AKP kompleksi | " /> AKP kompleksi | "/>

En Sıcak Konular

Solun AKP kompleksi

16 Ocak 2008 13:10 tsi
Solun AKP kompleksi Taraf gazetesinden Yıldıray Oğur bugünkü yazısında Ahmet İnsel gibi sol entelektüellerin din meselesinde demokratlık sınavından çaktıklarını yazıyor. Oğur'a göre, AKP kompleksi milliyetçiliği aşan solcuları Kemalizmin ve komploculuğun kucağına itiyor.

Yıldıray Oğur/Taraf

Vallahi ben AKP’li değilim ama…

Türkiye’de demokrat olmayı zorlaştıran, her yere sızmış ‘en derin çelme takan’ milliyetçilik değil. O azıcık okuyup yazanın kolayca geçebileceği türden bir demokratlık sınavı . Asıl kazık sınav için okuyup yazmak da çare etmeyebiliyor. Hatta ne kadar çok okursan kafan o kadar daha karışıyor. Demokratlığımız bu ülkede aslında en çok laiklik ve din ile test olmakta. Modernist zihinlerin din algısı daha sinsi, daha az fark edilmiş bir totaliterlik kancası olarak iş görüyor. Iyi niyetli bir çağdaşlık, eğitim şart konuşmasından sizi yakalıyor, bir bakmışsınız ki sırtınıza kara gömlekler giydiriverilmiş .

Severek dinlediğimiz “Çokkültürlülük”, “Her tarafımızı kuşatan milliyetçi söylem”, “Kadınlar olmadan asla” radyosunun frekanslarına söz konusu olan dindarlar ve din olduğunda polis radyosu karışıveriyor. Daha çok yakınlarda tüm demokratlık sınavlarından pekiyi ile geçip laiklik sınav kâğıdının ortasına “Ne şeriat ne darbe ” yazarak sınıfta kalanlar oldu. Din ve dindarla ezber dışı bir ilişkiniz olmaya görsün vatan haini, Sorosçu ithamları atanların yapı sökümünü yapanlar hakkınızda “dinci, AKPci, Fettullahçı olmuş” terörü estiriveriyorlar.
Tüm bunları bizim gazetede Neşe Düzel’in Ahmet İnsel ile Yeni Şafak’ta Mehmet Gündem’in Ferhat Kentel ile röportajlarını okurken düşündüm.

Hemen en baştan söyleyeyim. Tüm yazı boşu boşuna Baskın Hoca’nın kampanyasında “ezberleri bozalım” diye bağırarak geçirmişiz. Kampanyanın siyasi kanat sorumlusu Ahmet İnsel meğerki sadece başkalarının ezberlerini kast ediyormuş bununla. “Onlar ezberlerini bozsun, bizim ezberlerimizi kabul etsin” demekmiş bu.

Bizim kuşağın kendisinden çok şey öğrendiği İnsel’e göre “Sünni Müslüman Türkler bu ülkenin esas sahibiymiş”. Hani başörtülü kızını bile ancak yurtdışında okutabilen Başbakan’ın mezhebi Sünnilik. Içki içmiyor, eşi türbanlı diye subayların ordudan atıldığı ülkenin sahipleriymiş Sünni Müslümanlar. İnsel bilimsel olmayı da bir tarafa bırakıp küresine bakıyor “ Hıristiyan nüfus, Kürt nüfus kadar yüksek olsaydı, ümmet milliyetçiliğinin akıtacağı kan, ırk milliyetçiliğinden daha az olmazdı.” Talat Paşa, Bahattin Şakir’in hangi ümmetin milliyetçisi olduğunu merak etmeye başlıyorsunuz? Hâlbuki ben de küreme baktım ve onları eğer bugün yaşıyor olsalardı “AKP Türkiye’ye ılımlı Islam getiriyor” diye dövünenler arasında gördüm.

İnsel’e göre her şeyin suçlusu 12 Eylül rejimi. “12 Eylül Islamcıları sola karşı besledi, şimdi de kendi yarattıkları canavarla boğuşuyorlar, bu kavganın bizimle bir ilgisi yok” demişti 27 Nisan günlerinde en kolayından. Acaba 12 Eylül için de birileri zamanında “DP iktidarında yükselen Islamcılığa karşı 27 Mayıs darbesiyle devlet solu yarattı, sonra da kendi elleriyle yarattığı canavarı 12 Eylül’de öldürdü” demiş midir acaba? Kimin haddine solu böylesine laboratuar koşullarında incelemek.

İnsel’i okurken zaten şöyle düşünüyorsunuz. Bu ülkenin siyasetinde kendiliğinden ortaya çıkmış tek politik aktör solcular. Geri kalanın hepsi derin devlet operasyonu, darbelerin piyasaya sunduğu pilli bebekler.

En büyük kanıtımız da zorunlu din dersleri. Milli Eğitim’in tüm sistemi berbat, bizi bilimin aydınlık yolunda hiç yılmadan yürütmeye and içmiş diğer tüm dersler boş geçiyor hükmünde. Ama o din dersi yok mu? Yeşil kuşak sahibi ABD’li uzmanlar tarafından en son teknolojiyle hazırlanan bu dersler öğrencileri özenle kodlayan bağnaz sunni üretim bantları gibi çalışıyor. Ahmet İnsel hiçbir zaman göstermediği yaşı gereği herhalde bilmiyor ki memleket okullarında din dersleri insanın iki kuruşluk imanını da götüren cinsten.

Ama işte bu ülkede dindarların da kendiliğinden örgütlenip, iletişim ağlarını, partilerini, entelektüel çevrelerini kurmalarının ihtimaline bile inanmak mümkün değil. Nasıl ki “sivil toplum denilen şey “AB fonları ve Soros’un paralarıyla beslenen şer odaklarından ibaret ise”, bunca cemaat tarikat falan da ancak devletin desteğiyle, yeşil kuşak projesiyle falan palazlanmış olabilir, yoksa patates çuvalı gibi orda yatan halk kitlelerin dinle diyanetle de bir ilgisi yoktu.

Yani söz konusu olan din ve dindarlar olduğunda Türkiye’yi en iyi okuyan entelektüellerden biri bile değişen Türkiye dinamiklerini okumayı bırakıp sadece kendi bildiğini okumaya başlıyor. Cumhuriyet gazetesinin ikinci sayfasında yorumu yayınlanan, Ceviz Kabuğu’na telefonla bağlanan herhangi bir araştırmacı-yazar ile ortak bir frekansa bağlanıveriyor. Böylece “neler oluyor entelektüel ve ahlaki önderliği mi kaybediyoruz” beka kaygısı içindeki çevrelere “sakin olun, her şey kontrol altında, bunlar da kötü, sadece biz iyiyiz” mesajı mı veriliyor. Yoksa etrafın mahalle baskısından bunalıp “vallahi AKP’li değilim” demek mi bu bilmiyorum. Bildiğim, ne derler endişesi duymadan sahiden ezber bozan bir şeyler okumak isterseniz Ferhat Kentel’in Pazartesi günü Yeni Şafak’ta çıkan röportajını okumanız gerektiği. Tabi “Yeni Şafak’ta konuşuyor işte” diyenlere yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Üzgünüm.



Bu haber 811 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,916 µs