Yeni ilaç sistemi ne getirir, ne götürür?

11 Ocak 2008 10:20 tsi
Bu yılbaşından itibaren Sağlık Bakanlığı tarafından getirilen yeni ilaç tebliği, hastalara, hastanelere sağladığı kolaylıklar bakımından doğru ve gerekli bir yenilik oldu. Fakat gerekli hazırlığın sağlanmaması, henüz başlangıç aşamasındaki sistemin uygula

1 Ocak 2008’den itibaren Sağlık Bakanlığı’nın yürürlüğe koyduğu ilaç tebliği, aslında geç kalınmış ve gerekli bir karar. Avrupa’da yıllar önce geçilen bu sistem, hastaların ilaç peşinde koşmasını engellemek, bazı doktor ve eczanelerin şahsi anlaşmaları neticesi elde ettikleri kazançların önüne geçmek ve ilaçların alımını çok daha kolay hale getirmek adına atılmış doğru bir adım. Fakat sisteme yeterince vakit ayırılmadan ve sistemin altyapısı hazır hale gelmeden getirildiği için ciddi sıkıntılar da doğmuş durumda.

Yeni ilaç tebliği, genel olarak ele alındığında çok faydalı bir sistem gibi görünüyor. En önce, hastalara getirdiği kolaylık yadsınamaz. Doktorun yazdığı ilaçların ya da tıbbi malzemelerin peşinden koşmanın, yıllardır hastaların kötü kaderi haline geldiği düşünülecek olursa, tüm bunların hastane tarafından temin edilecek olması ciddi bir adım gibi gözüküyor.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden uzman ve profesörlere bu sistemi sorduğumuzda, Avrupa’da yirmi yıl önce devreye giren bir sistem olduğunun altını çiziyorlar. Asıl sorunun, tıbbi malzeme ve ilaç alımında çok fazla kalem olması, tüm bunlar için tek tek ihale yapılması ve bürokratik işlemlerin fazlalığı nedeniyle hastaların ilaç peşinde perişan olmaları olduğunu belirten uzmanlar, yeni sistemle beraber tek seferde bir çok kalemin bir arada alınacak olmasını da ciddi bir avantaj olarak görüyorlar. Böylece ilaç ve tıbbi malzemenin hastanelere alımının kolaylaşacağını vurgulayan doktorlar, hastalara da ilacın hastane tarafından sağlanmasıyla, kolayca ilaç alabileceklerini söylüyor. Zira Türkiye’de tüm bürokratik işlemlere, ihalelere, iptallere rağmen sağlık, dinamik bir sektör olarak göze çarpıyor. Şimdi bu işlemlerin de hızlanmasıyla, daha dinamik bir hale gelebileceği vurgulanıyor.

Bu sistemin diğer bir avantajı da, özellikle İstanbul’da birbirine yakın bazı hastanelerin gruplar halinde tıbbi malzeme alımı yapması, böylece hem pahalılığın hem de yavaşlamanın önüne geçilmesi olabilir.

Sistemde şu anda baş gösteren problemlerin ana kaynağı ise, bu sisteme geçilirken yeterince vakit ayırılmaması ve altyapının yeterince sağlam, sağlıklı oluşturulmaması. Böyle bir geçiş süreci yaşanacağı ve bu geçiş sürecinde bazı ciddi problemlerle karşılaşılacağı önceden herkesçe bilinen bir gerçeklik iken Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda yeterli çalışmayı yapmaması, problemleri kaçınılmaz hale getirmiş.

Özellikle tıbbi malzeme ve ilaç alımının çok yüksek meblağ ve sayılarda yapıldığı üniversite hastanalerinde ciddi sıkıntılar doğdu. Örneğin, protez bekleyen hastalar şu anda ameliyat edilemiyor, bu yavaşlık bir süre daha da sürecek gibi görünüyor. Yine de bu problemlerin her hastanede bu şekilde tecelli ettiğini söylemek doğru olmaz zira Haseki Hastanesi’nde konuştuğumuz bazı hastalar, uygulamadan gayet memnun olduklarını dile getirdiler.

Neticede bu sistemin gerekli olduğu ve getirilmesinin doğru bir adım olduğu kabul ediliyor. Hatta, geç kalınmış bir uygulama olduğu da vurgulanıyor. Fakat yeterli hazırlığın yapılmamış olması ve her yeni sisteme geçişte yaşanabilecek genel aksaklıklar nedeniyle, bir takım sıkıntıların olduğu bir gerçek. Bu sıkıntıların zamanla aşılıp, sistemin başarıyla yürümesi, herkesin beklentisi.

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 450 defa okundu.