Çiçek: Ya yasaya uyar ya katlanır

21 Ocak 2008 21:34 tsi
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ekonominin neredeyse yarısına yakınının kayıt dışı olduğunu ifade ederek, hükümetin istihdam paketi ile herkese kolaylık getirirken kayıt dışı işçi çalıştırmaya devam edenlere yaptırıma gideceklerini açıkladı.

Hükümet Sözcüsü Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, ekonominin neredeyse yarısına yakınının kayıt dışı olduğunu ifade ederek, ''İstihdam paketi ile beraber biz herkese bu kadar kolaylık getirirken, bir kısım insanların primlerini devlet öderken, devlet bu kadar yükün altına girerken, öbür taraftan da halen insanlarımız 'ben kayıt dışı çalıştırmaya devam edeceğim, yasa tanımamaya devam edeceğim' diyorsa, bununla ilgili olarak da getirilecek bir kısım düzenlemeler olacaktır'' dedi.

Bakanlar Kurulu toplantı sonrasındaki açıklamalarının ardından soruları yanıtlayan Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türban konusundaki açıklamaları hatırlatılarak, bu konunun gündeme gelip gelmediğine ilişkin soruya, ''hayır'' yanıtını verdi. ''301. maddeye'' ilişkin bir gelişme olup olmadığı sorusu üzerine Çiçek, ''Bu hafta Meclis gündemi aşağı yukarı belli. Zannediyorum Vakıflar Kanunu önümüzdeki hafta TBMM'de görüşülebilir, onu takiben de bu 301 konusu gündeme gelebilir. Ama biz bu konuyu da gündemde çok fazla tutmak istemiyoruz'' diye konuştu.

Çiçek, ''İstihdam paketi ile ilgili kaynak sorununu nasıl çözmeyi planlıyorsunuz? İşsizlik fonunda biriken paranın kullanılacağı yönünde birtakım açıklamalar vardı. Kaynak olarak işsizlik fonu mu kullanılacak? Bu düzenleme hangi alanlarda ne kadar yük getirecek?'' sorularına karşılık, şunları söyledi: ''Evet bir hesaplama var, ama bunun bir defa daha gözden geçirilmesi gerekir. Örneğin işverenin sigorta pirimi ile ilgili 5 puanın düşürülmesi. Bu telaffuz edildi, konuşuldu.

Sayın Başbakan, eylem planı içerisinde bu konuyla ilgili bir taahhüdümüzü ifade etmeye çalıştı. 5 puan indirilmesi demek, bunun bir yerden karşılanması demek. Nereden karşılanacak, devlet tarafından... Veya diyelim ki bir kısım sigorta primleri var. Gençleri çalıştıranların ilk bir yıl, misal olarak söylüyorum SSK'ya ödenecek primleri devlet tarafından ödenecek. Yani işvereni teşvik etmek istiyoruz. Bunlar ödenecek. Bunların getirdiği bir yük var. Bu bir paket. Sadece götürü kısmına değil, getiri kısmına da bakmak lazım. Biliyorsunuz ekonominin çok önemli bir kısmı, neredeyse yarısına yakını kayıt dışı.

Bu istihdam paketi ile beraber biz herkese bu kadar kolaylık getirirken, bir kısım insanların primlerini devlet öderken, devlet bu kadar yükün altına girerken, öbür taraftan da halen insanlarımız 'ben kayıt dışı çalıştırmaya devam edeceğim, yasa tanımamaya devam edeceğim' diyorsa bununla ilgili olarak da getirilecek bir kısım düzenlemeler olacaktır. Öyle olduğu takdirde kayıt dışılık büyük ölçüde azalacak, bu da sisteme yeni kaynağın gelmesi gibi bir sonucu doğuracaktır. Tek kaynak budur demek istemiyorum, ama sadece misal olarak bunu vermeye çalıştım. Pakete şöyle bakıp ondan sonra değerlendirmeyi yapmak gerekir. Tabiatıyla konu çok kapsamlıdır ve parasal boyutları itibari ile de bu ve benzeri kalemlerin yeni baştan bir defa daha hesaplanması icap ediyor.''

''YASA TANIMAYANLARLA İLGİLİ HUKUKİ VE CEZAİ DÜZENLEME...''

