En Sıcak Konular

Uzmanlar konuşuyor: Tutun! Düşüyor!

22 Ocak 2008 13:25 tsi
Uzmanlar konuşuyor: Tutun! Düşüyor! ABD Başkanı George W. Bush'un açıkladığı ekonomik önlem paketinin hayalkırıklığı yaratması ve ABD ekonomisinin durgunluğa gireceği endişesi piyasaları vurdu. Uzmanlar borsada bugün yaşanan sert düşüşü değerlendirdi.

A Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Murat Salar, borsada yaşanan gerilemenin beklenen bir gelişme olduğunu, geçen yıl ağustos ayında ABD'de ortaya çıkan kredi krizinde endişelerin arttığını, ancak hükümetler ve merkez bankalarının aldıkları önlemlerle önemli adımlar atıldığını hatırlattı.
 
Bugün gelinen noktada ise piyasaların geleceğe endişeyle baktıklarını ifade eden Salar, şöyle devam etti: "ABD ekonomisinin durgunluğa girmesi neredeyse kesinleşti. Bunun dünya ekonomilerine de yansıması son derece normal. Son 3-4 yıldır pozitif trendin ana gerekçesi dünya ekonomilerindeki olumlu seyirdi. Global konjonktür ile birlikte bazı şeyleri düzeltmiştik.
 
Bundan sonra son 3-4 yıldır devam devam eden likidite bolluğu olmayacak. Daha farklı bir atmosfere giriyoruz. Bunun değişmesi için ABD ekonomisinde dipten dönüşü görmek lazım.
 
Türkiye son dönemde bize benzer ülkelere göre daha negatif fiyatlanmaya başladı. Bunun da birkaç nedeni var. 2007 yılını siyaset konuşarak çok boşa harcadık. Ekonomide atılması gereken adımlar maalesef atılmadı. O gün atılmayan adımların bugün negatif anlamda fiyatlara yansıması yaşanabilir."
 
Bundan sonraki süreçte Türkiye'nin ev ödevlerine tekrar dönmesi gerektiğinin altını çizen Salar, yapılması gereken reformlara dikkati çekerek, ekonomik programın revize edilerek günümüze uyarlanması gerektiğini söyledi.
 
Türkiye'nin IMF ile ilişkisinin bundan sonraki süreçte nasıl devam edeceğinin de önem taşıdığını vurgulayan Salar, AB konusunda kararlı siyasi iradenin olduğu yönünde mesajlara ihtiyaç bulunduğunu anlattı.
 
Murat Salar, borsada 43 binli seviyelerin görülebileceğini ifade ederek, "Şu anda piyasalarda pozitif olabilecek bir şey görünmüyor. Pozitif bir gelişme yaşanırsa da endeks en fazla 50 bin 500'leri görebilir. Ancak bu kolay değil, endeks aşağı yönlü bir trendde bulunuyor" diye konuştu.
 
Döviz tarafında ise belirleyici olacak unsurun yerli yatırımcının satışları olduğunu anlatan Salar, dolarda 1.2000 - 1.2500 YTL arasında yerli satışlarının yoğunlaşacağını düşündüğünü kaydetti. Salar, kısa vadede dolarda üst limitin 1.2500 YTL seviyeleri olduğunu söyledi.
 
Kontrol edilmesi gereken bir süreçten geçildiğine işaret eden Salar, yaşanan sürecin son 4-5 yılın dönüşümünün sinyali olabileceğini dile getirdi.
 
Ata Yatırım Baş Ekonomisti Nurhan Toğuç, bugün finans sektörünün bilançolarındaki zararların sadece ABD piyasalarına ait olmadığının görüldüğünü, ABD'deki mortgage krizinin özellikle gelişmekte olan ülkelere, Çin'e yansıdığını söyledi.

Çinli bir bankanın 10 milyar dolarlık zarar açıkladığını ifade eden Toğuç, aynı şekilde Avrupa'da da paniklerin devam ettiğini, Fransa ve Almanya'da bazı bankların zarar açıkladıklarını kaydetti.

Toğuç, "Bu riskin diğer ülkelere de yansıdığını gösteriyor. Bu 2001 yılında ABD ekonomisinde yaşanan global olarak büyüme beklentilerindeki düşüşle aynı" dedi.

