Davos başladı, gizli gündem küresel kriz

24 Ocak 2008 09:28 tsi
Dünya Ekonomik Forumu'nun İsviçre'nin Davos kasabasında her yıl olağan olarak düzenlenen yıllık toplantıları başladı. Geçen sene değişen güç dengelerinin ele alındığı zirvede bu yıl ana tema işbirliği içinde yenilikçiliğin gücü olacak.

Davos'ta liderler, dünyanın sorunları karşısında ortak akıl ve ortak yenilikçi çözümler geliştirmenin yollarını arayacak. Ancak ABD kaynaklı mortgage krizinin dünya borsalarını salladığı şu günlerde bir araya gelen ekonominin aktörleri, kamuoyuna daha çok küresel dalgalanmayla ilgili açıklamalarda bulunuyor. Açıklamaların ortak noktasını ise ABD ekonomisindeki sarsıntının yavaşlamadan durgunluğa uzanıp uzanmayacağı görüşleri oluşturuyor. Yavaşlamaya kesin gözüyle bakan uzmanlar, faiz indirimleri ve 150 milyar dolarlık paketi piyasaların yeterli görmemesi halinde durgunluk (resesyon) senaryosunun da gerçekleşmesinden endişe ediyor. Para politikaları otoritesi Merkez Bankası'nın Başkanı Durmuş Yılmaz, ABD'de resesyon olmayacağı görüşünde. "Fakat ciddi bir yavaşlama olabilir." diyen Yılmaz, bu durumun Türkiye'ye etkisinin de daha ziyade ticaret kanalı ile değil, portföy kanalı üzerinden geleceğini düşünüyor. Yılmaz, Forum'un ilk gününde NTV ve Anadolu Ajansı'na dalgalanmayla ilgili açıklamalarda bulundu. "Burada belirleyici olan, Türkiye'nin, hükümetin ve Merkez Bankası'nın duruşu." diyen MB Başkanı, ekonomideki dalgalanmanın büyümeye etkisine ilişkin olarak da, "Kredi kanalında bir daralma olursa, bunun büyüme üzerinde bir etkisi olabilir, büyüme yavaşlayabilir." değerlendirmesinde bulundu. ABD Merkez Bankası FED'in temel gösterge faiz oranlarını indirmesinin, kendilerinde, "Bu karar bizi rahatlattı, biz de faiz indiririz." şeklinde bir düşünceye yol açmadığını vurguladı. Yılmaz, gelişmekte olan ülkelerin ABD ekonomisindeki problemlerden kendilerini koruyabilecekleri tezine katılmıyor. Ancak dalgalanmadan etkilenmenin derecesinin ülkeden ülkeye farklı olabileceğini belirtti. Mali disiplinsizlik ve gevşemenin 'felaket' olacağını vurgulayan başkan, global kredi imkânlarında daralma görülürse, cari açığın yavaşlayacağını; ancak kısa vadede para politikası veya kurla açığın düzeltilmesinin söz konusu olmadığını kaydetti. Yılmaz, taşınma tartışmalarıyla ilgili olarak da, "Merkez Bankası'nın kredibilitesi sarsılmamalı." dedi. Bu arada banka, geçen yıl enflasyon hedefinin aşılması nedeniyle hükümete yazacağı mektubu 31 Ocak'ta açıklayacak.

'Hükümetin önceliği reformlar olmalı'

