Asıl devletçiler devleti aşağılıyor

30 Ocak 2008 22:25 tsi
Zaman gazetesinin yorum sayfasında yayınlanan yazısında Araştırmacı-Yazar Faik Akçay meseleyi derinden yakalamış: Asıl devlet ve Türklük adına cinayet işleyenler, darbe planları yapanlar Türkiye'yi dünyaya rezil ediyorlar ve devleti, Türklüğü aşağılıyorl

Faik Akçay/Zaman

Devleti aşağılamak nasıl olur? 
 
Türklük, Türk ulusu, devlet, yasama ve yargı organları, kolluk güçleri, cumhuriyet gibi kimlikler, kurumlar, birilerinin eleştirmeleriyle, eksiklerinin söylenmesiyle, yaptıklarının açık bir biçimde tartışılmasıyla aşağılanamaz, küçük düşürülemez, yerilemez.

Tersine eleştirilmeleri, doğru ya da yanlışlarının söylenmesi, kendilerini yeniden üretmelerini, daha güçlü kurumlar durumuna gelmelerini sağlar. Türklüğü aşağılamak, Hrant Dink'i, Rahip Santoro'yu öldürmekle yapılır. Malatya'da İncil basıyorlar gerekçesiyle, insanları tavuk keser gibi keserek yapılır. Türkiye dünyanın diline böyle acı olaylarla düşürülür. Türklüğü kötü gösterecek tanıtımlar, Nobel ödülü alan Orhan Pamuk'u yurtdışına kaçırarak yapılır. Devletin kolluk güçlerini, askerini, polisini aşağılamak, Türkiye'nin uluslararası üne kavuşmuş yazarlarına, düşünürlerine kurşun sıkan katili bir kahraman gibi karşılayarak, birlikte fotoğraflar çektirerek yapılabilir. Türk askerinin dünya kamuoyunun gözünde değer yitirmesi; 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997 gibi demokrasiyi askıya alma girişimleriyle gerçekleşti, Nokta Dergisi'ni basarak, tüm bilgilere, bilgisayarlara el koyma gibi kitle iletişim organları üzerinde baskı kurma eylemleriyle oldu.

Türklüğün tüm dünyaya kötü gösterilmesi, Susurluk'un, Kahramanmaraş olaylarının, Çorum olaylarının üstünü örterek, gerçeklerinin ortaya çıkmasını engelleyerek sağlanır. Türklüğü geçmişiyle yüzleşmekten kaçırarak aşağılayabilirsiniz. Cumhuriyet yönetimi, çağın yönetim algısına uygun olmayan adımların atılmasıyla kötülenebilir. Türklüğü küçük düşürmek, bu çağda düşünceyi suç saymakla, Atilla Yayla ve daha birçok yazarı, çizeri, düşünürü, sanatçıyı yıldırmak, yargı organlarının kapılarında süründürmekle sağlanır. Türklüğü küçük düşürmek, farklılıkları koruma, onları toplumsal yaşamın bir zenginliği olarak görme yerine, TCK 301. maddesi gibi yasal düzenlemelerle farklılıkları keskinleştirme çabalarını sürdürmekle sağlanabilir. Türklüğü küçük düşürmek, demokratik bir sistem getirmemekte direnmekle gerçekleştirilebilir.Yargıyı küçük düşürmek, dur deyince durmayıp kaçtığı için kafasına kurşun sıkarak gencecik insanı öldüren polisi, ilk duruşmada salıvererek sağlanabilir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde kazanılan davalarla yargının kötü duruma düşürülmesiyle yaşama geçebilir. Yargının saygınlığı, Türk ulusu adına karar veren yargı organlarının Hrant Dink'e tetiği çektirenleri koruyup, tetikçi bir zavallıyı yargılama çabalarıyla yara alır. Devlet kurumlarını aşağılama, devletin hantal yapısına sıkı sıkıya sarılarak, çağdaş devlet yapılanmasına direnmekle sağlanabilir.

Suç ve suçluyu övmek, gerçek suçluların ortalıkta dolaşmasına karşın, bunların yerine maşaları tutukevinde süründürmekle gerçekleştirilebilir. Türk kanı, kan akıtanların suçlu koltuğuna oturtulmasıyla temizliğini koruyabilir. Türklüğü aşağılamak, tüm etnik, dinsel, dilsel kimlikleri yok sayarak, dışlamaya çalışarak, iterek, üstünü kapatarak, Türk kimliğini öne çekme çabalarıyla gerçekleşir. Devletin aşağılanması, her türlü devlet aygıtını hesap verebilir olmaktan uzak tutarak, koruma duvarları arkasında gizleyerek yapılır. Gazeteciye, izlediği mitingde atılan sloganları kolluk güçlerine bildirmediği için dava açılarak sağlanır. Devletin saygınlığını, Cumhurbaşkanı'nın kuşkulu biçimde ölmesinin, Jandarma Genel Komutanı'nın özel uçağında paramparça olmasının nedenlerini ortaya çıkaramamak, kamuoyunu rahatlatacak, kuşkuları giderecek düzeyde açıklama yapamamak aşındırır. Kolluk güçlerini kötü duruma düşürmek, bir genci öldürdükten sonra, kendisini vurdu, uyuşturucu kaçakçısıydı, 148 promil alkollüydü gibi suçlar atarak, haksız yere öleni bir de suçlu duruma düşürmeye çalışarak sağlanır. Polisle tartışmaya kalkanı karnından vurarak yapılır. Parkta oturan insanı tekmeyle öldürerek sağlanır.

Bu ülkeyi, ulusumuzu, kurumlarımızı, değerlerimizi anayasalar, yasalar çıkararak değil, saygın işler yaparak koruyabiliriz. Yasalardan önce, insanlığın ulaştığı uygarlığı içselleştirecek algı değişikliği geçirmemiz gerekmektedir. Çağdaş yasalar yapma, bunları uygulama her şeyden önce bir algı düzeyi gerektirmektedir. 301. madde "öyle olmalı"," böyle yamanmalı" gibi boş uğraşları bırakarak, çağdaş bir toplum olmamızı sağlayacak algı değişikliğini yaşama geçirmeye, bunun yasal altyapısını oluşturmaya başlayalım. Günümüzün bize dayattığı gerçeklik budur. 
 
*Araştırmacı-Yazar

Bu haber 611 defa okundu.