En Sıcak Konular

Demokrat sağın hazin sonu...

8 Ocak 2008 11:14 tsi
Demokrat sağın hazin sonu... ANAP ve Demokrat Parti, doğal ömrünü tamamladı mı? Serdar Turgut, bu iki partinin tarih sahnesinden silinme vaktinin geldiğini, ve bunun doğal olduğunu yazdı. Son kongresini okul aile birliği toplantılarına benzeyen bir toplantıyla yapan DP'nin, siyasi a

Serdar Turgut/ Akşam

ANAP ve Demokrat Parti süreçlerinde yaşananlar geçmişe tepki ve eskinin tasfiyesi değildir. Doğal ömrünü tüketmiş oluşumların temizlenmesidir. Bu durumda sağda merkezin AKP dışında tanımlanması artık mümkün değil midir? Bunu söylemek siyaset literatürünü ve tarihi reddetmek anlamına gelir

Demokrat Parti, bizce kongreden daha çok okul aile birliği toplantılarına benzeyen bir toplantıyla doğal yaşam süresinin sonuna geldi. Şimdi ise can çekişmesi tırmanacak.

Neden böyle oldu; bir zamanlar Türkiye’nin yönetimini üstlenmiş, merkez sağ tanımlı, lideri otomatik olarak başbakan olarak kabul edilen hareket niçin bu duruma düştü?..

Tarihin oluşumunda şahsiyetlerin önemi hayli fazladır. Gayet tabii ki merkez sağın yok oluşunu sadece bazı isimlere, liderlere bağlayarak açıklamak; Türkiye’ye özgü tarihi bir gerçeği görmemek anlamına gelebilir.

Merkez sağ kendisini, çok uzun yıllardır resmi ideolojinin savunucusu olarak tanımladığı Cumhuriyet Halk Partisi ideolojisine karşı olarak gösterdi. Onun sahip çıkamadığı bazı değerlere ve halk kesimlerine sahip çıktı.

Bu arada da, uzun yıllardır hükümet olmanın yarattığı refleksle halkın tüm değerlerini kapsayamadı. Örneğin; dinin toplum yaşamındaki yeri ve bireysel özgürlükler bağlamındaki konumu üzerine tutarlı bir çerçeve oluşturamadı.

Açıkçası merkez sağ, muhafazakârlığın tanımını net olarak yapamadı. Halka sahip çıkma, onun değerlerine saygı, onlarda hep siyasi polemik ve koz olarak kaldı. Bu durumda halka hitabı iyi bilen, halkın arasına kolay karışabilen önemli lider haline geldi (Demirel ve Özal gibi). Merkez sağı bir süre de liderlerin karizması taşıdı.

AKP gibi bir oluşum arenaya çıkınca merkez sağ onunla nasıl baş edeceğini bilemedi.

Çünkü AKP, dinin toplum hayatındaki yeri ve kişisel özgürlükler bağlamındaki konumu, halkın değerleri, beklentileri konusunda net fikirlere sahipti.

Bunları tanımlamaya başladığı zaman da merkez sağın tabanındaki oynak zemin yavaş yavaş AKP’ye doğru kaymaya başladı.

Çünkü, Demirel çekilmiş ve Özal’dan sonra da karizmatik lider çıkmamıştı. AKP, Erdoğan gibi karizmatik bir lidere sahip olduğundan merkez sağın zemini AKP’ye kaydı. Bu kayışı lider karizmasıyla da durduramadı.

Bütün kozlar AKP’nin eline geçti. AKP kendisini merkez sağ ve de sol (ya da sadece merkez) olarak tanımlamaya başladı. Gerçi onun da bazı hataları olmuş olabilir. DP’nin yaşadıkları, Ağar’ın suçu değildi. Sorun, AKP’ye alternatif bir bakış açısı, sağa özgü ideoloji oluşturulmamasıydı.

Böylece sağın liderliğine soyunan insanlar, topluma söyleyecek laf bulamadılar. Merkez sağda lafın tükendiği noktaya gelinmişti.

ANAP ve Demokrat Parti süreçlerinde yaşananlar, sadece geçmişe tepki ve eskinin tasfiyesi değildir. Doğal ömrünü tüketmiş oluşumların temizlenmesidir.

Bu durumda sağda merkezin AKP dışında tanımlanması artık mümkün değil midir? Bunu söylemek siyaset literatürünü ve tarihi reddetmek anlamına gelir.

Sağ kendisini yeniden tanımlayabilir ama yıllardır söylemeye çalıştığımızı tekrar etmek zorundayız, muhafazakârlık ile modernizm arasındaki ilişkiyi iyi kurup, bunun ideolojisini ve pratik uygulama konularını ortaya koymak gerekecek.

Bu kolay değildir. Ciddi bir düşünme ve tartışma süreci gerekir ama yapılamayacak iş de değildir.

Artık sağa lider olmak için milliyetçi söylem, ucuz popülizm yetmiyor. Sağlam ideolojik temel ve aynı ölçüde sağlam ve koordinatları tamamen belirlenmiş ekonomik modele ihtiyaç var.

Sağ gelenekte ekonomi politikası oluşturma birikimi zaten bulunuyor, bunu harekete geçirmek gerekiyor.

Bu işe bir an önce girişilmediği takdirde merkez sağın oluşturduğu boşluk, AKP tarafından iyice doldurulacak.

Aslında demokratik sol hareket veya sosyalistler, AKP’ye alternatif oluşturmak için merkez sağdan daha fazla şansa sahiptiler. Ancak Başbakan’ın akıllı manevrasıyla AKP aynı anda solun da bıraktığı boşluğu doldurmaya başladı. Hatta Alman Sosyal Demokratlar tarafından ‘Sosyal Demokrat Parti’ diye ilan bile edildi.

İnsan, bu duruma bakınca; ‘acaba AKP aynı anda üstüne birden fazla yük mü aldı’ diye de sormadan edemiyor.

Evet; mecburen öyle oldu. Bu durum hoş değil. Çünkü AKP’nin bu fazla yük altında ezilmesi tehlikesi var. Demokrasinin sadece tek bir parti bünyesinde yaşatılmaya çalışılması anlamlı değil.

Solcular gibi kongre mi toplarlar yoksa çalıştay mı düzenlenir bilemiyorum ama sağdaki isimlerin bir araya gelip meseleleri düşündükleri, çıkış yolu bulmaya çalıştıkları ivmeye ihtiyaç var.

Yoksa uzun süre tek parti iktidarı sisteminde yaşayacağız. Umarız bunun da tehlikeli yanlarını herkes görüyordur.



Bu haber 284 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,656 µs