En Sıcak Konular

"Türkiye'nin yüzde 80'i Gaffur'dur"

29 Ocak 2008 11:20 tsi
Peker Açıkalın ''Maskeli Beşler Kıbrıs'' çekilirken Şafak Sezer’le yaşadığı tartışmayla ilgili ''Kimseyle polemiğim olmadı, olamaz da. Çünkü böyle bir kompleksim yok'' diyor

Geçen yıl ''Avrupa Yakası'' dizisinde canlandırdığı ''Gaffur'' karakterindeki başarısıyla, dizi, reklam ve filmlerin bir anda en çok aranılan oyuncularından biri haline gelen Peker Açıkalın, şu günlerde başrolünü oynadığı ''Maskeli Beşler Kıbrıs'' ve Joe Dalton’u seslendirdiği ''Red Kit : Batıya Hücum'' filmleriyle gündemde... Tiyatrocu olma hayaliyle daha 13 yaşında evi terk edip bu uğurda yaşam mücadelesi verdiğini anlatan Açıkalın, ''Bu yaşıma kadar bu yolda ailemin manevi desteği ve toplumdan aldığım olumlu eleştiriler doğrultusunda sanat yaşamıma devam ediyorum.'' diyor.

''Maskeli Beşler''in serisinin üçüncüsü ile seyirci karşısındasınız. Bu başarıyı bekliyor muydunuz?

Serinin ilk filmi ''Maskeli Beşler İntikam Peşinde'', ikincisi de ''Maskeli Beşler Irak''tı. Oyuncu kadrosu Hababam Sınıfı filmleriyle yürüyen bir kadroydu. İlk filmin devamının çekilmesinin nedeni seyirci beğenisiydi. Bu piyasanın ayakta durması ve işleyişe geçebilmesi için her türlü filmin seyirciyle buluşmasından tarafım. Gençleri, çocukları ve bizleri seven kitleyi baz alarak film yaptığınızda seyirciyle barışık oluyorsunuz. ''Maskeli Beşler Kıbrıs'' da, bu anlamda seyircinin büyük bir ilgisiyle karşılaşacağını umduğum bir film.

''Maskeli Beşler Kıbrıs'', kaçıncı filminiz?
Bu, benim altıncı filmim.

Filmin çekim aşamasında Şafak Sezer ile yaptığınız kavga konuşuldu. Neydi aranızdaki mesele?
Benim hiç kimseyle polemiğim olmaz ve olamaz da... Çünkü böyle bir kompleksim yok. Ama eğer ki, bu tür polemikler ortaya çıkıyorsa bunlar da bazı gerçek payları olabilir. Herkes birbirinin arkasından ya da yüzüne karşı istediğini söyleyebilir. Ama topluma karşı sanatçı olarak kendinizi lanse ettiğiniz zaman siz duruşunuzla, kamera arkasındaki görüntünüzle, kişiliğinizle, özel yaşamınızla Türk toplumuyla barışabilirseniz insanlar sizin filminize giderler. Dolayısıyla benim böyle bir problemim olmadı. Bu saatten sonra da olacağını da zannetmiyorum.

Şafak Sezer’le kavganızın filmin adı söylendiğinde ilk akla gelen şey olması sizi nasıl etkiledi?

Bundan sonraki projelerde daha dikkatli olacağız. Bütün oyuncularla oynamak ya da istediğimiz filmleri yapmak için bireysel çabalarımızla insanlara bu kamera arkası olaylarını, kulis dünyasını, vadideki ekmek kavgasını fazla yansıtmadan, yerinde bir duruş göstermeye çalışacağız.

''Düşük tansiyonla dizi çektim''

Hiç bir ikili olarak ortaya çıkmayı düşündünüz mü?

Özellikle ''Ekmek Teknesi'' ve ''Avrupa Yakası''nda kiminle oynadıysam bizi ikili olarak almak istemişlerdi. Fakat bugüne kadar hiç kimseyle bir ikili olarak çalışma fikirim oluşmadı. Açıkçası ben ekip ruhuna daha yönelik bir oyuncu eğitimine ve anlayışına sahibim. Dolayısıyla karşımda oynayan oyuncunun kriterleri ilk önce dürüst olması, güvenilir olması alt yapısının sağlam olması ve nereden geldiğinin bilmiş olması gerekiyor. Herkes kendisini bu eleştiriye karşı savunma ihtiyacı hisseder ama ben hiç kimseyi kendime baz alarak hareket edip filmlerimi ve dizilerimi yapmadım. Mesela, Engin Günaydın ile oynadığım ''Avrupa Yakası''ndaki o karakterlerin o çatışması bizim için inanılmaz zevkli bir dönemdi. Dolayısıyla o başarı getiren unsurlardan biri o, oynadığınız arkadaşınızla özel hayatınızda da çok kaliteli bir arkadaşlık düzeyi de olması gerekir. İş devam ederken kuliste böyle rahatsızlıklar olduğu zaman insanların kulağına gidiyor. Çünkü herkes birbirinin hakkında bir sürü şey söylüyor.