İMKB'de yılbaşından bu yana yüzde 20 düşüş yaşandığına işaret eden Toğuç, "İMKB Ulusal 100 Endeksi'nin 46 bin 500 seviyelerine gelmesini bekliyorduk, fakat bunun Çin'e yansımasını beklemiyorduk. Piyasada ABD'de yaşanan mortgage krizinin Çin'e, Avrupa'ya ve gelişmekte olan ülkelere yansımasının etkisini görüyoruz" diye konuştu.
 
Toğuç, borsanın bu seviyelerin daha altına düşmesini beklemediğini, bundan sonra yukarıya doğru tepki hareketinin gelmesini beklediklerini söyledi.
 
Fortis Başekonomisti Haluk Bürümcekçi, bir süredir ABD'de resesyonun fiyatlanmaya başladığını ve geçen haftadan itibaren de Avrupa borsalarının büyümeye ilişkin daha ciddi endişeleri fiyatlamaya başlayarak "kervana katıldığını" belirtti.
 
Bürümcekçi, bugün de ABD'de tatil nedeniyle borsalar kapalıyken, Avrupa borsalarında İMKB'dekine yakın sert düşüşler kaydedildiğine dikkati çekti.
 
Şu ana kadar borsalar dışında dünyadaki gelişmelerden sert bir şekilde etkilenen bir piyasa bulunmadığını ifade eden Haluk Bürümcekçi, "Ancak, küresel büyümenin belirgin şekilde yavaşlayacağı ve bunun zaten bir yavaşlama eğiliminde olan Türkiye'nin büyüme hızını daha da olumsuz etkileyebileceği beklentisi, şirket karlarına ilişkin endişeler nedeniyle borsalar üzerinde baskı kurmaya devam edecektir" görüşünü aktardı.
 
Bürümcekçi, böyle bir düşüşün beklenip beklenmediğine ilişkin olarak da, yılın ABD'den gelen ilk verilerinin ekonomik aktivitede ciddi bir yavaşlamaya işaret ettiğini kaydederek, bunun fiyatlara yansımasının kaçınılmaz göründüğüne işaret etti.
 
Hareketin bundan sonraki seyrine yönelik beklentiler konusunda ise Bürümcekçi, İMKB için ABD'nin S&P 500 Endeksi'nin seyrinin belirleyici olacağını belirterek, "2001 yılındaki son resesyonda bu endeks, başlangıç ve dip noktası arasında toplam yüzde 45 oranında düşüş göstermiştir. Benzer bir düzeltme bizi 40 bin-45 bin aralığına yerleştirebilir. Zaten tepe noktasından bugünlere kadar görülen düşüş yüzde 22'ye ulaşmış bulunmaktadır. En uç senaryoda bile düşülecek nokta 35 bin seviyesinin altı olmaz" dedi.
 
Borsa Uzmanları Derneği Başkanı İsmail Tavlı, borsadaki düşüşün özellikle mortgage kredilerinde, ABD ve İngiltere'de yaşanan sıkıntıların yansıması olarak kabul edilebileceğini söyledi.
 
Borsadaki düşüşün biraz da global trend değişiminin bir ifadesi olduğunu belirten Tavlı, "Diğer taraftan son 5-6 yıldır uluslararası piyasalarda yükseliş trendinin düzeltmesi şeklinde de algılanabilir. Bu yönden değerlendirdiğimizde bizim piyasalarımızın belki da az olmakla birlikte bu piyasalarla aynı yönde hareket edeceği beklentisini taşımaktayız. Temkinli olmakta yarar var" dedi.
 
Türkiye'de kamu maliyesindeki denk bütçe yaklaşımı ve kamunun borçlanma ihtiyacının azalmış olmasının olumsuz piyasalarda dahi uzun vadede kısmi olumlu etki yaratacağına işaret eden Tavlı, Türkiye'de bankacılık sisteminin riskinin de değer riskli piyasalara göre daha az olduğunu söyledi.
 
Uluslararası Finansal Yönetim Enstitüsü Derneği (UFE) Başkanı Selçuk Tümay, Türk ekonomisinin dünyadaki gelişmelerden etkilendiğini belirterek, "Dünyada bu çıkışların bir süre daha devam edeceğini düşünüyorum. Bunların Türkiye'de özellikle kurlar üzerinde artırıcı etkisi olacak" dedi.
 
