Pamuk'u yargılama hevesi kursakta kalır!

24 Ocak 2008 08:31 tsi
Her Türk'ün Orhan Pamuk'un Ermeni ve Kürtlerle ilgili sözlerine dava açabileceği hükmünü veren Yargıtay kararı, zaman aşımına takılacak. Fakat bu karar emsal oluşturduğundan, düşünen, konuşan, yazan herkes binlerce dava tehdidi altında kalacak.

Yazar Orhan Pamuk'a "her Türk'ün dava açıp tazminata mahkum ettirebilmesi"nin kapısını aralayan Yargıtay kararı kılpayı alındı. 4.Hukuk Dairesi'nin Başkanı dahil, üç üyenin oyuyla alınan karara biri kadın iki yargıç karşı oy kullandı. Bu kararla yalnız Orhan Pamuk değil, düşünen, yazan, konuşan herkes binlerce tava tehdidi altına sokuldu.

Şişli 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararını "Davalının söylediği sözlerin davacıların vatandaşlık bağıyla bağlı bulundukları Türk milletine yönelik olması durumunda davacıların aktif dava ehliyetinin bulunduğunun kabülü gerekir..." gerekçesiyle bozan Yargıtay 4.Hukuk Dairesi, düşünen, konuşan, yazan herkesi dava tehdidlerine maruz bırakmış oldu. Yargıtay'ın kararının değişmemesi halinde, şehitlerle ilgili sözleri nedeniyle üç kuruşluk tazminata mahkum edilen Başbakan Erdoğan'la ilgili kararın onanması ve ardından binlerce davaya daha maruz kalması sürpriz olmayacak.

Taraf'ın edindiği metne göre, beş üyeli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, davayı reddeden mahkeme kararını üç oyla bozdu. Daire Başkanı Ülkü Aydın ile birlikte üye yargıçlar Mehmet Uyumaz ve Sadık Demircioğlu, bozma kararına imza atarak her Türk'e dava yolunu açarken Şerife Öztrük ve Ali Sezgin ise karara muhalif kaldı.

BAKAN DA BİR ŞEY YAPAMAZ

Pamuk aleyhine açılan davanın hukuk davası olması dolayısıyla TCK'nın 301. maddesi değişikliğinde olması beklendiği gibi bakanlık iznine bağlı değil.

Bu durumda Yargıtay'ın açmak istediği yol ancak Pamuk'a açılan davayı 2006 yılında reddeden Şişli 3.Asliye Hukuk Mahkemesi yargıcının direnmesiyle kapatılabilecek. Ancak bu durumda son karar Hukuk Genel Kurulu'ndan çıkacak ve bağlayıcı olacak.

ZAMAN AŞIMI

Yargıtay'ın kararından sonra Pamuk aleyhine yeni davalar açılıp açılmayacağını ise zaman aşımı süresi belirleyecek. Basın yoluyla işlenen suçlarda zaman aşımı ve dört aylık sürelere tabi. Ancak kişilik haklarına saldırı gerekçesiyle açılan tazminat davaları durum farklı. Borçlar Kanunu'na göre, dava açma süresi "zararın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl" olarak sınırlanıyor. Ancak bu süre on yıla kadar uzayabiliyor.

Pamuk'un bu davadaki sözleri 2006 yılına aitti. Şu durumda, bir yıllık süre esas alınacak ise, Pamuk için bundan sonra yeni dava açılması söz konusu olamayacak, açılsa da reddedilecek. Ancak Pamuk gibi diğer düşünce sahipleri sürekli dava tehdidi altında kalacak.

Taraf

Bu haber 273 defa okundu.