Endülüs’te Raks!

15 Ocak 2008 16:36 tsi
Başbakan ‘türban tartışması’nı neden başlattı? Üniversitede türban serbestliğinin geldiğine ilişkin iki iz; YÖK Başkanlığı’na laik çevrelerin kaygısını taşıyan bir ismin atanması, bununla beraber yeni Anayasa’da türban/başörtüsüne

Başbakan Erdoğan’ın İspanya gezisi sırasında başörtüsü meselesini açması, açmakla kalmayıp, bugüne kadar konuya getirilen “en sağlam” muhalif argümanlardan biri olan “siyasi sembol olarak kullanılıyor” yaklaşımını tersleyerek “sorunun çözüleceğini” söylemesi, müstakbel anayasada bu konuda sabitleyici bir açılımın geldiğini spekülasyandan gerçeğe terfi ettirdi!

Görülen o ki bu konu çok su kaldıracak. Daha şimdiden bir çok gazetenin köşe yazarı konuya girizgah yaptı. Tabii arkasından ve anayasanın ortaya çıkmasından sonra mesele daha da irdelenecek.

Muhalefetin yorumları ve hem savunan hem de itiraz edenlerin söylemleri gündemi dolduracak. Peki Başbakan neden şimdi her zaman “çetrefilli” olmuş bu meseleyi hem de bir başka ülkede gündeme getirdi ve bunun için neden İspanya’yı seçti?

AKP ve Erdoğan’ın şimdi türban konusunu yeniden ısıtmasının elle tutulur birkaç nedeni bulunuyor. Bir kere yeni anayasa gün ışığına çıktığında, ister istemez ilk bakılacak konulardan biri zaten bu olacak.

Tartışma şimdi değilse o zaman başlayacak. Bu halde Başbakan’ın şimdiden konuyu “reaksiyonları” görmek üzere gündeme getirmesi, oldukça bildik bir siyasi adım. Bu yöntem sık sık uygulanıyor.

Daha önce de Turgut Özal ve Süleyman Demirel tarafından hem meselenin kamuoyu tarafından özümsenmesi hem de olası itirazların niteliğinin belli olması için kullanılmış bir yöntem.

Bu biri. İkincisi, AKP, yerel seçimlerde özellikle yükleneceği belli olduğu Güneydoğu Anadolu seçmeni için bu konunun öneminin farkında. Elbette sadece burası için değil, AKP’nin zemin bulduğu bir çok ilde hal böyle.

Ancak bu seçimlerde adı geçen bölgenin AKP için daha fazla birşeyler ifade ettiği de bir gerçek. Türban/başörtüsü konusunun bölge insanı için oy verme kararını etkileyeceği biliniyor.

Neden yurt dışının ve İspanya’nın seçildiğine gelince. Bunun da iki boyutu var. Ortaya atılan tartışmanın “olgun” meyvalarını dönüşünde toplamayı umuyor Başbakan. Böylece bir yandan herkes eteğindeki taşı dökerken, öte yandan Başbakan ülkede olmadığı için direkt muhatap olmuyor.

Ama ikinci boyut daha ilginç. Başbakan İspanya’da çok ilginç bir grup tarafından karşılandı. Çoğu yabancı olmak üzere, elbiselerinin tamamı açık Osmanlı çizgileri ile bezenmiş bir grup Erdoğan’a hoşgeldiniz dedi.

Bu seremoni elbette köklerini Endülüs’ten alıyor. Endülüs tarihi ve bıraktığı miras sadece Türk dünyası için değil İslam dünyası için de çok önemli.

Ama aynı zamanda bir çok uzmana göre Endülüs, bugün Avrupa’yı Avrupa yapan değerlerin üretildiği kozmopolit bir yapıydı. Ağırlıklı İslam izleri taşıyan bu tarih, Hıristiyanların ve yine burada çokça bulunan Yahudilerin, uyum, üretkenlik ve barış içinde bir arada yaşamasının formülünün bulunduğu bir noktaydı.

Endülüs bilimi ve hoşgörüsü her görüşten ve inançtan, hatta inançsızlıktan gelen insanların bilim ve sanat üreterek paylaşmasını sağlamıştı.

İşte Başbakan’ın ağzından gelen türban mesajının coğrafi izdüşümü de bu!

www.iyibilgi.com Ankara

Bu haber 1,112 defa okundu.