2008 yılının dünya ve Türkiye için çalkantılı geçeceğini söyleyen Tümay, "Gayrimenkul fiyatlarında aşırı artma oldu. Şimdi o trendin sonuna doğru geliyoruz. Herhalde bir düzeltme olacaktır. 2008'i bir çöküş değil düzeltme senesi olarak görüyorum" diye konuştu.
 
İstanbul Üniversitesi (İÜ) İktisat Fakültesi İktisat Bölümü İktisat Politikası Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet İncekara, Türkiye ekonomisini geçtiğimiz yıllarda da etkileyen yurtdışındaki olumsuz gelişmelerin bu yıl biraz daha kuvvetlendiğini, dünyadaki dalgalanmaların boyutunun ne olacağının şimdiden öngörülemeyeceğini söyledi.
 
Türkiye'de hala cari açık ve aşırı değerlenen YTL gibi temel kırılganlıkların devam ettiğine dikkati çeken İncekara, "Dışarıdan gelen sıcak para ve doğrudan yabancı sermaye yatırımları, cari açığı karşılıyor. Ancak dışarıda ABD ekonomisinde ortaya çıkacak çalkantı, bize gelen finansal sermayede problem yaratacağı için cari işlemler açığını karşılamada sorunlar yaşanabilir. Bunun sonucunda da YTL'nin aşırı değerlenmesi biraz daha gerçekçi düzeye oturabilir" görüşünü aktardı.
 
ABD'den yayılan çalkantı sonucu Türkiye'de bir kriz olacağını düşünmediğini dile getiren İncekara, "Yabancı sermaye çıkışı olabilir. O da birden bire olmaz. Yani 2001'deki gibi olmaz. İMKB'de yüzde 70 civarında yabancı hisse var. Bu hisseleri birden satıp çıkamazlar. Yabancıların ellerindeki nakde dönüştürüp çıkması zor" şeklinde konuştu.
 
Prof. Dr. İncekara, ABD'de son açıklanan önlemlerin dünya ekonomisinde yeterli olmadığı algılaması bulunduğunu ifade ederek, ABD'deki sorunlar dünyayı etkileyebilecek ortak bir sorun olduğu için ülkelerin ve ilgili kurumların katılımıyla ortak bir önlemler paketi oluşturması gerektiğini, çalkantının daha da derinleşmesini ancak bunun önleyeceğini söyledi.
 
Şu anda Türkiye'de en fazla dikkat edilmesi gereken unsurlardan birinin reel sektördeki açık pozisyon riski olduğuna işaret eden Prof. Dr.İncekara, "Eğer reel sektör, kur riskinden zarar görürse Türkiye ekonomisine yazık olur. Ama böyle bir şey olacağını zannetmiyorum. Yine de reel kesimin biraz kendisini derleyip, toparlaması gerekir" diye konuştu.
 
Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölüm Başkanı Turgay Berksoy, Türkiye'nin hala diğer gelişmekte olan piyasalardan farklı olarak bir iki temel kırılganlığı bulunduğunu ve bunlardan birinin cari işlemler açığı olduğunu, bu açığın Türkiye'yi diğer gelişmekte olan ülkelere göre daha kırılgan yapıya ittiğini belirtti.
 
Türkiye'de piyasalar çok fazla gelişmiş olmadığı için dünyadaki etki-tepki sürecinden çok fazla etkilendiğine işaret eden Berksoy, bugünkü gelişmelerin, bu tip çalkantılardan ülkenin ciddi anlamda etkilenebileceğini gösterdiğine dikkati çekti.
 
Dünyada ve Türkiye'de ciddi bir sorun yaşanıp yaşanmayacağını öngörmenin çok zor olduğunu ifade eden Berksoy, "Ama Türkiye'de kısa vadede olası bir para çıkışının, bu sermayeyi getirenlere de çok büyük maliyetler yükleyeceğini düşünüyorum. Türkiye'deki yatırım araçlarına yatırım yapanların çok ciddi zararlar yazması söz konusu olur. Bu kadar büyükzararı göze alamazlar diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
 
Prof. Dr. Berksoy, eğer dalgalanmanın çok uzun sürmesi ve kalıcı olması halinde bunun yabancı yatırımcının gelmesini engellemeyeceğini, ancak kısa süreli erteleme gibi etkiler yapabileceğini söyledi.

 

cnntürk



Bu haber 347 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,158 µs