"Ağca'yı yakalayarak Türklere ilk din dersini vermiş oldum"

8 Ocak 2008 15:50 tsi
1981'de Papa 2. John Paul'e suikast girişiminin ardından olay yerinden kaçmaya çalışan M. Ali Ağca'yı yakalatarak adını tarihe yazdıran rahibe ilk defa olayı anlattı. İtalyan Il Tempo dergisine 27 yıllık sessizliğini bozan rahibe, 2Türklere ilk din der

Roma'da çıkan ve muhafazakar kesime yakınlığıyla bilinen yerel günlük gazete İl Tempo'ya konuşan rahibe Lucia Giudici, "Ağca'yı yakalayarak Türklere ilk din dersini vermiş oldum" diye konuştu.
 
Vatikan'da 13 Mayıs 1981'de Papa 2'nci John Paul'e düzenlenen suikastın ardından olay yerinden kaçmaya çalışan Mehmet Ali Ağca'nın yakalanmasında rol oynayarak adını tarihe yazdıran Rahibe Lucia Giudici, '13 Mayıs'ta Ali Ağca'yı nasıl durdurdum' başlığıyla yayımlanan haberde suikast girişiminde tanık olduğu herşeyi ilk kez basına anlattığını belirtti.
 
Rahibe Giudici şunları anlattı:
 
"Burundi'den gelen rahibe arkadaşım Natalina'nın Papa'yı ilk kez görebilmesi için 27 yıl önce 13 Mayıs 1981'de San Pietro Meydanı'na geldik. Saat 16.55'de Papa'nın araçla yoldan geçeceğini duyuran zilin sesini duyduk. Ancak Papa meydanın diğer tarafındaydı. Önümüzden geçti ancak sadece sırtını görebildik ve çok üzüldük. Ancak bir süre sonra Papa geri döndü ve tam önümüze geldi. Papa, Sara isimli kız çocuğunu öpmek için aracını durdurmadan birkaç saniye önce ben istavroz çıkartıyordum. Bir anda uzun boylu bir adam önümü kapatarak Papa'yı görmemi engelledi. Adam ellerini havaya kaldırdı. O arada çok sinirlendim. Çünkü fotoğraf çekmek istiyordum ve o tam önümde duruyordu."
 
Sonradan adının Mehmet Ali Ağca olduğunu öğrendiği adamın fotoğraf çekmeye çalıştığını düşündüğünü dile getiren Giudici şöyle devam etti:
 
"Sonra bir patlama oldu. Böyle bir ortamda ilk kez bulunuyordum. Önce bunun toplantının rutini olarak yapılan bir gösteri olduğunu, havai fişek atıldığını sandım. Bu fikirle 'Yaşasın Papa' diye tezarühat yapmaya hazırlanıyordum ki olayın böyle olmadığını anladım. O sırada patlamaların silah sesleri olduğunu anladım. Aynı anda o adamın iki eliyle silah tuttuğunu ve silahtan duman çıktığını gördüm. Saat 17.24'tü."
 
Rahibe Giudici, birkaç saniyelik bir sersemlemenin ardından insanların çığlıklarıyla kendine geldiğini belirterek, "Birden Papa gözden kayboldu. Ağlamaya başladım. Çünkü o anda gördüklerimle bağlantı kurdum ve önümdeki kişinin Papa'yı vurduğunu düşündüm" dedi.
 
Rahibe şöyle konuştu:

"O sırada adam elinde silahla bana doğru döndü. Ortam karışıktı. O da kaçacak bir yol arıyordu. Tam önüme geldi. Ona 'Nereye gidiyorsun' diye bağırdım. Şaşırdı ve bana bakarak kaçmaya çalıştı. Ama ayağı yerde döşeli taşlardan birine takıldı. O anda silah gözden kayboldu. Sadece yerde yatan adamı gördüm ve üzerine atladım. Ceketinden tutup yukarı kaldırdım. Bu sırada 'Bunu neden yaptın' diye tekrar tekrar sorduğumu hatırlıyorum. O ise 'Ben değilim' diye yanıt verdi. 'Seni gördüm. Papa'yı vurdun' dedim. Bu benim ona söyleyebildiğim son sözler oldu. İnsanlar geldi. Bazıları polisin geldiğini, onu bırakmamı söyledi. Ama ben hiçbir polis görmedim. Ancak sonra polislerin sivil olduğunu ve bu arada onları da tekmelediğimi öğrendim. Onlara bir özür borçluyum."
 
Türklere din dersi vermiş
 
Ağca'yı yakalayak Türklere ilk din dersini verdiğini iddia eden Giudici, "Ama önümde beni karmakarışık eden bir adam buldum. Papa'yla birlikte ben de hayatımı tehlikeye attım. Çünkü kendimi elinde hala dumanı tüten silahıyla kaçmaya çalışan bir adamın önünde buldum. Tanrıya beni doğruyu yapmaya teşvik ettiği için teşekkür ediyorum" diye konuştu.
 
O dönemde gazete manşetleri "Bergamo'dan bir küçük rahibe, Vatikan Gizli servisinden daha iyi iş çıkardı" manşetleriyle çıkarken, dönemin Cumhurbaşkanı Sandro Pertini ise, "Bu rahibe Papa'yı değil İtalya'yı kurtardı" demişti.
 
Fatima Dağı'ndaki dördüncü çocuk...
 
Suikast girişiminden bir süre sonra Papa 2'nci John Paul'le görüşen Giudici, "Papa beni öptü ve kutsadı. Hiçbir kelime etmedi. O anda Papa'nın Fatima Dağı'ndaki dördüncü çocuk olduğunu anladım" dedi.
 
13 Mayıs 1917'de Portekiz'in Fatima kentinde kardeş olan biri erkek, ikisi kız, üç çoban çocuğun bir zeytin ağacı üzerinde Meryem Ana'yı görmesi ve geleceğe dair üç kehaneti Vatikan tarafından onaylanmış ve büyük tartışmalara konu olmuştu.
 
Bu 3 kehanetten ilk ikisi 1'inci Dünya Savaşı'nın sonu ve 2'nci Dünya Savaşı'nın başlangıcı, Sovyetler'in yükselişi ve çöküşü hakkındaydı. Sırların üçüncüsünün ise kıyametle ilgili olduğu sanılıyordu.
 
Ancak 13 Mayıs 2000 tarihinde Vatikan, bir basın toplantısıyla Fatima'nın üçüncü sırrının tam metnini açıklamış ve kehanetin kıyametle değil, Papa suikasti ile ilgili olduğunu belirtmişti.
 
Aslında, 13 Mayıs 1981'de Mehmet Ali Ağca'nın suikast girişiminde bulunduğu Papa 2'nci John Paul, aynı yıl Fatima'da düzenlediği ayinde üçüncü sırrın suikastla ilgili olduğunu ima etmiş ama bu resmi bir dille açıklanmamıştı.
 
Papa'nın emriyle 2000 yılında açıklanan üçüncü sırda, "vurularak yere düşen beyaz giysili rahip" biçimindeki ibare, Vatikan yetkilileri tarafından 1981'deki suikastın yıllar öncesinden Hz. Meryem tarafından haber verildiğinin göstergesi olarak yorumlanmıştı.

CNN Türk
 

Bu haber 272 defa okundu.