En Sıcak Konular

Türkiye ve Roma'nın farkı!

11 Ocak 2008 11:34 tsi
Türkiye ve Roma'nın farkı! Emre Aköz, Taraf gazetesinin her gün sorduğu sorulardan yola çıkarak, 'Kendiniz olmasaydınız, kim olmak isterdiniz?' sorusunabir isimle cevap veriyor: İsim Romalı komutana ait. Yazısında Roma'nın neden büyük olduğunu ve Türkiye'nin bugünkü durumunu ka

Emre Aköz/ Sabah

En büyük komutan kimdi?

Taraf gazetesinin arka sayfasında " 20 Soru " adlı bir bölüm var. Fikir Fransız yazar Marcel Proust'a aitmiş. Sonra geliştirilmiş.
Çeşitli kesimlerden kişilere " En sevdiğiniz kelime " diye başlayıp "Öldüğünüzde cennete giderseniz Tanrı'nın kapıda size ne söylemesini istersiniz" diye biten 20 adet soru yöneltiliyor.
Bir süre önce arkadaşlar bana da sordu... " Kendiniz olamasaydınız kim olurdunuz " sorusuna " Scipio Africanus " diye fantastik sayılacak bir cevap verdim.

***

Bizim köşenin sürekli okurları hatırlayacaktır: 2004'ün Eylül ayında Scipio'dan söz etmiştim.
Milattan Önce 236 ile 182 arasında yaşamış bir komutan Scipio. Roma'yı tehdit eden Kartacalı Hannibal'in belalısı.
Kuzey Afrika'daki kapışmalarda, öylesine başarılı işler çıkartıyor ki yüzyıllar sonra İngiliz savaş tarihçisi B.H. Liddell Hart onun için, " Bence Napolyon'dan üstündür " diyor.
Scipio'nun özelliği şu: " Zaferlerini savaşmadan kazanıyor! " Tabii abartıyorum . Hiç kan dökmüyor değil. Ancak müthiş taktiksel yeteneği ile mümkün olduğu kadar düşmanıyla yüz yüze gelmekten kaçınıyor.
Vur kaç numaralarıyla, gücünü kah az, kah çok fazla göstererek, baskınlar yaparak karşı tarafı sürekli yıpratıyor.
Kimindi? General Patton söylemişti galiba... Şöyle bir laf vardır: " Savaştaki asıl amaç, vatan için ölmek değil, düşmanın kendi vatanı için ölmesini sağlamaktır. "
İşte Scipio'nun da yaptığı buydu: Kendi gücünü korurken, karşı tarafa azami zayiatı verdirmek...
Ara notu: Yukarıda " zayiat " dedim de aklıma geldi. Bizim basının budalaları evet ' budala' demek zorunda kalıyorum, çünkü defalarca uyarmamıza rağmen aynı saçmalığı inatla sürdürüyor ve "zayiat" kavramı ile " şehit " kavramını birbirine karıştırıyorlar.

***

Neyse... Geçen gün İstanbul Beşiktaş'taki Kabalcı kitapevinin rafları arasında dolaşırken ne göreyim? " Afrika Kartalı Scipio " adlı bir kitap çıkmış (Yurt Yay.)
Birçok işe girip çıkmış, Oxford Üniversitesi'nden mezun İngiliz gazeteci Ross Leckie kaleme almış bu yarı belgesel romanı...
Daha önce Hannibal'in romanını yazan Leckie... Bakmış ki kitap büyük ilgi görüyor; kolları sıvayıp Hannibal'in çanına ot tıkayan Scipio'yu anlatmış.

***

Ben size uzun uzun kitaptan söz etmeyeceğim. Merak eden alıp okur. İleride, yeri geldiğinde değiniriz.
Ancak içimizdeki bir yaraya tuz basan giriş bölümünü es geçemem: "Okuduğunu anlama " meselesi.
Roma eğitim sisteminde şöyle bir metot olduğunu öğreniyoruz:
Öğretmen önce, az sonra ele alınacak metin (mesela bir şiir) hakkında bir konuşma yapıyor.
Buna " praelectio " adı veriliyor. Ardından " lectico " bölümü geliyor: Öğrencilerden biri metni sesli olarak okuyor.
Sonra başlıyorlar o metni kelime kelime, cümle cümle analiz etmeye... Buna da " ennaretio " deniyor.
Ve ders, okunan ve analiz edilen metnin estetik açıdan da değerlendirildiği " iudicium " bölümüyle son buluyor.
İki binden fazla yıl önce kurulmuş olan Roma İmparatorluğu, gençlerini işte böyle yetiştiriyordu.
Roma'nın uzun süre Akdeniz ve çevresine egemen olmasını sağlayan faktörler arasında, hiç kuşkusuz bu eğitim sistemi de vardı.

***

Gelelim bize...
Her yazıdan sonra internet üzerinden sürüyle mesaj geliyor. Üsluplarından, kelimelerinden anlıyorum ki bunları gönderenlerin çoğu üniversite öğrencisi ya da mezunu.
Ama heyhat! Ciddi bir bölümü okuduğunu anlamamış oluyor.
Bakın benim fikrimi kabul edip etmemekten söz etmiyorum. Elbette herkes aynı fikirde olmayacak.
Okuduğunu anlamamak başka bir sorun! " Önce anla, sonra karşı çık... " Eyvallah!
Ama anlamıyorsan... Üstelik de anlamadığın şey üzerinde ahkam kesiyorsan... Eyvah ki eyvah! Bunları kim yetiştiriyor yahu!



Bu haber 401 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,400 µs