En Sıcak Konular

'Uyuşturucuya bağlı intihar ve cinayetler artacak'

7 Ocak 2008 16:03 tsi
'Uyuşturucuya bağlı intihar ve cinayetler artacak' İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Tufan Ergüder, röportajın dünkü bölümünde terör ve uyuşturucunun akrabalığını anlatmıştı. 'Uyuşturucuyla terörün artışı paralel.' diyen Ergüder, bugün kaldığı yerden devam ediyor...

Nuriye Akman/ Zaman

Bir zamanlar Türkiye uyuşturucu cenneti olarak algılanıyordu Avrupa tarafından... Bu değişti mi?

90'lı yılların sonunda Der Spiegel'in kapağına konan Türk bayrağı ve üstündeki şırıngayla Türkiye'ye bir şeyler ima ediyorlardı. Haklılığını düşünmek bile istemiyorum. Fakat çok ciddi onurumun kırıldığını hissettiğimi hatırlıyorum. Şimdi aynı ülkeler, Almanya'sı, Hollanda'sı, Amerika'sı, Birleşmiş Milletler'i, yazdıkları raporda Türkiye'nin insanlık için mücadelesinden övgüyle bahsediyorlar. O zamanki Türkiye yakalamaları ile şu anki yakalamalar arasında üç-dört kat fark var.

Narkotik maddeler içinde en fazla talep hangi ürüne olur?

Türkiye'de ve dünyada şu an en fazla kullanılan madde esrar. Bina içinde ve dışında her yerde yetişebilen çok arsız bir bitki bu hintkeneviri. Kısa arz güzergâhları yakalamayı zorlaştırıyor. Bu kolay erişebilirlik ve toplum içindeki yanlış inanışlar mücadelenin temel zorluklarını oluşturuyor.

Kaç paradır esrar?

Pahalı değil diyerek yetineyim. Dünya üzerinde şu an 160 milyon insanın esrar bağımlısı olduğu düşünülüyor. Türkiye'de en çok kullanılan ikinci madde ecstasy. Avrupa'da olduğu gibi ülkemizde de popülerliğini kaybediyor.

Ecstasy bir marka mı, yoksa bir maddenin adı mı?

Literatürdeki adı MDMA. Amfetamin tipi uyarıcılardan. Türkiye'ye aktif maddesi yeterli ecstasy hiç gelmedi neredeyse. Aslında bu bir taraftan bizim şansımız oldu. MDMA yerine piperazin kullandılar, ecstasy görünümünde eroin tabletleri sattılar. Tuzak kurdular yani. Deşifre ettik bunları. Eroin bağımlılarını artırma çabasıydı bu.

Bunlar sentetik olduğuna göre fabrikada mı üretiliyor?

Fabrika değil. Belçika ve Hollanda'da bazen bir bodrumdaki, bazen bir kapalı kamyon kasasındaki ilkel laboratuvarlarda sağlıksız koşullarda üretiliyor.

Türkiye'de niye üretilmiyor bu kadar kolaysa?

Bunun ara kimyasalları var. Onlar Türkiye'de bulunmuyor. Ayrıca ciddi kimya bilgisi gerekiyor. Buna uygun iki yakalamamız oldu. Birincisi 2002, ikincisi 2007'deydi. Faillerin ikisi de kimyacıydı. Türkiye'de eroin kullanımı çok az. Ecstasy kullanımı düşüyor. Kokain ve esrar tüketiminde artış var. Kokain fiyatları eskisi gibi değil. Biraz düştü. Daha fazla bulunabiliyor eskiye göre. Ama kokainde Türkiye hâlâ çok büyük nakliyelere muhatap olmuyor. Kuryelerin bagajlarında, vücut boşluklarında veya yutarak getirdikleri küçük miktarlar dolaşıyor sokaklarda.

Nasıl yutuyor onu?

