Barzani iyice diktatörleşti

7 Ocak 2008 10:39 tsi
Rubin, “Talabani ve Barzani boğazlarına kadar yolsuzluğa battı. Barzani K. Irak'ı diktatör gibi yönetiyor”

Amerikalı Ortadoğu Uzmanı Mıchael Rubin, Amerikan Enterprise Instıtüte tarafından yayınlanacak son raporunda, Kuzey Irak'taki Bölgesel Yönetimin lideri Mesut Barzani ile Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'ye sert eleştiriler yöneltti. ABD'nin Türkiye'nin terörle mücadelesine bakışına tepki gösteren Rubin, Barzani ve Talabani'nin boğazlarına kadar yolsuzluğa battığını vurguladı.

Rubin'in değerlendirmelerine yer verilen raporda, Türkiye'nin terörle mücadelesine karşı Amerika Birleşik Devletleri'nin yanlış planlanmış bir diplomatik strateji yürüttüğü belirtildi. Yüzbinlerce Türk askerinin Irak sınırına konuşlandırıldığı sırada Amerika'nın askeri bir krizden kaçmak istemesinin anlaşılır olduğunu kaydeden Rubin, raporunda buna rağmen teröre karşı sıfır tolerans politikasını bir kenara bırakan ABD Dışişleri Bakanlığı'nın siyasi çözüm konusundaki ısrarını eleştirdi. Raporda şöyle denildi:

"Türkiye için istenen siyasi çözümün Kürtlerin Irak topraklarındaki PKK kamplarını kapatmasından ibaret olduğu anlaşılıyor ve buna karşılık Türkiye'nin genel af yasası çıkartarak çoğu teröristi bağışlaması ve anayasal reformlarla birlikte kürtçe yayın yapan radyo televizyon sayısını arttırması bekleniyor. Bu zamanda böyle bir anlaşma yapılması saçmalık olur."
Teröre karşı Türkiye'ye tavsiye edilen diplomatik çözüm yollarının PKK'ya destek veren Iraklı Kürtleri ödüllendirmemesi gerektiği belirtilen raporda, "Barzani PKK'ya desteğini kesene kadar Amerika Iraklı Kürtleri izole etmeli ve onlara verilen mali yardımlar da durdurmalı" denildi. Türkiye'deki Kürtlerin yarıdan çoğunun PKK'nın eylemleri nedeniyle hayatını kaybettiği dile getirilen raporda, KDP lideri Mesud Barzani'nin, başkanı olduğu Kuzey Irak'ı baskıcı ve yolsuz bir diktatör gibi yönettiği, diplomatik ilişkilerde ise iki yüzlü davranarak Türkiye'ye karşı Amerika'yı, Amerika'ya karşı ise İran'ı kullandığını yazdı.

Türkiye'nin son yıllarda zayıf bir müttefik olduğunu kabul eden Ortadoğu uzmanı Mıchael Rubin, buna rağmen terörle mücadelede Ankara ile yapılacak işbirliğinin siyasi arenada Amerika'ya önemli bir koz kazandıracağını savundu. Amerika Birleşik Devletleri ile Iraklı Kürtler arasındaki romantik ilişkinin 1 Mart tezkere krizi ile birlikte doğduğu öne sürülen raporda Pentagon'un Kürtlere büyük bir sempati ile yaklaştığı vurgulandı. Amerikalı diplomat ve askeri yetkililerin protokole fazla önem veren Türk yetkililer ile mesafeli bir ilişkiye sahip olduğuınu belirten Rubin'in raporunda "Iraklı Amerikalılar, kendilerini yediren, içiren, ipek halı ve pahalı mücevherler gibi hediyelerle şımartan hatta kadınlarla ilişkiye girmelerini bile sağlayan Kürtleri çok seviyorlar. Bu nedenle Beyaz Saray'a yakınlığıyla bilinen birçok önemli isim, Irak'tan döndükten sonra Kürtlerin lobisini yapmaya başlıyor" denildi.

Buna rağmen Kürtlerin güvenilir müttefikler olmadığı belirtilen raporda Amerika Birleşik Devletleri'nin Irak'ın kuzeyinde bir demokrasi modeli oluşturmak istediği anımsatılırken, Barzani ve Talabani'nin bölgeyi sıkı güvenlik önlemleri altında adeta bir aile diktatörlüğü gibi yönettiğine dikkat çekildi. Hem KYB'nin hem de KDP'nin boğazlarına kadar yolsuzluğa battığı öne sürülen raporda, Barzani'nin 2 milyar dolar, Talabani'nin ise 400 milyon dolarlık servet sahibi oldukları kaydedildi. Raporda, "Türkiye'yi PKK veya arabulucuları ile uzlaşmaya zorlamak, yalnızca terörizmi haklı çıkartır ve bunun Hizbullah, Hamas ve El Kaide ile uzlaşmayı tavsiye etmekten farkı yoktur" ifadelerine yer verildi.

Aktif haber

Bu haber 434 defa okundu.