En Sıcak Konular

‘Yok artık’ demeyin: ABD seçimlerinin gizli parametreleri!

7 Ocak 2008 13:37 tsi
Kıdemli okurlarımız iyi anımsayacaktır. İyibilgi, ABD iç dinamik ve politikasını en sağlıklı okuyan ve güçlü tahminler yapan bir site. ABD Kongresi’nin iki kanadı (Temsilciler Meclisi ve Senato) için yapılan seçimleri-ki ülkenin tüm eyaletlerinde yü

Şimdi ABD, Başkanlık seçimlerine hazırlanıyor. Görülüyor ki dünya basını gibi Türk medyası da hergün aylar sonrası seçimin sonuçlarını duyurur biçimde haberler yapıyor.

Bu ilgi normal. Normal ama “genellikle” ölçü kaçıyor. Oysa ölçü kaçırma istisnai olmalı. Buna ilerleyen günlerde “hatırlatma” bağlamında döneceğiz.

Biz şimdilik ABD seçimleri ve iki partinin yani Cumhuriyetçiler ile Demokratlar üzerinden giden yarışın nasıl “ölçeklere” vurulması, böylesi bir ülkenin iç dinamikleri üzerine kalem oynatılırken nelere dikkat edilmesi gerektiğinin ilginç ve bilinmeyen bir-iki örneğini vereceğiz.

Tabii olası sürprizlere de göndermeler yapacağız. Aksi taktirde ABD’yi okumak zordur ve ciddi hatalara neden olur.

Siz binle çarpın!

İşte “alakasız” bir iki örnek. Tüm dünyada petrolün varil fiyatı 100 dolar çizgisine kadar fırlamış durumda. OPEC, yani petrol üretin ve ihraç eden ülkeler bile durumu tam çözemiyor.

Evvelsi gün OPEC’ten gelen açıklama mealen şöyle; “Niye bu kadar yüksek bilmiyoruz, bizden kaynaklanmıyor, bu kadar tür fiyat yükselmeleri ancak arz-talep dengesi bozulduğunda olur. Oysa biz ihtilaçtan fazlasını veriyoruz. Gerisi spekülatif.”

Spekülatif oynaklığın ispatı da aslında bugün gazetelere yansıyan komik bir haberden geldi. Bir ABD’li girişimci, o ana kadar 99 dolar olan petrol varil fiyatını, “sırf zevk olsun” diye 100 dolara çıkarmak için 100 dolar fiyatla 1000 varil petrol talebi verdi ve petrol gerçekten de kısa bir süre için bu fiyata çıktı.

Yani gerçekten spekülasyon yapmak isteyen bir ülke veya güçlü bir şirket rakamı daha bile yükseltebilir.

Peki ama bunun ABD seçimleri ile ilgisi ne? Başta da söyledik, aslında olması gerekmiyor. Ama ABD politikası böyle okunmalı.

Bunun sonucu şu. Şimdi desek ki, petrolün varilindeki bir dolarlık oynama ABD’ye 1 milyar dolar fazladan getiriyor. Büyük para. Ama öyle değil.

Petrol fiyatındaki 1 dolarlık artış, ABD’nin sadece bir eyaletinin gelirine (Teksas) 1 milyar dolar fazladan ekliyor. Ülkeye giren parayı boşverin. Yani Saddam’ı düşüren savaştan bu yana (o tarihlerde 75 dolar farz edelim.) Teksas eyaletine 25 milyar dolar getirdi.

Kıyas açısından ekleyelelim, şu an Türkiye Merkez Bankası’nın döviz rezervi 70 milyar dolar. Türkiye’nin bir değil 3 şehrine bu sürede 25 milyar dolar girse neler olabileceğini siz hesaplayın.

ABD’ye tebrikler (!) diyip geçebilirsiniz. Oysa Teksas Cumhuriyetçilerin merkezi/kalesi. Şu anki Başkan bile bu eyaletten. İşte bu paralar-ki ABD’de seçim kazanmak para, lobi desteği ve her bölgedeki grupların desteği demek-seçimlere gidecek.

Elbette bu kadar para Teksas eyaletinin Cumhuriyetçileri için anormal. Petrol gelirinden ve türevlerinin sanayi kollarından da seçimlere para gidecek. Yani bir çok başka eyaletten de.

Herkes ayrı havada!