Bugüne kadar sanat yaşamınızda sizi en çok ne heyecanlandırmıştı?

''Amerikalılar Karadeniz’de 2'' filminde Metin Akpınar ile oynayacağımı duyduğumda heyecanlanmıştım. Çünkü kalbim duracak sandım.

Oyunculuk kariyeriniz boyunca karşılaştığınız zorluk neydi?

2002 senesinde ölümcül bir ameliyat geçirdim. ''Kolay Para'' filminde zatürree olmuştum ve aort damarım değişmişti. Rahmetli Savaş Dinçel’in başına gelen olay benim başıma gelmişti. 150 gün bir yoğun bakımdan sonra doktorların ve Allah’ın sayesinde kurtuldum. Sanat yaşamıma devam etmek beni hayata bağlayacaktı. Osman Sınav tarafından bana ''Ekmek Teknesi'' teklif edildi. Sağlığımı etkileyen çok zor şartlarda bu diziye başladım ve o kış benim için çok zor geçmişti. 180 nabız ve çok düşük bir tansiyonla o diziyi tamamlamıştım. Çok başarılı bir dizi olarak sanat yaşamımda yer almıştır ''Ekmek Teknesi''..

Ameliyattan sonra yaşantınız nasıl değişti?

Dünya tıp literatürüne geçen bir ameliyattan çıktıktan sonra devamlı kontrollü ve çok sağlık bir biçimde yaşamanız gerekiyor. Dolayısıyla sporumu yapıyorum. İçki ve sigara kullanmıyorum. Yaşım ve sorumluluklarım itibariyle iki yaşındaki kızım Perim Yakut ve yedi yaşındaki Narin Şeker’in geleceğini hazırlayabilmek için kendimi fazla yormadan insanları mesleğimle mutlu etmeye çalışıyorum.

Bu sezon yeni bir dizi ile seyirci karşısına çıkacak mısınız?

Zaten gördüğüm kadarıyla dizi yapmama gerek yok. Çünkü benim ''Avrupa Yakası’nda oynadığım 36 bölüm maşallah günde 12 kez tekrarlanıyor, fenomen oldu. Açıkçası ''Avrupa Yakası'' çok başarılı bir dizi olduğu için öyle bir projede yeni bir soluk olarak insanlar bana çok ilgi gösterdi. Bunun yanında seyirciyle olan 25 yıllık bağlantım ve gönül bağının da etkili olduğuna inanıyorum. Sonuçta halk, ''İner misin, Çıkar mısın?'' yarışmasında meşhur olmuş bir oyuncu adayı olarak değil, 25 sene önceden tiyatrocu olarak bildiği Peker Açıkalın’ı Gaffur olarak bağrına basmıştır.

''Avrupa Yakası''ndan ayrılmanızla ilgili bir çok spekülasyon ortaya atılmıştı...

Gaffur gibi bir karakter yarattığınızda, bir süre önce posterinizi verenler, diziden ayrıldığınızda sizin tehlike arz eden biri gibi gösterilmesinizi ima edecek kadar ileriye gidebiliyorlar. Sonuçta Türkiye’nin yüzde 80’i Gaffur’dur ve insanların Gaffur’a olan yaklaşımındaki en önemli unsur Gaffur’un bugün herkesin kaybetmiş olduğu samimiyet ve birebir ilişki kurabilme yeteneğini en doğru biçimde ifade etmesidir. Toplum Gaffur’u çok benimsedi. Dolayısıyla Gaffur herkesin gönlündeki köydedir. Şu anda benim 450 ayrı kartpostalım yapılmış. Ben kendi kartpostalım olduğunu bile bilmiyordum.

''Keşke Mahsun’un filminde ufak bir rol oynayabilseydim''

Mahsun Kırmızıgül’ün ''Beyaz Melek'' filmi vizyona girmeden önce çok eleştirildi. Siz bu konuda ne düşünüyor musunuz, filmi izlediniz mi?
Mahsun Kırmızıgül’ün böylesine önemli bir toplumsal konuyu gündeme getirip o kadar oyuncuyu toplayıp film çekmesini alkışlamak gerekiyor. Allah kimseyi yaşlılığında o filmdeki gibi bir duruma düşürmesin. Mahsun’u gerçekten tebrik ediyorum. Onunla yapılan bu işte yürüyen bütün tiyatrocu duayenlerimizi ayakta alkışlıyorum. Keşke ben de ufak bir rol oynayabilseydim.

HÜRRİYET

 



Bu haber 552 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    6,735 µs