En Sıcak Konular

Süleyman Soylu özeleştiri yapmaya geldi!

10 Ocak 2008 13:41 tsi
Süleyman Soylu özeleştiri yapmaya geldi! Demokrat Parti'nin genç lideri Süleyman Soylu, salı günü zafer turlarına başladı. Partinin başkan koltuğuna oturmasıyla birlikte, 'Tansu Çiller'in emanetçisi' gibi pek çok spekülasyonun hedefi haline gelen Soylu, parti için ne gibi bir yol haritasına

Yavuz Donat/ Sabah

Dededen toruna siyaset

Çarşamba saat 09.30.
Gazetede kahvaltıya "2 konuğumuz" geldi.
Demokrat Parti'nin çiçeği burnunda genel başkanı Süleyman Soylu ile Nevval Sevindi.
"Öğleye kadar" oturduk.
Saat 12.00'ye doğru "Demirel'e gitmek üzere" ayrıldılar.

***

Soylu, kongrede genel başkan seçilmişti ama henüz "mazbatasını" almamıştı. Elinde mazbata olmadan da "genel merkeze gitmek istememişti."
"Sizden ayrıldıktan sonra" dedi:
- Baba'yı ziyaret edeceğim... Ardından da mazbata ve genel merkez.
"Partici bir ailenin" çocuğu.
Dedesi Alaybey Soylu "Demokrat Parti'deydi."
Babası Hasan Soylu "Adalet Partisi'nde, DYP'de."
Aslında particilik ile ilişki "dedesinin öncesine kadar" gider. Trabzon-Of'un Çamlıköy'üne. (Şimdi Of'un Çamlıdere mahallesi oldu) Süleyman Soylu "Of kökenli." Dedesinin annesi, Adnan Menderes döneminde Of'un "sıkı particilerinden."

***

"Kongrede partiyi derleyip toparlama sözü verdim" dedi ve ekledi:
- Sözünü yerine getiren adam olmak istiyorum.

Krizden fırsat çıkarmak

"Son söylenecek sözü ilk başta söylemek" diye bir deyim var ya.
Biz de "hoş geldiniz, nasılsınız, buyrun kahvaltıya" dedikten sonra...
"Malum konuyu" açtık:
- Çiller'in emanetçisi misiniz?.. Amacınız, ilk kongrede koltuğu Çiller'e bırakmak mı?

Süleyman Soylu:
* Tansu Çiller'le elbet bir yakınlığım var.
* Ama Mehmet Ali Bayar'la da dostluğum köklü.
* Aydın Menderes'le de görüşürüm.
* Tansu hanım 2002'de bana "Genel başkan sen olmalısın" dedi.
* Ama Çiller'le 4-5 kez yol ayrımına geldik.
Açık açık sorduk:
- Emanetçi misiniz değil misiniz?
Soylu:
* Bu yola emanetçi olarak çıkmadım.
* Şu anda da emanetçi değilim.
* Tansu hanım bana aktif siyasetten uzak olduğunu söyledi.
* Tabii bazı algılamaların önüne geçemem.
* Algılamaların önüne ancak süreç geçer.
* Ve bu süreçte de benim yapacaklarım.

***

"Yapabilecek misiniz" dedik.
Yanıtı kısa oldu:
Yapamazsam aldığım yükün altında ezilirim... Amacım krizden fırsat çıkarmak... Çıkaracağım.

Özeleştiri

 AK Parti'deki "kenetlenme" bir CHP'de yok.
Bir D(Y)P'de yok.
Tayyip beyin "beraber yürüdük biz bu yollarda" diye şarkı söylemesini önemsiyoruz.
Örneğin D(Y)P'de bu şarkıyı söyleyen yok.
Biri söylemeye kalksa "şarkıya eşlik edecek olan" da yok.

***

Süleyman Soylu dedi ki:
* Başarısızlık bizi birbirimize düşürmüş.
* Başarısızlık, kenetlenmeyi engellemiş.
* Başarısızlığın ağır maliyeti dışarı atılamamış.
* Başarısızlık ile ilgili özeleştiri de yapılmamış.

***

Yağcılığın yükselen değer haline geldiği yerde ne "merkez solculuk" kalır, ne de "merkez sağcılık."
Zira "varsa yağcılık."
Yoksa "yağcılık."
Yağcılık öyle bir ince sanattır ki, başarısızlık bile "başarı diye yutturulmaya çalışılır."
Bu durumda "kimse özeleştiri yapmaz."
Ve yağa alışan siyasetçi de oturduğu koltuğu kolay kolay bırakmaz.

