En Sıcak Konular

Perihan Mağden'den vicdani red manifestosu

8 Ocak 2008 10:50 tsi
Perihan Mağden'den vicdani red manifestosu Daha önce de "halkı askerlikten soğutmaktan" yargılanan Perihan Mağden, vicdani reddi övdüğü bugünkü yazısında 'devlet terörü'nün teröre benzin döktüğünü söylüyor. Mağden'e göre vicdani red, barış için savaşmayı göze alanların vereceği en iyi ve tek

Perihan Mağden/Radikal

Şimdi vicdani red!

Terör büyük şehirlere sıçramıştır. Büyük şehirde terör büyümeye mahkûm bir leke gibidir: Çitiledikçe, büyür. Kaşıdıkça, azar.

Kan lekesi, yağ lekesi gibidir.

Yağ lekesi nasıl ipeğin üstünde büyürse, yayılırsa; kan lekesi de büyür durduğu yerde. Yayılır. Genişler. Akar.

Büyük Şehirlerimizde binlerce, on binlerce çocuğumuz işsizdir, güçsüzdür, kimliksizdir, geleceksizdir. Büyük Şehirler; zaman ayarlı büyük bombalara benzerler.

Bu memlekette, bu denli yoksun ve yoksul çocukla öyle.

Çocukları Koka Kola Utkularıyla uyutamayacağınız; Popstar/Tophıyar/Ferrari

püsür piyangolarıyla pışpışlayamayacağınız bir yer, bir zaman vardır.

Büyük Şehirlerde terör, o zamana ayarlıdır. Kaybedecek Hiçbir Şeyi Olmayanların tahammülünün nihayetlendiği zamana. Kimliksizliğin çekilmez ve katlanılmaz olduğu mekâna. Bir Hiç

Olma Hali'nin, ne pahasına olursa olsun

Bir Halt olmakla takas edilmek için ulaşılan yere: Gözkararması Men-

zili'ne/Bilinmezliğin/Terörün Adresine.

Yanarak da olsa yakmaya.

Benzinle de olsa 'var' olmaya.

Sonlanarak başlamaya.

Küllerinden doğma ümidine.

Aslın hükümsüz olduğu yerde, suretinin bir şeyler becerebilme ihtimaline.

Şimdi, şehirlerde teröre her zaman olduğundan daha yakınız. En yakınız.

On yıllardır yatakların/yorganların/dolapların altına süpürdüğümüz 'meseleler', görmezden gelmekteki maharetimizle parmak ısırttığımız 'hakikatler', yok sayarsak yok olacağını çocukça ümit ettiğimiz baş edilmezlikler Büyük Şehirlerde büyük canlarımızı, çok sıkabilir.

Bizden Uzaktaki Yılan bin yaşasın diyerek geçirdiğimiz onca zaman.

Fakirin, fukaranın, rençberin, amelenin çocuğunu telef ederek uzattığımız onca savaş yılı.

Onca kahramanlık türküsü.

Utanmadan, etmeden söylenmiş.

Elin çocuğuyla gerdeğe girmeler: Ölümle gerdeğe.

Bugün barış için en büyük savaşın, en zoru olduğu ortadadır.

Çıkıp Kürtler "Ne TSK'ya, ne PKK'ya verecek çocuğum yok!" diyorlar mı, diyebiliyorlar mıdır?

Gidip Çürük Çetelerinden sahte çürük raporları almak, uzlaşmaktır. Uzlaşmanın, ağababasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin en süfli oyunlarına boyun eğmektir.

Kabul etmektir.

Vicdani Red, nadas için yakılan tarlalar gibi yayılmalıdır.

Vicdani Red, barış için savaşmayı göze alanların vereceği en iyi ve tek iyi cevaptır.

'Silahlara Hayır!' demenin, 'Savaşa Hayır' demenin bin tane yolu yoktur. Binbir yolu da yoktur. Karşı koymanın, karşı durmanın BİR TEK yolu vardır: SAVAŞA HAYIR! diyebilmek. SAVAŞMAYA HAYIR!!

İnsan öldürmeyeceğim! Hiç kimse,

hiçbir güç bana insan öldürtemez! demek. Hiçbir gücün, bir insanın başka bir insanı öldürmesi için emir vermeye hakkı yoktur! demek.

Öldürerek kirlenilir- demek. Sonsuza dek.

Haklı ölüm yoktur, haklı öldürme yoktur- demek.

Ölenleri tanımadığın bir savaşta, öldürdüğünün kim olduğunu bilmediğin bir savaşta bir Kürt'ün bir Türk'ü, bir Kürt'ün bir Kürt'ü, bir Türk'ün bir Kürt'ü, bir Türk'ün bir Türk'ü öldürmeye hakkı yoktur. Olmamıştır ve olmayacaktır. Demek.

Dünya üstünde kimse kendine bu hakkı vehmetmesin- demek.

"Bana emir veren kimdir? Ve bunlar nasıl olur da, neden olur da benim üstümdedir? Onların bana üstün kılan, bir cana kıymamı emrettiren güç ne olabilir ki? Böyle bir güç bu hayatta mümkünat dahilinde midir?" demek.

Şimdi yapılması gereken budur: Devlet Terörü'nün teröre benzin dökmek demek olduğunu kabul etmektir.

Şimdi son zamanlarda tamamen çalıların arkasına gizlenmiş bulunan Tavşanlar'a, Militarist Hayvanlar'a, Korkunun Dağları Beklediği Dağlılar'a, çocuklarımızın canından daha değerli hiçbir şey olmadığını ve olmayacağını hatırlatmak istediğim Etoburlar'a nafile seslenişimi, yinelemek isterim.

Zira bu nafilelik hiçbir zaman bu kadar 'haklı' olmamıştı. Yerini bulur, bulmaz; bu kadar gerekli olamazdı. Olmamıştı.

VİCDANİ RED: ŞİMDİ!



Bu haber 416 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,505 µs