Ahmet Türk'ten Büyükanıt'a saldırı!

19 Ocak 2008 10:41 tsi
DTP Meclis Grup Başkanı Ahmet Türk, Genelkurmay Başkanı Büyükanıt'ın dolaylı olarak Türkler ve faşistleri Kürtlerin üzerine salmakla ve bunu kışkırtmakla suçladı. Türk "Kürtler metropollede dövülüyor, işkenceye maruz kalıyor" dedi.

Berlin'de düzenlenen bir konferansta DTP Meclis Grup Başkanı Ahmet Türk, Kürt işçilerin metropollerde işkenceye maruz kaldığını öne sürdü.

Konferansın “eleştirisel yaklaşımlar” bölümünde çok tertışılacak açıklamalar yapan Ahmet Türk, konuşmasına Vatan Gazetesi yazarı Ruşen Çakır'ın sözlerine cevap vererek başladı.

'BACALARDAN GİRE GİRE KARARDIK'

Çakır'ın “DTP kapıdan kovulsa bile bacadan girmeli” söylemine yanıt veren Ahmet Türk, “bütün kapılar bize kapatılmış, bacalardan gire gire karardık” dedi. Türk, Çakır'ın “ordu ve Org. Büyükanıt sorunun silahla çözüleceğine inanmıyor” iddiasına ise, “Ruşen Çakır diyor ki Büyükanıt sorunun silahla çözüleceğine inanmıyor. Çakır'a soruyorum 'evet doğru' ama Büyükanıt'ın 'silahla çözülmez' mantığı, Türkler ve faşistleri Kürtler üzerine salmaktır. O bunu kışkırtmaya çalışıyor. Bunu böyle görmek gerekiyor” şeklinde yanıt verdi.

Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde Kürtlerin inkar edilmediği, ancak daha sonraki yıllarda Kürtlerin varlığı, kültürü ve dilinin inkar edildiğini kaydeden Türk, “Türkiye'de demokratik siyasetin imkanı olmadığını, sosyalistlere ve Kürtlere yasaklandığını, bundan dolayı illegal örgütlerin ortaya çıktığını” belirti. Türk, “Bunu çok iyi görmek gerekiyor. Kürtler Türkiye'de demokratik cumhuriyetin oluşturulmasının çabasını veriyor. Bu Türklerin de çıkarınadır. DTP'nin projeleri Türkiye'deki halkların çıkarları doğrultusunda hazırlanıyor” diye konuştu.

'DUR DEMEZSEK FELAKET OLUR'

DTP'ye yönelik eleştirilere dikkat çeken Türk, “Biz diyalog için en muhaliflerimizle bile el sıkıştık” diyerek Meclis'te MHP ile yapılan tokalaşmayı ima etti. Türk, çok karışık ve tehlikeli bir süreçten geçildiğini dile getirerek, “Dur demezsek felaket olur. Bu iki halk birbiriyle çatışır. Kürtlere karşı bir linç girişimi var. Türkiye metropollerinde işçi olarak giden Kürtler, dıştalanıyor, dövülüyor ve işkenceye maruz kalıyor. Siz hiç duydunuz mu, Kürt illerine giden Türklerin bu tür uygulamalarla karşılaştığını? Bu bir devlet politikasıdır” dedi.

AKP'YE GİDEN OYLAR EMANET

“Biz Kürtler eşit koşullarda olarak barış için Türkiye'de yaşamak istiyoruz. Bu mümkün” diyen Ahmet Türk, “Sorun PKK sorunu değil, Kürt sorunudur. 29 isyandır yapılıyor. 28. isyanda PKK mı vardı? Herkes sonuçlar üzerine duruyor, kimse nedenler üzerine durmuyor. Biz Türkiye içerisinde sorunların çözülmesini istiyoruz” şeklinde konuştu. İspanya'nın çözüm için örnek bir model olduğunu ifade eden Türk, “Çok acı çektik, şiddete maruz kaldık. Ama her şeye rağmen umutluyuz. Kürtlerin içerisinde kin ve nefret yoktur. Kin ve nefreti olanlarla mücadele etmeliyiz” diye belirtti.

Seçimlere de değinen Türk, şoven bir ortamda, çok adaletsiz ve eşitsiz koşullarda seçimlere gittiklerini belirterek, AKP'nin aldığı oyları şöyle değerlendirdi: “Kürtler AKP'yi sığınacak bir liman olarak gördükleri için oy verdiler. Ama kısa sürede bu limanda fırtına ve dalgalar çıktı. Bu oyların emanet oylar olduğunu herkes biliyor.”

Günümüz dünyasında sorunların silahla çözülmeyeceğini ve DTP olarak buna yürekten inandıklarının altını çizen Türk, “Ancak bunun koşullarının yaratılması gerekiyor. Bize düşen her şeyi yapmaya hazırız. Biz elimizi taşın altına koyarız. Proje ile gelin, her şeyi yapalım. Bütün şiddete karşı çıkalım. Ama 'yok' diyorlar. 'PKK'yi kınayın' diyorlar bize. Kınayın da niye kınayın. Kimin adına kınayın. Halkımızın karşısında bizi kişiliksizleştirmeye çalışıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz. Türkiye'de kim savaş istiyor, kim barış istiyor ortaya çıkarılmalı, herkesin maskesi düşürülmelidir.

AKP içerisinde Kürt milletvekilleri olduğuna da dikkat çeken Türk, “75 Kürt milletvekili olduğunu söylüyorlar. Evet, onlar Kürt olabilirler. Ama hiç kimse duydu mu bir gün bunların Kürtler adına bir şeyler dile getirdiklerini?” diye sordu.

Konferansın aynı bölümünde konuşan gazeteci-yazar Ruşen Çakır, DTP'yi eleştirdi. IRA'yı örnek göstererek Sin Fein'in rolüne dikkat çeken Çakır, DTP'nin de böyle rol oynaması gerektiğine işaret etti. “DTP üstüne düşen görevi yerine getirmeli” diyen Çakır, “DTP kapıdan kovulsa bile bacadan girmeli” şeklinde konuştu.

ÇAKIR: MHP DÜŞMANLIK POMPALAMIYOR

Çözüm için koşulların şimdi uygun olmadığını sözlerine ekleyen Çakır, “Her iki taraf da hazır değil. En az iki kuşağın geçmesi lazım” diye konuştu. Türkiye'deki linç girişimlerini de değerlendiren Çakır, “Küçük grupları Kürt düşmanlığı pompalıyor. MHP yapmıyor. Yapsa ülkü ocaklarından ötürü çok daha kötü sonuçlar doğurur. Kürtlere düşmanlık aşılanmıyor. Olaylara negatif bakılırsa çok daha kötüye gider” iddiasına bulundu.

Ordu ve Büyükanıt'ın sorunun silahla çözüleceğine inanmadığını savunan Çakır, “karamsarlığım artan şiddetten değil, Kuzey Irak'taki oluşumdan dolayıdır” ifadelerini kullanarak, Türk kamuoyundaki kaygıyı, “ABD Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kuruyor” şeklinde formüle etti. Çakır, “Bu işi tehlikeli boyuta taşıyabilir. Bu da Türkiye'de Kürt ve Türk çatışmasına yol açabilir” diye uyardı.

Bu haber 315 defa okundu.