O halde seçimleri Cumhuriyetçiler kazanır mı diyeceğiz. Elbette hayır. Bu ancak seçimlerle ilgili bir parametre.

Başka bir parametreyi de Demokratlar için söyleyebiliriz. Demokrat Parti’nin Başkan adaylığı için iki isim öne çıkıyor. Obama ve Clinton.

Obama sadece kişisel bilgileriyle ABD’nin Başkanı olmaya uzak görünüyor. ABD seçmeni ister demokrat ister cumhuriyetçi olsan adayların WASP yani Beyaz, Anglo-sakson ve Protestan olmasına çok önem veriyor.

Ama Obama beyaz değil. Anglo-sakson hiç değil. Kökleri Afrika’dan. Proteston mı? Bir yana ailesinin Müslüman geçmişinden bahsediliyor. Bu kişi ABD Başkanı olabilir mi?

Bilinmez. Ama ön seçimler için kritik iki bölge olan Iowa’da Clinton’u yendi ve New Hempshire’da da-şimdilik belli değil ama-önde görünüyor.

Oysa Clinton bu şartların hepsine sahip. Ne denebilir? Bir de ABD seçmeninin oy verirken dikkate alacağı konulardaki “değişkenlikler” var. Çok kısa süre öncesine değin seçimleri Irak konusunun belirleyeceği anlaşılıyordu.

Şimdi-Morgage skandalından sonra-iç ekonomik meselerin belirleyeceği görülüyor. Seçim günü ne olur kimse bilmiyor.

Yine Obama aday olarak belirlenirse kim oy verir? ABD’nin büyük ve etkin, aynı zamanda da Başkanı seçecek çok sayıda-milletvekillerine diyelim-sahip eyaletleri, örneğin New York, California, Florida gibi nispeten marjinal ve ülkenin muhazakar ana yapısından az çok kopmuş eyaletlerinden oy gelebilir mi?

New York, Obama’ya oy verebilir. Marjinal işleri daha yatın bir eyalet burası. Ama aynı zamanda Clinton’un şehri. Clinton seçilirse temsilcilerin büyük çoğunluğunu alabileceği biliniyor. O halde buradan Obama’ya oy gitmeyebilir.

Bu da doğru değil. Örneğin bir başka aday Gullianı, şehrin Belediye Başkanı ve çok seviliyor. 11 Eylül olayındaki çalışması ile sadece bu şehirde veya ülkelede değil dünyada tanındı.

Din, din, din...

Demek iki adaya da oy gitmez, Gulliani’ye gider. Bu da yanlış! Niyetimiz sizi sinirlendirmek değil. Ama Gullianı bir Katolik! Bugüne kadar ABD’yi yönetin onlarca ABD Başkanı içinde sadece ve sadece bir tanesi Katolikti. Onu da vurdalar zaten. (Jhon F. Kennedy.)

"E, o zaman diğer iki eyalet belki verir" denebilir. Oraları da Yahudilerin kontrolünde! Hispanikler ve zenciler ne yapacak? Girdi çok çıktı yok!

Bunları seçerek sunmamızın nedeni, ABD iç siyasi parametrelerinin ne kadar değişken ve az bilindiğini vurgulamak. Bu yüzden seçim yaklaşana kadar veya iyibilgi yazana kadar seçimlere çok kapılmamak gerekiyor.

Ama “hayır ille de spekülatif kulis isteriz, diğer basın organlarında yok” diyorsanız, sorumluluğu size ait olmak şartıyla kaotik bir teori yazalım.

Başkanlık seçimlerine yukarıdan bir bakış ABD’nin yeni Başkanı’nın muhtemelen Demokrat olacağını işaret ediyor. Zaten Kongre seçimlerinin sonuçları da böyle oldu. Basında da hakim hava bu.

Obama gibi siyahi, kökleri Müslüman havası estiren, söylemi zaman zaman marjinelize olan biri Demokratların adayı olup, karşısına da McCain gibi “asal” şartlara sahip ve aslında ülkenin muhafazakar ana yapısına hitap eden biri çıkar, araya bol para, bir de 11 Eylül gibi olmasa da korku uyandıran bir gelişme, diyelim İran’a savaş ilan edilmesi, girerse, yeniden Cumhuriyetçiler ile çalışır mıyız dersiniz?



Bu haber 1,371 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,262 µs