başörtüsü çelişkisi | " /> başörtüsü çelişkisi | "/>

En Sıcak Konular

Demokratların başörtüsü çelişkisi

30 Ocak 2008 20:55 tsi
Demokratların başörtüsü çelişkisi Üniversitelerde başörtüsü yasağının AK Parti-MHP uzlaşısıyla kaldırılma aşamasına geldiği bugünlerde, yasağa karşı çıkan kimi liberal ve demokrat kalemler, hizmet verenlere yasağın devam etmesi gerektiğini yazdılar. iyibilgi demokrat geçinen bu kalemlerin

Önce Baskın Oran bağımsız aday olduğu 22 Temmuz seçimleri öncesinde dile getirdi: "Hizmet alan takabilir, hizmet veren takamaz" diye. Şimdi yasak AK Parti- MHP uzlaşısıyla kaldırılma noktasına gelince aynı tartışma açıldı. Kimi demokrat geçinen yazarlar, yasağın kamu çalışanları için sürmesi gerektiğini yazdılar. Gerçi AK Parti de, MHP de hizmet verenlerin başörtüsü takabilmesinden yana değil ama, bu, "yetinme" meselesi. Önce üniversitelerdeki ayıptan kurtulmak lazım. Bu normal. Fakat demokratların böyle yazmasını iyi irdelemek lazım.

***

Nasıl ki üniversitelerde vd. kamusal alanlarda başörtüsü yasağını destekleyenlerin “evde, tarlada, özel alanda taksınlar ama okulda, kamusal alanda çıkartsınlar” söyleminin altında başörtülülerin kendileriyle eşitlenmesine karşı olmak yatıyorsa; aynı saikin “kamu hizmeti alırken taksınlar, ama hizmet verirken çıkartsınlar” söyleminin de altında yattığını söylemek mümkün.

Yani, her ikisinde de başörtülünün hiyerarşi merdivenlerini tırmanmasına bir tepki olduğu söylenebilir. Dolayısıyla kamu hizmeti alırken baş açtırmayla, hizmet verirken açtırma arasında fark yoktur. Çünkü ikisi de hak ihlalidir. Hizmet vermek/çalışmak da, hizmet almak gibi haktır...

Öte taraftan, bu talebi dillendirmek, başörtüsünün niye takıldığından bihaber olmaktır; hizmet almak için başörtüsünü çıkarmayanın, pek ala hizmet vermek için de çıkarmayacağını öngörmemektir.

“Başörtüsünü çıkarmayacaksa, hizmet veremez” demek, devleti öncelemenin yanı sıra, kişileri kimlikleri, tercihleri dolayısıyla işsiz bırakmak ve dışlamaktır. Çünkü tıp fakültesine giden elbette doktor; hukuk fakültesine giden hakim, savcı, avukat olacaktır.

Hizmet vermek için başı açıklığın şart koşulmasının meşrulaştırıldığı önemli nokta, devletin çalışanlarının giyimleri üzerinde söz hakkı olduğu iddiası.

Bu açıkça, “doğru bilgiyi güçte bulan” otoriter zihniyet içinden, devleti önceleyen ve hizmet alanla veren arasında, hizmet veren lehinde bir hiyerarşiyi normalleştiren ve aynı zamanda hizmet verenin de özgürlüğünün kısıtlanmasını da meşru gören bir bakış.

Ki devletin çalışanları üzerinde söz hakkı olduğunu söylemek, demokratlığın pek ala devletin vatandaşları üzerinde söz hakkı olmadığı iddiasını da çürütür. Nitekim bu noktada “devlet mi toplumun sınırlarını belirlemeli, toplum mu devletin sınırlarını belirlemeli” krtik sorusuna verilecek tutarlı cevap, “devlettir” olacaktır.

Diğer önemli nokta, hakem konumuna çekilen devletin tarafsız olması gerektiği söylemi.

Birincisi, başı açıklık, kendiliğinden nötrlük ve tarafsızlık, kimlikler üstü bir pozisyon değildir.

İkincisi, bu bakış, başörtülülerin tarafsız davranamayacağını varsaydığından, bir oryantalizm söz konusudur ve ima edilen şudur: “Tarafsız olmak için, Batılı gibi giyinmek gerekir.” Ancak doktor, polis, hakim, savcı, avukat gibi mesleklerde giyilen üniformalar tarafsızlığın ve mesleki gereklere bağlılığın ifadesidir zaten.

Yok eğer kastedilen, “başörtülülerin tarafsız davranamayacağı” değil de, hizmet alan başı açıkların başörtülülerden alacağı hizmetin tarafsız olmayacağı kanaatini taşıyacağı ise, toplumda bir başörtülü-başörtüsüz ayrımcılığı olduğu varsayılmaktadır ve bu ayrımcılık normal görülerek, giderilmesi yönünde çaba harcanağı yerde; yeniden üretilerek, devamı istenmektedir.

Ayrıca, başı örtülünün tarafsız davranacağı varsa, mesleki liyakatları yeterli değilse, hizmet vermek için başını açtıktan sonra da öyle davranacaktır. Bari onun özgürlüğü kısıtlanmamış olsun; tarafsız davranamamanın cezası mesleki içtihat içinden verilmiş olsun... Demokratlık için özgürlüğü kısıtlamanın bahanesi olmaz, hele bu bahane devleti merkeze alarak hiç olmaz...

www.iyibilgi.com analiz İlhan Döğüş



Bu haber 445 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,448 µs