En Sıcak Konular

Laik ABD'de din üzerinden başkanlık yarışı!

6 Ocak 2008 18:50 tsi
Laik ABD'de din üzerinden başkanlık yarışı! Amerika Başkanlık seçimlerinde sona yaklaşılıyor. Adaylar arasındaki mücadele sürerken, yapılan her tartışma seçimin kaderini etkiliyor. Fakat seçimlerin sonucu sadece politikayla belirlenmiyor. Adayların dini tercihleri de, önemli. Peki bu tür dini tartı

Hilmi Yavuz/ Zaman

Laiklik mi, müsamaha mı?

Fransa'nın en itibarlı gazetesi Le Monde'un, 27 Aralık 2007 Perşembe günkü manşeti şuydu: 'Tanrı, Amerikan Başkanlık Seçim tartışmalarına hakim oldu' ('Dieu, domine le débat présidentiel americain').

Haber, Dinin, Amerikan seçim kampanyalarında ağırlığını şimdiye kadar bu kertede güçlü bir şekilde nadiren hissettirdiğini bildiriyor, ilahiyat konularının, ekonomik meselelerin önüne geçtiğini belirtiyordu. Haberin ikinci başlığı ise, konuyu tastamam özetlemekteydi: 'Kampanya başladı: İman, bütün öteki konuları gölgede bıraktı.'

Çok ilginç bir haber bu. Le Monde'un Washinton muhabiri Corine Lesnes, şunları yazıyor: 'Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayları arasındaki tartışmanın merkezinde, Irak'tan çekilme meselesi değil Mormonlarla Evanjelistler arasında Hz. İsa'nın yeniden dirilişi ('reincarnation') konusundaki kavga yer alıyor. Hz.İsa'nın yeniden dirildiğinde herkes müttefik. Ama bu diriliş nerede gerçekleşti? Mormonların inandıkları gibi Missouri'de mi, yoksa Evanjelistlerin önesürdükleri gibi, Kudüs'te, Zeytin Dağı'nda mı?'

Yanlış anlaşılmaması için bir kere daha ifade edeyim: Bu tartışmalar, 21. yüzyılda, Amerika Birleşik Devletleri'nde Başkanlık seçimi kampanyasında yapılmaktadır. Haberi okumaya devam edelim. Muhabir Corine Lesnes diyor ki: 'Demokrat adaylar (Hillary Clinton ve Barak Obama), akait konusuyla, Cumhuriyetçilere nisbetle daha az ilgililer, ama sürekli olarak kilisede boy gösteriyorlar.'

Bu haberi, niçin hayretten hayrete düşerek okuduğumu gösteren bir ayrıntıyı daha aktarmak istiyorum: Haberde, 29 Kasım 2007 günü Texas'ta yapılan bir Cumhuriyetçi toplantıda, seçmenlerden birinin bütün adaylara şu soruyu yönelttiği belirtiliyor: 'İncil'de yazılanların tümüne inanıyor musunuz? Bu soruya vereceğiniz cevap, sizin hakkınızda bilmemiz gereken her şeyi öğrenmemizi sağlayacaktır...' Bu soruya Cumhuriyetçi Mormon aday Mitt Romney şu cevabı veriyor: 'Elbette! O Allah'ın kitabıdır.'

Bu seçim kampanyası bağlamında, hiç kimsenin 'Laiklik elden gidiyor!' diye bağırıp Cumhuriyet mitingleri düzenlemediğine bakılırsa, Amerika laik bir ülke olmamak gerekir: Baksanıza, seçim toplantılarında, 'İncil'e inanıyor musunuz?' diye soruluyor ve soran seçmen, verilecek cevaba göre oy kullanacağını ima ediyor. Türkiye'de bir seçmenin adaylardan birine, bir toplantı sırasında 'Kur'an-ı Kerim'e inanıyor musunuz?' diye sorduğunu düşünebiliyor musunuz? Hayır! Türkiye laik bir ülkedir ve böyle bir soru, düpedüz dini siyasete alet etmektir... Öyledir de, mutlaka ifratla tefrit arasına sıkışıp kalmak neden? Hem Amerika'da olduğu gibi, bu manada dinin siyasete alet edilmesine müsamaha göstermemek, hem de Türkiye'de olması gerektiği gibi başörtüsü ile Üniversiteye girmek isteyene müsamaha göstermek mümkün değil midir? Niçin, ne 'aşırı anti-laik' ne 'aşırı laik' olmak söz konusu olmasın? Laikliğin değil ama, Müsamahanın sınırları niçin yeniden çizilmesin?

Laikliğin değil, Müsamahanın sınırları yeniden çizilmeli, dedim. Çünkü, başörtüsünün kamusal alanda (-ki, onun da 'efradını cami, ağyarını mani' bir tanımı yapılmış değildir!) serbest bırakılmasına itirazın nedeninin, temelde Laikliğe aykırılık değil, Müsamahasızlığın Laikliğe aykırılık olarak yorumlanması olduğunu düşünüyorum. Çünkü başörtüsünün siyasal bir simge mi, yoksa dinsel kimliği kamusal alanda 'görünür kılma'nın bir işareti mi olduğu konusu, bir kesinlik ifade etmeksizin, tamamiyle ideolojik yoruma bağlı olduğu sürece, meselenin Laiklikle değil, Müsamaha ile ilişkili olduğu kanaatini taşıyorum... 



Bu haber 318 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,261 µs