En Sıcak Konular

Alevi dedelerinden postmodern fetva

12 Ocak 2008 13:29 tsi
Alevi dedelerinden postmodern fetva İftar davetine katılanları "düşkün" ilan eden "Dedeler Komitesi", AK Parti'nin Alevi açılımına neden tepkililer? Kendi iktidarlarının sarsılacağından mı korkuyorlar? İşte Alevi araştırmacı-yazar Murat Aksoy'un yazısı...

Murat Aksoy - Yeni Şafak

Alevi dedelerinden postmodern fetva

AK Parti'nin "Alevi açılımı"nın şimdiye kadar en önemli sonucu, Alevilerin dolaylı olarak da olsa konuşmaya başlamaları. Niye dolayı diyorum, çünkü Alevilerin kendi içindeki farklılıkları bir araya gelerek değil, medya üzerinden olması.

Fakat asıl ilginç gelişme ise AK Parti Milletvekili Reha Çamuroğlu'nun organize ettiği ve dün gerçekleşen iftara katılacakların, bir araya gelen bazı vakıf, dernek ve Alevi tarafından "düşkün" ilan edileceği açıklamasıdır.

Düşkünlük, Alevi yol ve erkânına aykırı hareket edenlere ve Alevi karşıtlarıyla işbirliği yapanlara uygulanan bir yaptırım. Alevi toplumu "düşkün" ilan edilen kişiyle inançsal, kültürel, sosyal ve insani her türlü ilişkisini tamamen kesiyor. Aleviler, "düşkün" ilan ettikleri kişinin sadece cenazesini kaldırıyor. Düşkünlük, işlenen fiilin ağırlığına göre kısa süreli dışlamadan, ömür boyu dışlamaya kadar gidebiliyor. Bu çağrıyı yapan 12 kişilik "Dedeler Komitesi", Pir Sultan Abdal Derneği ve Alevilik Araştırma Merkezi'nin inisiyatifi ile bir araya gelmiş ve bu kararı almışlardır.

Ancak mesele bu kadar basit görünmüyor. Çünkü zihniyet düzleminde ataerkilliğe denk düşen bütün dinsel yaklaşımlar epistemolojik olarak, dış gerçekliğin hiyerarşik olarak yukarıdan aşağıya yansıdığını ve insan zihninin, tanrısal özle aynı olduğu varsayımına dayanır. Bu yukardan aşağıya akış, doğal bir hiyerarşi oluşturur. Bütün bireylerin aynı tanrısal özle sahip olduğu ortamda, kimin daha bilgili olduğu, bireysel özelliklere yani daha etkili olanın rehberliğinin içselleştirildiği bir düzen oluşur. Bu kendiliğinden bir rehberlik düzeni oluşturur ve bütün dinsel anlayışlar farklı yorumların ortaya çıkmasına olanak verir. Bu teorik yorumdan hareket ederek, hiçbir kişi ya da kurumun dini bir yorumdan hareketle, dini en doğru olarak açıkladığını ya da bu konuda tek bir otorite olduğunu iddia edemez. Bunun en doğal sonucu ise dinsel bir yorumdan hareketle otoriter bir düzenin kurulamayacağıdır.

Bu yüzden İslam'ın çeşitli yorumlarının, farklı mezheplerin yani din içinde bir çoğulculuk olması gerekendir.

ÖZGÜRLÜK TEMEL OLMALI

Bu açıklamanın Alevilik tartışmasında önemi şudur, Aleviliği İslam içinde farklı bir yorum olarak kabul ediyorsak, Alevilik içinde de bizatihi Aleviliğin farklı yorumlarının ortaya çıkması doğal hale gelmektedir. Ancak doğal olmayan bu yorumlardan herhangi birinin kendini Alevilik açısından tek otorite saymasıdır. Bu açıdan Alevi iftarına katılanların "düşkün ilan edileceği" yönündeki "postmodern fetva"nın bir hükmü olup olmadığı sorusu açıklığa kavuşmaktadır.

Kendilerini Dedeler Komitesi olarak tanımlayan bu girişimin, aldığı pozisyonun Hıristiyan geleneklerden bir farkı olup olmadığı ve düşkün ilan etmenin bir tür aforoz anlamı taşıyıp taşımadığı da ayrıca sorulmaya değerdir. Çünkü Dedeler Komitesi'ne ev sahipliği yapan kurumlar Aleviliği "din dışı" olarak tanımlayarak esas pozisyonlarını ortaya koymaktadırlar.

Geldiğimiz noktada AK Parti tarafından ortaya konan ama ucu açık açılımın nasıl sonuçlanacağından daha önemli olan başlayan "sürecin" kendisidir. Bu yüzden Aleviler için Aleviliğe yönelik hak, talep ve özgürlüklerin muhatabı devlet değil siyasettir. Bu yüzden daha önce çokça ifade ettiğim gibi, Aleviler için muhatap alınması gereken "özgürlüğü" temel alan siyaset alanının genişletilmesine katkı sunmaları ve genişleyen özgürlük alanı içinde kendi hak ve taleplerinin peşinden gitmeleridir.

Sayın Reha Çamuroğlu'nun inisiyatifi ile başlayan süreç, Aleviliğin özgürlük mücadelesini yaptığını iddia eden vakıf ve derneklerin "iktidar alanlarını" tehdit etmesi açısından tehlikeli bulunuyor ve eleştiriliyor. Öncelikle yıllardır Aleviliğin temel hak ve özgürlüklerinin mücadelesini verdiğini iddia eden bu kurumların hem meşruiyet hem de Alevilerin temel hak ve özgürlükler konusunda yaptıkları katkıların hesabını vermek zorundadırlar ki, biz Aleviler de bilelim bu kurumların kendi kurumsal iktidarlarının peşinde olmadıklarını.

Bu bağlamda bu tartışmada iki temel aktör bulunmaktadır. İlki bizatihi Alevilerin kendisidir. Alevilerin çoğullaşmasıdır. Alevilerin çoğullaşması, siyaseten daha fazla katılım ima eder ama en önemlisi de siyasi özne olmalarını ön koşul yapar.

Alevilerin pozitivist sol ve CHP solu ile kurmuş oldukları geleneksel bağı sorgulamalarını önceler. Bunun için de kendi içindeki çoğulluğu da içselleştirmelerini zorunlu kılar. İkincisi ise dönemsel olarak AK Parti'ye düşer. AK Parti'nin Alevi açılımı konusunda samimiyeti siyasetinde çoğullaşması anlamını taşır.

Bunun anlamı Türkiye'de gerçekten laikliğin içselleştirilmesi ve bunun kurumsal olarak da hayata geçirilmesine katkı sunmasıdır. AK Parti'nin hükümeti döneminde bu tür bir araya gelme iradesinin ortaya konması önemlidir. Çünkü Aleviler bugüne kadar kendilerini CHP geleneği ile tanımladı ve bu pozisyonu (devleti, Cumhuriyet'i, laikliği) sahiplendi ama bunlardan hiç yararlanamadı. Belki dün akşam gerçekleşen iftarla bu süreç başlar ve Türkiye'de gerçek bir laikliğin yolu açılır.



Bu haber 255 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,503 µs