Kokaini prezervatiflerin içine sarıp yutuyorlar. Bazı ilaçların yardımıyla kusmadan ve dışkılamadan yolculuklarını bitirmeye çalışıyorlar. Göze alınan riski tarif edebilmek çok zor. Bunların bir tanesinin sızdırması halinde ölüm kaçınılmaz. Birkaç bin dolar için giriyorlar bu riske. Çok fazla bir madde taşıyamıyorlar zaten. Taşıdıkları madde yarım kilo, bilemediniz birkaç yüz gram daha fazla. Ayrıca varacakları yere ulaşana kadar kendi ülkelerinde aileleri büyük tehdit altında kalıyor. Taşıdıkları maddeyi ulaştırana kadar aile fertlerinden bir veya birkaçı rehin kalabiliyor. Tam bir dram.

Kaçakçıların ne kadarı içicidir?

Yüzde 95'i madde bağımlısı değildir. Ben bugüne kadar bu işte, özellikle sokak satıcıları arasında para kazanmış, çevresini değiştirebilmiş birini görmedim. Bunların evlerine gittik. Ne evleri ev, ne yaşantıları yaşantı. Eskiden daha çok madde bağımlıları kendi madde paralarını temin etmek için satarlardı bu uyuşturucuyu. Yani üç gram alır; iki gramını satar, bir gramını kendisi kullanırdı. Ama şu an bu işten para kazanmak isteyenler girmeye başladı. Kendi kafasında ölçüyor, biçiyor. Diyor ki hırsızlık yapsam şu riskleri var. Gasp, kapkaç yapsam cezası şu. Madde satarsam, 2-3 sene falan yatıp çıkarım diye düşünüyor. Örgütlü olursa tabii bir kat artıyor cezası. Onun için bunları örgütlü yakalamak daha değerli... Tabii dört yıl, beş yıl takip ettiğimiz oluyor.

Bunlar milyonlarca değil, belki birkaç yüz kişi. Bunların da adları, sanları, yedi sülaleleri, ne kadar zamandır bu işi yaptıkları bellidir. Niye o kadar uzun sürüyor yakalamak?

Bir kaçakçıyı bir kaçakçı olarak bilmek başka, onu madde ile yakalamak çok başka. Mesela bazen bizde de oluyor öyle. Adam geliyor diyor ki, şu kaçakçı diyor, eroin işi yapıyor diyor. Bu istihbarat değil. Onu bilmek yetmiyor. Önemli olan adamı suç unsuru ile yakalamak. Hata yapmazsa yakalayamazsınız. Bizim işimizde uyuşturucuyu yakalamazsanız örgütü yakalamanın hiçbir anlamı yok. Suç unsuru uyuşturucuyu alacaksınız, koyacaksınız masaya. Ondan sonra her şey daha kolay. Bir kaçakçı grubu uyuşturucusunu vermemek için elinden geleni yapar. Aslında kaçakçı grupları çok zekice yöntemler kullanır. Düşünün, gözünüzün önünden maddeyi geçirmesi lazım. Bu şapkadan tavşan çıkarmak gibi bir şey. Kamyon sizin önünüzden geçecek. Ama siz bunun içinde madde olduğunu anlamayacaksınız. Yer altından bir boru hattı yok. Mükemmel gizleme şekilleri var. Dedektör köpeklerin bile aciz kaldığı yöntemler kullanabiliyorlar.

Havaalanında x-ray'de nasıl görünmüyor?

Havaalanından kaç tane valiz geçiyor. Bunların risk analizini yapacaksınız. Hepsini kontrol etmek mümkün değil çünkü. Profile uygun olanlar ayrıldıktan sonra üzerinde görevlinin o maddeyi görebilmesi için yoğunlaşması ve konuya hakim olması lazım. Kurslu olmak yetmiyor, pek çok uygulama yaşaması lazım. Her geçen gün tecrübeli görevli sayısı artıyor havaalanında.

Herkesin peşine de bir adam takılıyor mu?

