Baykal'dan darbe iması

23 Ocak 2008 10:54 tsi
"Başbakan, anayasa kurumlarına 'haddini bil' derse, birisi de çıkar 'önce sen haddini bil' der. Ve Başbakan'ın buna vereceği hiçbir cevap yoktur." diyen Baykal 22 Temmmuz'dan hala ders çıkarmadı mı acaba?

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, başörtüsü tartışmasını farklı bir boyuta taşıdı. Baykal, Meclis grubunda yaptığı konuşmada, antidemokratik çağrışımlar uyandıran ifadeler kullandı.
 
CHP lideri, Başbakan Erdoğan'ın anayasal kurumlara ağır eleştirilerde bulunduğunu hatırlatırken, "Başbakan, anayasa kurumlarına 'haddini bil' derse, birisi de çıkar 'önce sen haddini bil' der. Ve Başbakan'ın buna vereceği hiçbir cevap yoktur. Çünkü önce Başbakan'ın haddini bilmesi gerekir." dedi. Baykal, hükümetin mevcut anayasayı bir kenara bırakıp, kendi anlayışına göre bir anayasa hazırlama çabası içinde olduğunu iddia etti. CHP Genel Başkanı Baykal, Merkez Bankası ve türban konusunun aynı kaynaktan çıktığını ileri sürdü. Erdoğan'ın grup toplantısında türban konusuna değinmemesine şaşırdığını belirten Baykal, şöyle devam etti: "Ya bir süre tartıştıktan sonra milleti uyutma kararı aldı ya da herhangi bir sebeple askıya aldı; ama benim mutlaka değinmem gerekir. Başbakan hâlâ devlet kurumlarıyla bir mücadele ve çatışmanın tarafı gibi kendini algılıyor, anayasal sistemimizin kendine özgü kurumlarını emir ve kumanda altına alma hakkına kendini sahip sanıyor ve bu doğrultuda siyaset yapmayı maharet sanıyor. Herkes görevini yapıyor, sen kim oluyorsun 'haddini bil' diyorsun. Başbakanlık, anayasal kurumları bu üslupla suçlama yetkisini taşıyan bir makam mıdır? Nezaket, terbiye buna izin verir mi? Başsavcı sana uyarı yapıyor, bunu bir yardım diye al sen, bunu değerlendir."

Hükümetin mevcut Anayasa'daki laiklik ilkesini içeren 2. maddesi nedeniyle türban serbestliği konusunda sıkıntı yaşadığını anlatan Baykal, bu nedenle Anayasa'nın tümüyle değiştirilmek istendiğini ileri sürdü. Baykal, Anayasa'da bu yönde yapılacak değişiklik tartışmalarına ilişkin şunları kaydetti: "Kamu hizmeti tanımı içinde eritelim. Kamu hizmeti alan da veren de eşittir, tüm vatandaşlar kamu hizmetinden yararlanır ve hizmet vermeye katılır. Öğretmen kıyafet serbestliğine sahip olmasın, öğrenci olsun' diyorlar. Anayasa'ya siz bunu koydunuz mu, artık kamu hizmeti alandı verendi diye ayırım yapamazsın. 'Efendim ben sadece yükseköğrenim yapanlara bu hakkı veriyorum' desen de onun altındaki öğrencilerin bu haktan yararlanmasına müdahale edemezsin. Lisedeki diyecek ki ben de kılık kıyafetimi ona göre ayarlayacağım."
 
zaman

Bu haber 275 defa okundu.