En Sıcak Konular

70 yaşında da baba olabilirsiniz

8 Ocak 2008 20:27 tsi
Adet düzensizliği olan kadınlarda kısırlık riskinin yüksek olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi (ASM) Kadın Sağlığı Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Aydın Arıcı, "Bir kadın normalde 28 günde bir adet görür. Ama bunun normal sınırları da 25-32 gün arasınd

"Erkeklerde, hala ilişki kurabilir durumdalarsa, baba olma yaşı 70'e kadar çıkabilir" diyen Arıcı, "Sperm sayısı erkeklerde de hormonların azalması nedeniyle bir miktar düşer. Ama sıfıra inmez hiçbir zaman. Ancak kadınlarda yumurta sayısı her yaş döneminde azaldığı için 45 yaşından sonra anne olma şansları neredeyse kalmamaktadır. Kız çocuğunun yumurtaları daha annesinin rahminde bebekken, yumurtalığına yerleştirilmiştir. Yaklaşık hamileliğin dördüncü ayında en yüksek rakama ulaşır ki bu rakam yaklaşık 2 milyon kadardır. Fakat bu yumurtalar zaman içinde gittikçe azalır. Doğduğunda yaklaşık yarısı gider. Buluğ çağına erdiğinde ise yumurtalıklarında yaklaşık 400 bin tane yumurta kaldığı tahmin edilmektedir. Ve ondan sonra da bu yumurtalar sürekli olarak azalır. 45 yaşından sonra hamile kalmak bu yüzden çok zordur, ancak imkansız değildir. Biyolojik yapı tabii ki kişiden kişiye değişir ama çok nadirdir. 50 yaşında bir kadın anne olduğunda gazetelerde haber olarak görürüz, ama bir erkek bu yaşta baba olduğunda haber olmaz. Çünkü bu durum doğal fonksiyonunun bir parçasıdır. Dolayısıyla yaşa bağlarsak 35 yaşına kadar kadınların doğurganlığında pek bir değişiklik yoktur. 20-30 yaş arası bir kadının en doğurgan çağlarıdır. 34'e kadar bu devam eder, 35'ten sonra ise azalır" diye konuştu.

"Erkeklerde çok basit olan doğurgan olup olmadıklarını test edebilecekleri yöntem, kadınlarda daha detaylıdır" diyen Prof. Dr. Arıcı, "Erkekler için basit bir test olan sperm tahlili yapılabilir. Bu testle, spermin hacmine, yoğunluğuna yani bir mililitrede ne kadar sperm bulunduğuna ve spermin morfolojisine, yani şekline bakılabilir. Kadınlarda ise bu işlemin daha detaylıdır. Bunlardan birincisi tüplerin açık olup olmadığının kontrol edilmesi. Ancak evli olmayan bir kadında bunun yapılmasını tavsiye

etmiyoruz. Bu testin ancak çocuk yapmaya karar veren çiftlerde hamilelik olmamışsa yapılmasını tavsiye ediyoruz. Bu süre 35 yaşın altındaki kadınlarda 1 yıl denemenin ardından hamilelik olmamışsa tüplerin açık olup olmadığına bakılması gerekir. 35 yaşın üstündeki kadınlarda bu süre biraz daha kısa tutulabilir. Kadınlarda yapılması gereken bir başka test ise yumurtlama düzeninin olup olmadığının ve hormonların dengeli olup olmadığının araştırılması. Bunun için iki basit kan testi vardır. Birincisi, adetin 3. günü yapılacak yumurtalık ve yumurtalığı idare eden hormonların ölçülmesi. Diğeri de, adetin 21. günü yapılabilecek ve yumurtlamanın olup olmadığının kontrol edildiği kan testidir. Bu testlerle çok genel bir şekilde bir kadının hormonal düzensizliği var mı, yumurtlamada sorunları var mı anlaşılabilir. Erkeklerde ise sperm hücrelerinde, anormal şekilli spermler muhakkak bulunur. Ancak bunların belirli bir oranı vardır. Biz anormal şekillilerin yüzde 40'tan az olmasını isteriz. Bunun yanı sıra ileriye doğru hareketle sperm sayısının da hiç olmazsa yüzde 60 olmasını isteriz. 1 ml'deki sperm sayısının ise en az 20 milyon olması gerekir. Sperm hacminin ise 2-5 ml arasında olması normal sınırlardadır. Ancak sperm sayısı biraz düşük olan birisi baba olamaz diye bir şey söylenemez. Baba olma şansı vardır, sadece diğerlerine göre biraz daha azdır. Örneğin bir erkeğin 1 ml'de 15 milyon spermi varsa bu kişiye siz baba olamazsınız diyemeyiz. Baba olabilir ama bu süreç biraz uzun sürebilir. Bunların yanı sıra günümüzde zaten tedaviyle bu tür sperm bozuklukları gerek aşılama yoluyla, gerekse tüp bebek yoluyla çok başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir" şeklinde konuştu.