Ne mümkün! Çok çalışıyoruz; ama bizim de bir kapasitemiz var. Eroinle ilgili 40 civarında açık dosyamız var.

Yani hata yapmasını beklediğiniz...

İlla ki hata yapacak. Önemli olan bizim o hatayı yakalamamız. Esrar, kokain ve sentetik hap konularında yirmişer civarında dosyamız var. Yani şu an 80 tane planlı araştırma yürüyor elimizde. Aslında bu bile bizim gücümüzün üstünde. Ama gece gündüz çalışıyoruz. Bayram yılbaşı demeden, kendimizi adadık bu işe. Her türlü teknik olanağı kullanıyoruz. 1500 civarında telefon dinliyoruz. Hemen belirteyim ki iyi bir dinleme görevlisi iki senede yetişir. Kimse eroini anmaz ki. İmaları anlamlandırmak, öksürükleri, heyecanları, farklılıkları yorumlamak zaman alır. Bütün yerel dilleri çözebilecek kadar geniş bir kadro gerekli.

En çok tüketilen esrarsa en büyük problem de esrar öyleyse?

Biliyorsunuz Amerika'da, Avrupa'da bir öğrenci sınıfı basıyor, çarşıyı basıyor, elinde silah. Önüne gelene ateş ediyor. Hiç hedef gözetmeksizin. Türkiye'de de böyle olayları görebiliriz yakında. Esrar böyle bir şey. Esrarı insanlar çok hafife alıyorlar. Geçen sene hatırlarsanız iki tane psikopat Bursa'dan yola çıktılar. Yol boyunca, ta Adana'ya kadar önlerine gelen araba yıkayıcısını, benzinciyi, tüpçüyü öldürdüler. Bunların araçlarında esrar bulunmuştu. Türkiye'de esrara karşı tuhaf bir görmezden gelme var. Ottur, günahı yoktur, zararı yoktur gibi tekerlemeler var halk dilinde. Genellikle insanlar kendi çocuklarının madde aldıklarını ikinci senede filan öğrenirler. İlk iki sene, madde zarar vermezmiş gibi bir seyir izler. Ondan sonra vurmaya başlıyor insanı. O yüzden çok dikkat etmek lazım. Önümüzdeki süreçte maddeye bağlı olarak cinayetler de intiharlar da artabilir.

Bu mücadeleyi sadece sizin sırtınıza yükleyemeyiz yani?

Tabii, herkese görev düşüyor. Bakın esrarda 2006 yakalaması, 2005'e göre iki kat artmış. 2007 iki tane 2006 ediyor. Bu bir alarm sinyali yani. Bir işaret var. Esrar kullanımı artıyor. En çok da eğitimli kesimde artıyor. Her yerde yetişebilmesi, kısa arz güzergâhları, kolay erişilebilmesi tedbir almayı zorlaştırıyor. Dedim ya dünyada 200 milyon madde bağımlısının 160 milyonu esrar bağımlısı. Dolayısıyla bu Türkiye için de en büyük sorun.

İntihar ve cinayetler artacak dediniz, sebebi ne bunun?

Son yıllarda yeni üretim metotlarıyla esrarın aktif maddesi olan THC % 6-8'lerden 20-30'lara kadar çıktı. Bu oranda THC içeren esrar Hollanda'da bile hard drug sayılıyor. Yani eroin ve kokainle aynı sınıfta değerlendiriliyor. Bunları kullanan insanlarda eskiye göre psikoz ve şizofreniye yakalanma olasılığı yüzde 40 daha fazlalaşmıştır diyor tıp dergileri.

Bu durumda mücadelenin diğer kurumlarla koordineli olması lazım.

