Emniyetin çökerttiği derin çete komple serbest...

9 Ocak 2008 10:06 tsi
İstanbul polisi tarafından düzenlenen 'Matkap' operasyonunda gözaltına alınan 10 kişiden 8'i serbest bırakıldı, operasyon üzerinde aylardır çalışan Emniyet şokta..

Yine nöbetçi mahkeme olayı..
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından bir suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınan ve aralarında 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın sağ kolu olduğu iddia edilen Zakir S.'nin de bulunduğu 10 sanık önceki gün adliyeye sevk edilmişti.

Savcılıkta verdikleri ifadenin ardından nöbetçi mahkemeye sevk edilen sanıklardan Orhan Aykut ve Mehmet Salih Aydar tutuklanırken, Yeşil'in sağ kolu Zakir S.'nin de aralarında bulunduğu 8 kişi serbest bırakıldı. Duruşmaya bakan cumhuriyet savcısı, mahkemenin bu kararına itiraz etti.

Soruşturmayı yürüten savcı Hikmet Usta 8 kişinin serbest bırakılmasına itiraz ederek bir üst mahkemeye başvurdu. 12. Ağır Ceza Mahkemesi sanıklardan Zakir Selvi, Hasan Kılınç, Mahmut Kılınç ve Mehmet Mucip Seven hakkında tekrar tutuklama kararı verdi. Ama bu arada 8 sanık kayıplara karıştı.  

(Yeşil'in sağ kolu Zakir Selvi serbest bırakıldı şimdi ise aranıyor)

Serbest bırakılan çetenin neler yaptığını hatırlayalım;

İstihbarat örgütleriyle bağlantılı olduklarını söyleyen, kendilerini "Derin Devlet"in adamları olarak tanıtan bir çete "Matkap" operasyonuyla çökertildi. Kamuoyunda, "Yeşil" olarak tanınan Mahmut Yıldırım'ın sağ kolu olarak tanınan ve ismini "Bedirhan Esenlik" olarak değiştiren Zakir Selvi'nin de aralarında bulunduğu çetenin, Güneydoğulu iki AKP'li milletvekilini, "PKK'nın ölüm listesindesiniz" diyerek aradığı ortaya çıktı.

İki milletvekilinin, konuyu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletmesinin ardından kırmızı alarm verildi ve güvenlik birimleri harekete geçirildi. Başsavcılığa başvuran bir tekstilci, kendisini "Derin Devlet"in adamı olarak tanıtan Orhan Aykut'un, dev bir Türk bayrağı yaptırmak için yüklü miktarda para istediğini söyledi. Şikâyetçi, Albay Ş.B.'nin de bu görüşmeler sırasında Aykut'la birlikte hareket ettiğini ileri sürdü. Çetenin başı olan ve galericilik yaptığı, tekstil işiyle uğraştığı öğrenilen Aykut'un, çevresine 'Yeşil'le ilişkisi olduğunu yaydığı öğrenildi.

Jandarma Okullar Komutanlığı'nda görevli Albay B. ile İl Jandarma Alay Komutanlığı'nda görevli uzman çavuş C.G.'nin de çeteyle bağlantısı olduğu yönünde bilgiler elde edildi.  

'14 vekil listede' iddiası
Dinlemelere takılan Orhan Aykut'un, AKP Diyarbakır Miletvekili İhsan Arslan ile AKP Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda ile görüştüğü belirlendi. İddiaya göre Aykut, iki milletvekiline, PKK'nın ölüm listesinde olduklarını, bu bilginin gizli birimlerce elde edildiğini söyledi. Aykut, Güneydoğu kökenli 14 AKP milletvekilinin de PKK tarafından hedef seçildiğini iddia etti.

Arslan, bu bilgiyi Başbakan Erdoğan'a anlattı. Erdoğan'ın talimatıyla Ankara İstihbarat Daire Başkanlığı ile İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde kırmızı alarm verildi. İki AKP'li milletvekili Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'le, daha sonra da İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile bir toplantı yaptı.

Çetenin, Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er'den bir çay bahçesi istedikleri öne sürüldü. Cerrah'la görüşen Er'in, çetenin kendisinden bir çay bahçesi istediğini söylediği öne sürüldü.

Müdüre soruşturma

 Polis, 4 gün önce 5 ayrı adrese eşzamanlı operasyon yaptı. Orhan Aykut Florya'daki evinde, Zakir Selvi'de, Selenyum adlı rezidansta gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen 10 kişiden Orhan Aykut ve Mehmet Salih Aydar tutuklandı. Selvi'nin de aralarında bulunduğu 8 kişi serbest bırakıldı.
Jandarma uzman çavuş C.G., inzibat eşliğinde adliyeye gönderildi. Albay Ş.B. ile ilgili olarak da askeri makamlara bilgi verildi. İl Emniyet Müdürü M.Ö. ile 2 polis memuru hakkında da soruşturma başladığı bildirildi.

Albay devrede

AKP Milletvekili Arslan'ın suikast timiyle ilgili olarak polisin bir çalışma yapmadığını belirterek Erdoğan'a şikayette bulunduğu öğrenildi.
Çeteden Aykut'un Arslan'ı da yanına alarak Albay Ş.B.'nin makamına gittiği, Albayın suikast timinin ortadan kaldırıldığını söyleyerek milletvekilini rahatlattıği öğrenildi.
Eski MHP Milletvekili Mehmet Gül'ün de çeteyle bağlantısı olduğu öne sürüldü. Gül'ün "Umut Adası" filmiyle ilgili olarak devletten fon alması için Orhan Aykut'u kullandığı iddia edildi.
Polis, Gül'ün evini bastı, ancak, bulamadı. Gül'ün ruhsatsız silah bulunduran oğlu Şeref Gül gözaltına alındı. Gül Bakırköy Adliyesi'nde serbest bırakıldı. Yetkililer, Mehmet Gül'ün arandığını bildirdi.
Çete üyeleri arasında bulunan matbaacı Halime Dayan'ın da, istihbarat subayı rolü oynadığı, bazı üst düzey kamu görevlileriyle ilişkiye girdiği ve bunların da çete tarafından gizli kameraya çekilerek şantaj amaçlı kullanıldığı öne sürüldü.

Arslan: Bana koruma verildi

 AKP Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan şöyle konuştu: "Bu şahsı (Aykut) bir yıl önce tesadüfen tanıdım. Veli Seyda'nın yanında tanıdım. 14 milletvekilini bilmiyorum, ama benimle ilgili tehditler olduğunu hem telefonla, hem de yüz yüze söyledi. Bu bilgiyi istihbaratla, devletin ilgili kurumlarıyla paylaştım. Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum.
Ankara istihbaratla bu konuyu görüştüm. Zaten maillerle de tehdit edildiğim oldu. Onun üzerine koruma vermeyi uygun buldular. Bu kişinin birçok yalan beyanı vardı, çelişkileri fark ediyordum.
AKP Şırnak Milletvekili Abdullah Veli Seyda da "Bana kendisini iflas etmiş eski bir işadamı olarak tanıttı". Çok hastayım konuşamayacağım" dedi.

aktifhaber

Bu haber 1,619 defa okundu.