Kayıt dışı ile ilgili mücadelede getirilecek tedbirler konusunda bilgi verilmesinin istenmesi üzerine Çiçek, şöyle konuştu: ''Bu konu sadece bizim üzerinde durduğumuz bir konu değil. Ekonomisi kayıt içinde olan bir çok ülke var. Dolayısıyla bunların tecrübelerinden de yararlanmak suretiyle, alınacak idari ve hukuki tedbirler var. Bir yasa çıkıyor ve siz oradan bir netice elde etmek istiyorsanız yasa tanımayanlarla ilgili bir hukuki bir düzenleme getirmeniz lazım, cezai bir düzenleme getirmeniz lazım. Halen bütün bu kolaylıklara rağmen 'ben illa da kayıt dışı çalıştırmaya devam edeceğim, emeği sömüreceğim diyenler varsa' buna da bir cezai müeyyide getirebilirsiniz. Mesela benim bildiğim bazı ülkelerde 5 yıl hapistir. Para cezası da vardır. Siz bunlardan birini tercih edersiniz veya ikisini birden tercih edersiniz. Bunlar konuşulacaktır. Önce para cezası vereceksiniz, adam ısrar ederse hapis cezası verebilirsiniz. İkincisi idari tedbirlerdir. Denetimleri daha fazla arttırırsınız. Şunu çok net olarak söylüyoruz, Hükümet olarak Türkiye'de yatırımların hızlandırılması, istihdamın arttırılması konusunda her türlü fedakarlığı yaparken bunun karşılıksız kalmaması lazım.

Muhataplarımızın da bu iyi niyetin karşılığı bazı adımları atmaları gerekir. Bununla ilgili bir yasal düzenleme varsa, buna da uymaları gerekir. Misal olarak söylüyorum, kayıt dışı olarak işçi çalıştırmaya devam ediyorsa, 'kamu ihalelerine giremez' dersiniz. Bu da bir başka tedbir. Çünkü halen ekonomide devletin ağırlığını hesaba kattığınızda 'ben devletten bunları kaçırırım, ondan sonra da gelir devletin ihalelerine hiçbir şey olmamış gibi girerim' derseniz, bu bir haksız rekabete de sebebiyet verir. Böyle bir çok tedbir de beraberinde gelebilecektir.''

KURUSIKI SİLAHLA İLGİLİ DÜZENLEME

 Bugün İstanbul'daki bir ilköğretim okulunda bir öğrencinin kurusıkı tabancayla yaralandığının hatırlatılarak ''Bu kurusıkı tabancalarla ilgili düzenlemelerin takvimi ne olacak'' sorusuna Çiçek, ''Zaten TBMM'nin takvimine bakarsanız o bahsettiğiniz yasa tasarısı var. Muhtemelen çarşamba günü bu konu TBMM'de görüşülebilecektir'' karşılığını verdi. Kamuoyunda, 2B olarak da adlandırılan ''orman vasfını kaybetmiş Hazine arazileri'' ile ilgili değişikliğin gündeme gelip gelmediğine ilişkin bir soru üzerine de Çiçek, gündeme gelmediğini belirterek, şöyle devam etti: ''Orman kadastrosu ile ilgili yapılmış olan çalışmalar hukuki anlamda bir değer ifade ediyor. Ama teknik anlamda en doğru çalışmayı yapan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüdür ve hala da Türkiye'nin kadastro hizmetleri bitmemiştir. Onun için iki başlı bir kadastro hizmeti yürütmektense bütün bunların tek elden yürütülmesinde fayda görüyoruz.

Bir kısım öncelikleri de tabiatıyla idari yoldan alınabilecektir. En fazla bu hizmet nereden başlayacaksa oradan başlamak suretiyle... Ama 2B konusu da gündemimizdedir. Onu ifade etmek istiyorum. 2B ile ilgili Anayasa değişikliği de belki gerekebilir. Veya Anayasa değişikliği olmadan nasıl bir düzenleme yapılacaksa onun üzerinde ayrıca çalışılıyor. Ama bugün konuştuğumuz konu 2B konusu değil''

 
haber7

Bu haber 308 defa okundu.