklı olduğu bir kentte doğrudan sivilleri hedef alan bir eylem yaptı? Gülay Göktürk yazdı...

Gülay Göktürk / Bugün

Bombalardan değil, siyasi hatalardan korkun

Diyarbakır'daki korkunç patlamadan beri herkes aynı soruya cevap arıyor: PKK hangi akla hizmet etti de, Diyarbakır gibi Kürt nüfusun ağırlıklı olduğu bir kentte doğrudan sivilleri hedef alan bir eylem yaptı?

 Bir örgüt, isterse terör örgütü olsun, "kurtarma"ya soyunduğu halka ateş açma noktasına savrulabilir mi?

Bu sorunun mantıklı bir cevabı yok; zira artık PKK'da akıl, iz'an, mantık kalmamış durumda. O şimdi sıkıştırıldığı köşeden çılgın gibi önüne gelen her şeye saldırıyor; nerede eylem koyabilirse orada koyuyor; fazla hesap kitap yapmadan; kimi hedef aldığına bile aldırmadan Kandil operasyonunu cevapsız bırakmamaya; sempatizanlarına "daha ölmedim" mesajı yollamaya çalışıyor.

Ama artık hiçbir hükmü yok bu mesajların. Çünkü eylemin kendisi, teröristlerin yollamaya çalıştığı mesajın tam tersi mesaj veriyor bütün dünyaya. Herkes görüyor ki, terör örgütünü bir dershane önüne bomba koyacak kadar canavarlaştıran bu süreç, bitiş sürecidir. PKK bütün büyük şehirleri kana bulasa da; dershanelerle yetinmeyip çocuk yuvaları önünde de bomba patlatsa da, yolun sonuna gelmiş, yok oluş sürecine girmiştir. Ve bu eylem,

- PKK'nın bölgedeki kitle desteğini daha zayıflatarak;

- DTP'yi terör örgütünden biraz daha uzaklaştırarak;

- DTP içindeki iki çizgi mücadelesinde şiddet karşıtlarının güçlenmesine yol açarak;

- Uluslararası planda daha da tecrit olmasına yol açarak bu süreci hızlandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.

* * *

Bir şeyin doğru anlaşılması önemli: Yazımın başından beri PKK'nın bitiş sürecine girişinden söz ederken esas olarak askeri operasyonlarla bitirilmesinden söz etmiyorum.

Terör örgütünü bitiş sürecine sokan şey, iç ve dış siyasi konjonktür oldu ve bu süreci başarıyla tamamlayacak olan şey de yine siyaset olacak. Tabii, siyaset aylardır sözü edilen "Kürt paketi"ni açma konusunda artık elini biraz çabuk tutarsa... Ve bu arada vahim hatalar yapmazsa... Vahim hata deyince ilk aklıma gelen örnek birkaç gün önce Meclis'e gelen DTP'li Ahmet Türk'le ilgili olarak 301'inci maddeden hazırlanan fezleke oluyor.

Ne demiş Ahmet Türk? Mealen, bize bölücü diyenler, hepsi aynı derecede meşru olan siyasi partiler arasında ayrım yapmakla bölücülük yapmış oluyor demiş.

Bu cümlede ne hakaret, ne aşağılama var. Bu cümle açık ve net olarak bir siyasi eleştiri... Genelkurmay'ın bir siyasi parti hakkında takındığı tutumun siyasi bir eleştirisi... Ehh, bir siyasi parti bunu yapmayacak da ne yapacak?

Kaldı ki, daha üç gün önce Genelkurmay bu suçlamanın çok daha ağırını - üstelik de siyasi eleştiri yapmak gibi bir görevi olmadığı halde- o parti için yapmış; bir siyasi partiyi "alenen aşağılamış". Savcılarımızın kılı kıpırdamamış. Ama suçlanan partinin bir yöneticisi orduya "gözünün üstünde kaşın var" deyince yargı birdenbire harekete geçmiş. Şimdi, durum buyken; DTP'ye oy vermiş milyonlarca Kürt vatandaşımız; Kürt sorununun Meclis'te demokratik temsiline önem veren uluslararası kamuoyu; siyasi çözüm için adımlar atılmasını bekleyen bütün halk, Meclis'ten bir "Barış Paketi" beklerken, onun yerine dokunulmazlığı kaldırma kararı çıkarsa yazık olmaz mı?

Ahmet Türk gibi, DTP içinde şiddet karşıtı- ılımlı kanadı temsil eden bir ismin parlamentodan atılması siyasi çözüm umutlarının köküne kibrit suyu ekmez mi?

Ben kendi adıma şu aşamada, PKK'yı komadan çıkarıp örgüt üzerinde serum etkisi yapacak daha etkili bir olay düşünemiyorum. O yüzden de bombalardan değil, asıl bu tip siyasi hatalardan korkuyorum.

 



Bu haber 387 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,872 µs