En Sıcak Konular

İran ve Kaide'ye karşı Sünni kalkanı!

27 Ocak 2008 22:23 tsi
İran ve Kaide'ye karşı Sünni kalkanı! İşgal sonrası Irak'ta Şii ve Kürtlerle yakınlık kuran ABD, İran'la çekişmesi çerçevesinde yüzünü Sünni gruplara dönmeye başladı. Irak'ta pek çok Sünni grup işgal güçleriyle işbirliği içinde Kaide'ye karşı da savaşmaya başladı. Peki ABD'nin Sünniler ü

Muhammed Seyyid Rısas/ Radikal

Ortadoğu'daki ABD-İran çekişmesi 2005 yazından bu yana bölgesel tabloyu çiziyor ve bölgenin ritminin belirlenmesine esaslı katkı sağlıyor. Bu çekişme ayrıca, Annapolis konferansında zirveye çıkan 'çözüm' ilgisi veya İran'la mücadelede Türkiye'nin rolünün genelleştirilmesi gibi yeni Amerikan politikalarına yol açtı. Bunu, ilki Kerkük referandumu konusunun ABD'nin önüne konulması olan 'Kürt faturaları' izledi.

2007 başlarından beri, silahlı Irak direniş güçlerinin bildirilerinde 'Irak'ta iki işgal -ABD ve İran- bulunduğu ve ikincisinin daha tehlikeli' olduğundan dem vuran yeni bir söylem görülmeye başlandı. Buna, '1920 Devrimi Tugayları' ve 'İslam ordusu' gibi esaslı direniş örgütlerinin, Kaide'yle Anbar, Diyala, Bağdat'ın güneyi ve batısında çatışmaya girmeye başlaması eşlik ediyor. Bu çatışmalar, Baasçılarla İslamcıları içeren ve en büyük direniş örgütü sayılan 'Irak İslam Ordusu'nun Amerikalılarla görüştüğüne dair haberlerle eşzamanlı gerçekleşti. Hal böyleyken, Amerika'nın, geçen bahar Beyaz Saray'da tek başına ağırlanan Irak Sünni İslam partisi lideri Tarık El Haşimi'nin rolüne yoğunlaştığı gözlemlendi. Oysa geçen dört yıl boyunca, Amerikan vitrininde sadece Iraklı Şii ve Kürt liderler vardı.

Görünen o ki, o günlerden bu yana Irak'ın Sünni çevreleri, Bağdat'ın 2003'te düşmesi sonrası Şii ve Kürtlerin iktidara gelmek için kullandığına benzer bir fırsatın var olduğunu düşündü. Bu fırsat Iraklı Sünnilere, Washington-Tahran çekişmesini ve ABD'nin 2003'teki tablonun aksine bugün Türkiye'nin bölgesel rolüne ihtiyaç duymasını kullanarak, 'saf dışı' edilmiş durumlarını düzeltme veya kökünden değiştirme imkânı verebilir. 2003'te Washington ve Tahran Saddam Hüseyin'e karşı uyum içinde davranmıştı; Türkiye meclisinin savaşın başladığı 20 Mart 2003'ten üç hafta önce AKP lideri Tayyip Erdoğan'a karşı çıkarak Amerikan güçlerinden Irak'a saldırmaları için topraklarından cephe açma izni vermemesi nedeniyle de Iraklı Kürtler etkinlik kazanmıştı.

Milisleri Irak'ta ağırlığa sahip bir güce dönüşen Sünni 'Sahva' (Uyanış) örgütünün ortaya çıkışını da bu gelişmelerden bağımsız yorumlamak mümkün değil. Bu Sünni örgüt Kaide'nin Anbar, Bağdat'ın bazı bölgeleri ve Azamiye bölgesinden kovulmasına katkıda bulundu. Şu an da Diyala bölgesinde Kaide'yle çarpışıyor.

Bu oluşumun direniş içindeki örgütlenmelerin veya aşiret güçlerinin vitrini olduğuna dair göstergeler bulunsa da, Irak İslam partisi çatısı altında yer alıyor olması uzak ihtimal değil.

Direnişin sonunun başlangıcı mu?

Irak İslam partisinin ve lideri Tarık El Haşimi'nin eğiliminin, Amerikalılara Irak'ta bir 'Erdoğan modeli' sunmak istiyormuş gibi görülen uluslararası İhvan (Müslüman Kardeşler) hareketinin eğilimlerinden de ayrı tutulması mümkün değil. Bu eğilim, Ankara'da AKP kanalıyla yaşanan benzer alternatifleri pazarlamak için Washington'la bir hat kurmayı hedefleyen Suriye ve Mısır'daki 'Müslüman Kardeşler' eğilimlerinden uzak değil.

Bütün bunlar, ABD işgaline karşı sosyal tabanını Iraklı Arap Sünniler arasında bulan direnişin sonunun başlangıcına yol açacak mı? Bu durum savaş ve işgal karşısında bölünmüş olan bir toplumda, işgale karşı başarılı bir direniş yapılandırmanın mümkün olmadığı anlamına gelmez mi? Üstelik bu toplum şu an işgal sonrası ulusal bir birlikteliğe veya görüş yakınlaşmasına sahip değilken... (



Bu haber 447 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,550 µs