Hükümet Alevilerle buzları eritebilecek mi?

11 Ocak 2008 18:15 tsi
AK Parti'nin temas sağlamak için başlattığı Alevi açılımı devam ediyor. Açılım kapsamında yeni adım, Alevi vatandaşların Muharrem ayının ilk on gününde tuttukları orucun açılma yemeğine katılmak. Pek çok Alevi örgütünce protesto edilen bu eylemin altında

AK Parti’nin Reha Çamuroğlu’nu almasıyla başlayan bir süreçti Alevi açılımı… İlk defa merkez sağ bir partide Alevi kimliğiyle milletvekili bulunuyor. Toplumsal bir yaraya parmak basmak adına devam eden Alevi açılımının yeni atılımı, Alevi vatandaşların Muharrem ayının ilk on gününde tuttukları oruca katılmak. Bugün Başbakan ve 11 bakanın katılımıyla yapılacak olan oruç acma yemeğine pek çok Alevi örgütünden tepkiler geldi. Kimileri katılmıyor ve katılanları suçluyor. Kimileriyse toplumsal huzuru sağlamak adına katılıyor bu ‘buluşmaya’… Peki kim haklı? iyibilgi, sizleri bilgilendirmek adına sormaya devam ediyor…

Bugün Alevi açılımı kapsamında yapılacak ‘Oruç açma’ yameğine katılanların ve katılmayanların nedenlerini Sabancı Üniversitesi’nde Kültürel Çalışmalar’da bulunmuş, müzisyen Kemal Arslan’a sorduk.

Aynı konuşmaların Abant Platformu’nda da yaşandığını belirten Kemal Arslan, Alevi toplumunun bu tür konularda biraz hassas olduğunu belirterek, “Bu tarz durumlarda hemen ‘samimiyet’ sözcüğü ön plana çıkar. Bu girişimlerin ardında başka şeylerin yattığına inanıldığı söylenir.” dedi.

Alevilerin sözlü bir kültürden yazılı bir kültüre geçemediğini söyleyen Arslan, Sünni ve Aleviler arasında yaşanan tüm tartışmalarda Sünnilerin yazılı kaynaklardan beslenerek, hadisle, ayetle ve çeşitli yazılı kaynaklarla yaptıkları çıkışlara, Alevilerin cevap verecek donanıma henüz sahip olmadığının altını çizdi.

Açılımı katılmayanlar neden gelmiyor?

İki topluluk arasındaki sorunların derin bir tarihi olduğunu ve kolay çözülemeyeceğini belirten Arslan, bu manada toplantılara katılmak istemeyen gruplarda, Alevi toplumu adına konuşan kanaat önderleri ve dedelerin aslında tüm Alevileri temsil edemeyeceğini söyledi. “Aleviler de homojen bir yapı değiller. bir araya gelerek ortak bir dil oluşturmaları da özellikle bu grupların içinde, sosyal ve siyasal yarar sağlayabilecek kişilerce engelleniyor.” diyen Arslan, bu anlamda Alevilerin yazılı bir kültüre ve ortak bir dile sahip olması için çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.

Katılanlar neden geliyor?

Açılımın derin bir küskünlüğe karşı atılan samimi bir adım olmasını temenni eden Arslan, “Bu anlamda belki katılanlar hiç konuşmamalı, sadece oturup birlikte yemek yemeliler. Ve her yıl tekrarlanmalı. Böylece insanlar bir takım ön yargılarından kurtulabilir” diyor.

Açılım teklifinin Reha Çamuroğlu’ndan gelmesinin özellikle anlamlı olduğunu belirten Arslan, aslen birbirinin yüzüne gülen insanların ezberlerinin bozulmadığını belirtiyor. Sorunlara hemen çözüm bulunması için başlatılacak bir hareketin çözümsüzlüğü arttıracağına inanan Arslan, omuz omuz yemek yemenin, tartışmadan bir arada bulunmanın yararlı olacağını, insanların huzurla birlikte olduğu bir geleceğin temellerinin böylece atılabileceğini söyledi.

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Genç Siviller sözcüsü Turgay Oğur da şu açıklamayı yaptı:

Onarıma devam

Genç Siviller olarak Abdullah Gül'e Çankaya köşkü önerilerimiz arasında Muharrem ayında iftar vermesi ve köşkte cem düzenlemesi de vardı.

Alevilerin yaşadıkları travmalar var. Bu ilişkinin onarılması için sabırlı olmaya gerek var. Başbakan'ın tavrını önemsiyoruz. Bu tartışmalardan yılmamalı. Onarım için çaba harcamaya devam etmeli.

Alevilerin de bir jestle kimsenin boynuna atlayacak hali yok. Ancak bu iyi hal sürerse, dernek, vakıf yöneticileri değilse bile tabanda büyük bir kavuşma olacağı kesin.

İftar yerine oruç açma demek gerekiyorsa öyle densin ne olacak.

Başbakan'ın da bugün oruçlu olduğunu düşünüyorum. Aslında tüm muharrem ayı boyunca oruçlu olsa çok daha iyi olurdu.

Muharrem ayı ve yaklaşan aşure günü kutlu olsun.

www.iyibilgi.com özel

Bu haber 320 defa okundu.