Ulusal temas noktası TUBİM diye bir yer var. Türkiye daha önce mücadelede organize olamıyordu. En son ulusal bağımlılık izleme merkezi kuruldu emniyetin içerisinde. Kaçakçılık daire başkanlığına bağlı. TUBİM'i şimdi biraz daha özerkleştiriyorlar. Türkiye şimdi önümüzdeki süreçte üniversitelerle, sivil toplum örgütleriyle, güvenlik birimleriyle Türkiye'deki uyuşturucu ile mücadelede daha aktif bir çalışma yürütebilecek. Batılı ülkelerde özendirici o kadar ticari ürün var ki. Bundan bizim Türk müteşebbisler de etkileniyor. Maddenin reklamını yapan tişörtler falan var. Bunlara yasal işlem yapıyoruz. Bir de uyuşturucuda moda olayı var yani. Avrupa'da da şu an ecstasy out. Bu Türkiye'deki gençliği de etkiliyor.

Kimler karar veriyor trendlere?

Yaşam biçimleri, şehir efsaneleri, bir müzik grubu... Bazen internet fiziksel olarak yanından geçilemeyecek yerlere taşıyabiliyor insanları.

Ne kadar esrar kullanıcısı var bizde?

Birleşmiş Milletler 2003 rakamlarına göre Türkiye'de esrar kullanımının yüzde 1'in altında olduğu değerlendiriliyor. AMATEM'e 1995 civarında 3500 civarında hasta başvurusu olmuş. 2006 rakamı ise 22 bin.

 

Bizim hedefimiz, örgütlenmeleri çökertmek

Türkiye'de uyuşturucunun ele geçirilme oranları nasıl arttı?

2007 yılı içerisinde İstanbul polisi, toplam 8 ton narkotik madde ele geçirdi. Bunun içinde her çeşit uyuşturucu ve uyarıcı mevcut. Bir kere çok geniş bilgi kaynaklarımız var. Sadece içeriden değil, yurtdışı kaynaklardan da istihbarat intikal ediyor bize. Samimi, dürüst çalışmamızı bizim dışımızdaki insanlar da görüyor. Güvenebileceklerini anladıklarında daha fazla istihbarat geliyor. Son dönemde devlet ciddi kaynaklar ayırdı bu işe. Mücadelede personel sayısı ve imkânlar artırıldı. Daha fazla organizasyonu aynı anda takip edebiliyoruz. Daha fazla telefon dinleyebiliyoruz eskiye göre. Personelimiz daha iyi eğitimli.

Tamamının yakalanamaması sizin başarısızlığınız mı, onların başarısı mı?

Bir organizasyon yakalandığında bu onların ilk işi değil. Mesela biz daha önce yakaladığımız bir organizasyonun, bize gelen istihbaratla veya soruşturma sonucunda o sene içerisinde belki bir ton uyuşturucu götürdüğünü tespit ediyoruz. Yani bunların bir geçmişi var. O geçmişte taşıdıkları bir madde var. Bazen yüz kilo, bazen elli kilo, bazen yirmi kilo yakalıyorsunuz. Ama o organizasyon o güne kadar 3 ton taşımış oluyor. Veya ne bileyim 500 kilo taşımış oluyor. Siz bir senede diyelim ki 2 tonluk taşıma kapasitesi olan bir organizasyonu yakaladığınızda, 2 tonluk bir iş yapmışız demektir aslında. Biz bunu sıfırlarız iddiasında değiliz tabii.

Tabii büyük bir zincir bu.

Bizim hedefimiz, örgütlenmeleri çökertmek. Yakaladığımız zaman teşekkül halinde yakalıyoruz. 8-10 kişi yakalıyoruz. Örgütün lideri, depocusu, yurtiçi veya yurtdışı nakliyesi bazen hepsi yakalanmış oluyor.

Ama teşkilatın öbür kısmı yaşamaya devam ediyor.

Evet. Ama bu bir süreç. Mücadele sürüyor. Sözgelimi kaçakçılık gruplarından cezaevine gönderdiğimiz unsurların dışarıda kalan irtibatları yok diyemeyiz. Neyi bildiğimiz değil ne, kadar delillendirdiğimiz önemli.



Bu haber 268 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,631 µs