Yeni evlenmiş kadınlarda 1 yıl içinde hamile kalma şansının 35 yaş altında yüzde 80 olduğunu söyleyen Arıcı, bu 1 yıllık süreçte kadının hamile kalmaması durumunda hemen bir uzmana başvurulmasını tavsiye ederek şu bilgileri verdi:

"Birinci yılda alınabilecek bazı tedbirler vardır, o da hamilelik şansını artıracak günlerde özellikle cinsel ilişki gerçekleştirilmesidir. Eğer 28 günde bir adet gören bir kadınsa normal olarak 14. günde yumurtlama olmasını bekleriz. Yumurta maalesef sadece 24 saat yaşayabilir. Bu süre içerisinde spermle buluşursa embriyo haline geçer ve bebek gelişir. Spermle buluşamamışsa kendiliğinden yok olur. Sperm ise kadın vücudunda, iyi sperm parametreleri varsa ilişkiden sonra 48 saat kadar yaşar. Hatta çok iyi sperm parametreleri varsa ve ortam da uygunsa bu süre 72 saate kadar çıkabilir. Yani 14. gün gibi bir yumurtlama bekleniyorsa, bunu biz adetin başladığı günü birinci gün kabul ederek sayıyoruz. Bu da demek oluyor ki, adetin ilk gününden sonra 14. gün en çok beklenen yumurtlama günüdür. Sperm de 48 saat yaşadığına göre, 10. günden itibaren gün aşırı ilişkiyle hamilelik şansının en yüksek seviyeye ulaşacağını tahmin ediyoruz. Erkeklerde pek fazla kısıtlama yok. Sperm üretimi de sürekli devam ettiğinden, ama spermin içinde sıvı kısmı da oluşması gerektiğinden, standart olarak gün aşırı yapılacak bir ilişkide erkeğin en uygun kombinasyonu üreteceği tahmin edilmektedir. Bu sıklıkla ilişki gerçekleştirilmesi, sperm sayısı sınırda olan erkekler için geçerli. Kürtajın yol açtığı riskler; rahim içinde yapışıklıklara sebep olması, enfeksiyon, kanama ve rahmin delinmesi olarak sıralanabilir. Kürtajın doğurganlık üzerinde belli bir riski vardır. Ama gayet iyi bir şekilde yapılmış kürtajın bir etkisi yoktur. Kürtaj her yapıldığında bu risk vardır. Yani 3 kere kürtaj yaptıran bir kadın, her operasyonda bu riskle karşı karşıya gelir. Ancak sayının artması öncekilere göre daha fazla risk oluşturuyor anlamına gelmez. Örneğin rahim delinmesi çok düşük bir riskken enfeksiyon biraz daha yüksek bir ihtimale sahiptir. Ancak günümüzde antibiyotiklerde tedavi edilebilmektedir. Kanama, içeride parça kalmasına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Yapışıklıklar ise ancak uzun vadede anlaşılabilir".

Günümüzde kadınların geç evlenmesinin ve doğumu ileri yaşlara atmasının doğurganlık oranının azalmasına sebebiyet verdiğini ifade eden Arıcı, "Rakam vermek gerekirse, eğer kadının düzenli bir ilişkisi varsa, tüpleri açıksa ve eşinin sperminde hiçbir sorun yoksa böyle bir çiftin (kadın 35 yaşından genç ise) hamile kalma şansı her ay yüzde 30-35 kadardır. 35 yaşından sonra bu oran git gide azalır. Önce yüzde 20'ye iner, sonra yüzde 10'a iner. Kadın 40 yaşına geldiğinde ise tedavi olmadan hamile kalma şansı her ay yüzde 10 kadardır. Dolayısıyla bu doğumu ileri yaşlara atmayla birlikte günümüzde kadınların doğurganlığı giderek azalmaktadır" dedi.

 



Bu haber 509 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,582 µs