***

Süleyman Soylu'nun "başarısızlık bizi birbirimize düşürdü" söylemi doğru.
D(Y)P'nin "özeleştiri gereksinimi" de çok çok doğru.

Bilim olmadan asla

Türk siyasetinin bir "çocukluk hastalığı" var.
"Biri" koltuğa oturur. Hemen "çevresini" saran bir takım oluşur. Başlarlar "koltuktakine" gaz vermeye:
* En büyük sizsiniz.
* Her şeyi bilirsiniz.
* Bu koltuk sizin gibisini görmedi.

***

Süleyman Soylu'ya "bu konuyu" açtık.
Dedi ki:
* Bırakın siyasi partileri, artık büyük şirketler bile zaman zaman kampa giriyorlar.
* Elemanlarını eğitime alıyorlar.
* Seminerler yapıyorlar.
* Bilim adamlarını topluyorlar.
Soylu "bilim" deyince sözünü kestik.
- Önce bilim... Bilim olmadan asla.
Süleyman Soylu:
- Ortak ruh ancak bilimsel çalışmayla yakalanır... Güven iklimi de.

***

Bu arada "bir anımızı" anlattık.
1991'de DYP "seçim öncesinde bir arama çalışmasına" girişmişti.
"Yeni Anayasa" arayışına.
Bu konuda bir "toplantı" yapıldı.
Süleyman Soylu'ya sorduk:
- DYP'nin "Nasıl bir Anayasa" toplantısında, Anayasa üzerine tebliğ sunan bilim adamı kimdi, biliyor musunuz?
- Kimdi?
- Prof. Dr. Erdoğan Teziç.
Siyaset "bilim olmadan asla" dediği sürece mesafe alabilir.

Önce şeffaflık

Süleyman Soylu "sandıktan pazar günü çıktı" ama... "İşe" dün başladı.
Önünde "hemen çözümü gereken" bazı konular vardı.
Başladı anlatmaya:
* Genel merkez binasından çıkacak mıyız, çıkmayacak mıyız?
* Hazine yardımı alamıyoruz... 4 yıllık bir finansal planlama yapmalıyız.
* 15 genel başkan yardımcısı var... 1 genel sekreter... 1 muhasip üye... Böyle bir yönetim şeması hem modern değil, hem kabul edilebilir değil.

***

Süleyman Soylu "partiyi şeffaflaştıracağız" dedi.
- İnternet sitemize giren, partinin nesi var nesi yok, nereye ne harcamış, görecek.

***

Bu konu önemli.
Dileriz ki Süleyman Soylu başarılı olsun. O "olmaya mecburum" dedi:
* Parti teşkilatı, elektrik parasını cebinden ödüyor.
* Kör kuruşun bile hesabını vermeliyiz.
* Şeffaflık olmadan hiçbir şey olmaz.

 Yol haritası

- Sayın Süleyman Soylu... Bir yol haritanız var mı?
- Var... Hemen olağan genel kurul sürecini işleteceğiz.
- Genel kurula yönelik düşünceniz nedir?
- Partinin demokratikleşmesi. Tüzük değişikliği. Güven erozyonunun ortadan kalkması. İşlerin hakkaniyet içinde yürümesi.
- Sonra?
- Birleşme meselesi. ANAP'la. Diğer politik değerlerle birleşme. Ve merkez sağın yeniden inşası.

***

Biz "hukuk" diye araya girdik:
- Örgüt hukuku... Seçimle gelen örgütün yine seçimle değişmesi... Sık sık örgüt fesihlerinin olmaması... Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Süleyman Soylu:
- Benim babam da görevden alındı. Görevden almayı zorlaştırmaya mecburuz.

***

Soylu "keşke görevden almak imkansız hale gelse... Ama hukuken mümkün değil" dedi ve ekledi:
* Babam görevden alınınca aile olarak hangi acıları çektik bir bilseniz.
* İnsanların onuru var gururu var.
* Parti tabanına güven vermek zorundayız... Seçimle geleni eften püften sebeple görevden alırsanız, taban güvenini kaybeder.

 



Bu haber 561 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,124 µs