En Sıcak Konular

‘Ekü-manik’ depresyon: Türk oyunu tutar mı?

29 Ocak 2008 15:42 tsi
‘Ekü-manik’ depresyon: Türk oyunu tutar mı? Yunanistan Başbakanı’nın Türkiye ziyareti ve devamında Ankara’dan gelen ‘açılım’lar mercek altına alınmalı. Zira karşılıklı söylemler ve semboller bu gezinin finalinin nefes nefese olacağını gösteriyor. Resmin iyice büyütülmesi ve

Yunanistan Başbakanı Karamanlis’in Türkiye ziyareti sırasında sarf ettiği ve bizzat Başbakan Erdoğan’ın yüzüne söylediği, “Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılması ve Patrikhane’nin ekümenikliğini sizin Avrupa pasaportunuzdur” sözleri öncelikle diplomatik nezaket açısından kritik edilmeli.

Çünkü bu sözlerin söylenmesini engellemek gibi bir durum yok ama en azından, evet en azından üsluba itiraz edilmemesi eleştiriye açık bir hal yaratıyor. Bu sözlerin tersten okunması, “bunları yaptınız, yaptınız, yapmadınız AB’ye giremezsiniz” demek.

Başta Yunanistan Başbakanı olmak üzere elbette kimsenin Türkiye’ye bu “stili” kullanma hakkı bulunmuyor. Yine de bu estetik konu işin belki de en önemsiz yanı.

Yaklaşık yarım yüzyıl aradan sonra gerçekleşen bu ziyaret, belli ki bu iki konu üzerine oturuyor. Ruhban Okulu ve Ekümeniklik tartışması. Peki Ankara bu ikili “rica”ya nasıl yanıt veriyor?

Ankara’nın yanıtı: OK!

Ertuğrul Özkök’ün bugün yayınladığı, “bir ziyaretin gayri resmi tutanakları”ne göre, Türk hükümeti Ruhban Okulu’nun açılacağı yolunda Karamanlis’e söz vermiş. Bu konuda Genelkurmay’a da bir yazı yazılmış ve karşılık olarak da Yunanistan’daki Türklerin dernek kurma hakkı istenmiş.

(Mecburi bir not düşüp ana konumuza devam edelim. Ekümeniklik ve okul meselesinin sadece devletler hukuku açısından değil, politik, dini, kültürel, sosyal, diplomatik ve ekonomik boyutları bulunuyor. Yani karşılıklı tavizlerin eşit olmadığı söylenmeli.)

Şimdiye değin çok tartışılan “ekümeniklik” meselesinde de farklı bir pozisyonlanma olduğu anlaşılıyor. Başbakan’ın “Ekümeniklik Ortodoksların iç meselesidir” sözü bu bağlamda okunabilir.

Ancak bu pozisyona nasıl gelindiği önemli. Yani ne düşünüldü de bu bakış açısı geliştirildi sorusu önemli. Başbakan Karamanlis ziyaretlerinden birini CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yaptı.

Ruhban Okulu meselesi orada da gündeme geldi ve Baykal, “Siz Ortadoks bir ülkesiniz. Biz laik bir ülkeyiz. Ruhban Okulu’nda dini eğitim kapısını açarsak, içeride bazı tarikatlar da aynı taleple kapımıza dayanabilir. Bu da bizi nereye götürür bilemiyorum” itirazına örneği hükümetin nasıl bir yanıtı olduğu belli değil.

‘Teferruatlar’!

Gezi ve bu iki konu ile beraber parallelik kurul(a)mayan ama aslında “güncel” konulardan biri de TBMM görüşülecek olan “Vakıflar Yasası”. Bu yasanın geçmesi halinde Patrikhane’nin geniş mülk ve gelirle sahip olacağı biliniyor.

Konuyla ilgili bir çok yetkin zihne göre, bu yasa ile birlikte ekümeniklik de gelirse, Patrikhane çok boyutla ve sağlam bir etkinliğe sahip olacak.

Ekümenik Patrikliğin uğradığı eleştirilerden birinin asal kaynak noktalarından biri de Lozan meselesi. Lozan’ın bu statüye karşı durduğu tezi hala ortada bulunuyor.

Başbakan Erdoğan’ı “iç meseledir” sözleri ise üzerinde ayrı durulması gereken bir çıkış. Dışişleri Bakanı Babacan’ın liderini destekleyen sözleri de aynı çizgide. Bu iç meselenin ne anlama geldiği de belli; yani Ankara diyor ki, “Konu Hıristiyan Ortodoksları’nın sorunudur. Onlar anlaşırlarsa bizim için sorun yok.”

Bu Türkiye’yi işin içinden “sıyıran” ve topu biraz da taça adan yaklaşımın ardında ne var? Ortodoksların anlaşması şu demek; Rusya’daki patrik ile Fener Rum Patriği anlaşması lazım”!

Peki bu mümkün mü? İşte Ankara’nın ekümeniklik konusundaki planının bu soruya dayandığı anlaşılıyor. Ankara iki patrikliğin anlaşamayacağına güveniyor. Esasen konjontür de bu tezi destekliyor.

Zira iki patriklik arasında kökleri eskiye dayanan bir çekişme var ve bunan hallinin müşkil olduğu söylenebilir. Ama ya tersi olursa?

Papa başarır mı?

İşte bu kritik bir soru. Anımsanacağı üzere Papa kısa bir süre önce Türkiye’ye gelmiş ve iki kilisenin bir araya gelmesi konusunda sağlam bir ilk adım atmıştı. Daha sonra bu yolda ilgi çekici ve sonuç alıcı adımların geldiği de izlendi.

O günlerdeki gelişmeleri yakından izleyenlerden biri de Kremlin’di. Türkiye bu tabloyu okumakta biraz geç kalmış ve konuyu genellikle “medeniyetler buluşması” bağlamında ele almıştı ama Vatikan için önemli olan Patriklikti.

Kremlin bu yüzden-soğuk savaş döneminde Polonya üzerinden başına açılan dertleri de anımsayarak-gardını aldı ve Rusya’daki kiliseliri hükümet emri ile birleştirdi. Yani kısaca, “biz bu tür bir yakınlaşmaya karşıyız” dedi.

İşte Ankara’nın güvendiği de bu. İkiz patrikliğin uzlaşamayacak olması. Ama şu unutulmamalı; Vatikan ile Patrikhane arasında da “aşılamaz” sanılan engeller hatta dini inanç ayrılıkları vardı.

Ya iki patriklik anlışır ve ekümenikliğin sınırlarını ve gücünü geliştirirse? İşte bu soru soruldu mu bilinmiyor. Bilinmeyenden korkmak ise insanın doğal özelliklerinden biri. 



Bu haber 684 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,479 µs