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, dünya piyasalarında yaşanan ekonomik dalgayı, geçen yılın son çeyreğindeki sıkıntıların yansıması olarak görüyor. Davos'ta, Bloomberg TV'ye konuşan Sabancı'nın dalgalanmayla ilgili tespitleri şöyle: "Geçen yılın son çeyreğinde belirsizlikler ve bıçak sırtı bir durum vardı. Amerika ve Avrupa Birliği ekonomilerinde bir yavaşlama söz konusu. Bundan Türkiye ekonomisi de etkilenecektir. FED'in faiz indirimi ve emtia fiyatlarındaki baskının azalması gelecek aylarda olumlu etki yapabilir." Gelecek dönemin daha iyi geçeceğine inanan Sabancı'ya göre bu çerçevede AK Parti hükümetinin birinci gündemini reformlar oluşturmalı. 2007'nin seçim yılı olduğunu, yeni hükümetin kurulmasının ardından da gündemi, güvenlik konularının meşgul ettiğini aktaran Güler Sabancı, AB sürecinde de yavaşlama olduğunu düşünüyor. Sabancı, "Türkiye'de bir askerî müdahale olabilir mi?" yönündeki soruyu da, "Olabileceğini düşünmüyorum. Türkiye'de demokrasi artık çok güçlü. Uzun bir seçim süreci geçirdik; ama sonunda kazanan Türk demokrasisi oldu." şeklinde cevapladı. Holdingin enerji yatırımlarıyla ilgili olarak da, Türkiye'nin potansiyelini değerlendireceklerini söyledi.

 

--------------------------------------------------------------------------------

Bu yıl zirveye Türkiye damgası vurulacak

İsviçre'nin Davos kasabasında 37 yıldır yapılan Dünya Ekonomik Forumu toplantılarında dünyayı yönetenler yılın gündemini belirliyor. Siyaset ve ekonomi dünyasının önde gelen isimlerinin 23-27 Ocak arasındaki Davos randevusuna bu yıl Türkiye damgasını vuracak. Zirvede, Türk iş dünyasını, aralarında büyük holding patronlarının da yer aldığı 22 üst düzey yönetici temsil ediyor. Başbakan Erdoğan'ın gitmekten son anda vazgeçtiği zirvede hükümet adına da Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan temaslarda bulunacak.

Dışişleri Bakanı Babacan, 25 Ocak'ta '21. Yüzyılda Askerî Güç' konulu panelde konuşma yapacak. 26 Ocak'taki 'Türkiye'nin Önündekiler' konulu panele de Babacan'ın yanı sıra Akbank Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü Suzan Sabancı Dinçer ile Doğan Medya Grubu üst düzey yöneticilerinden Hanzade Doğan Boyner konuşmacı olarak katılacak. Siyaset ve ekonomi dünyasının önemli isimlerini buluşturan zirveye toplam 2 bin 500 kişinin katılması bekleniyor. Türkiye zirvede iki önemli organizasyona imza atacak. Doğuş Grubu, 25 Ocak Cuma günü vereceği resepsiyonda, dünyanın gelen isimlerine ev sahipliği yapacak. Sertab Erener ve Demir Demirkan'ın şarkılarıyla renklenecek resepsiyona katılacaklar arasında; Goldman Sachs üst düzey yöneticisi Lloyda C. Blankfein, Kuveyt Ulusal Bankası üst düzey yöneticisi İbrahim Dabdoub, Unicredit Grubu üst düzey yöneticisi Allessandro Profumo, Ernst and Young Başkan Yardımcısı Beth A. Brooke, Cera üst düzey yöneticisi Daniel Yergin, Coca Cola üst düzey yöneticisi Muhtar Kent ile British Airways Genel Sekreteri Robert Webb gibi isimler dikkat çekiyor.

26 Ocak Cumartesi tarihinde de Türkiye, Fransa ile birlikte zirvenin kapanış galasını düzenleyecek. Türk sivil toplum kuruşları tarafından organize edilecek '360 Derece Türkiye' adı verilen gecede, Türkiye'nin kültürel mirasları tanıtılacak. Uluslararası zirvenin kapanış gecesine Türkiye'nin ortak olmasında; Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Doğan Yayın Holding üst yöneticisi Mehmet Ali Yalçındağ, Akbank Murahhas Âzâsı Suzan Sabancı Dinçer ve Koç Holding Bilgi Grubu Başkanı Ali Koç'un girişimleri etkili oldu.
 
zaman

Bu haber 431 defa okundu.