4444 kez 'Çiyse laiktir laik kalacak'

31 Ocak 2008 13:51 tsi
Sivilay abla, gençlerin dertlerine derman olmaya devam ediyor. Güzin abladan farklı olarak Sivilay Abla, politik ve sosyolojik konulardaki sorunlara ışık tutuyor. Bu hafta Sivilay Hanım'a yazanlardan biri Çiyse. Çiyse üniversiteye giren başörtülülerin ke

Sivilay Abla/ Taraf

4444 kez 'Çiyse laiktir laik kalacak'

Bu hafta başörtüsü ile ilgili çok sayıda soru aldım. Kısaltarak buraya koyduğum sorularınıza kısa cevaplar vereceğim. Zira bugünlerde olan bitenler benim de ruh sağlığımı bozdu. Size ne kadar yararlı olacağımı bilemiyorum.

Soru: Türbanlılar neden babaannelerimizin taktığı gibi takmıyor. O zaman bir sorun kalmayacak. (Şebnem Balaban-Aydın)

Cevap: Şebnem kızım güzel söyledin. Örneğin benim torunlarım görücü usulüyle evlenmeyi düşünüyor. Belleri ağırınca kupa çektiriyorlar. Yemeklerinde vitadan başka yağ kullanmazlar.  Ancak ben örtülü olmadığım için başları örtme şansları yok. Bu konuda kara kara düşünüyoruz. Başlarını örtmeye karar verirlerse senin babaanneni onlara ödünç verir misin?

Soru: CHP Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal, "türban bizim geleneksel kıyafetimiz değil. Bir Arap üniformasıdır " diyor. Türk kızları neden geleneksel Anadolu giysilerini tercih etmiyor da bu Arap üniformasını giymekte ısrar ediyor? (Ankara Olgunlaşma Enstitüsü son sınıf öğrencisi)

Cevap: Baykal yine çok haklı. Halbuki biz sadece geleneksel kıyafetlerimizi giyeriz. Örneğin; blue jean Selçuklu döneminden kalma bir mahalli kıyafetimizdir. Göbek piercingi çok kadim bir şaman ritüelidir. Bildiğimiz tüm geleneksel Anadolu kıyafetlerinde sırt dekoltesi standarttır. Ayrıca bu Arap kıyafetleri Suudi Arabistan'ın Bursa eyaletinde ve Mısır'ın Denizli kentinde dokunuyor. Ben de anlamıyorum niye bu ısrar?

Soru: Üniversitede Türbanı serbest bırakan kanun  çıkarsa kampusumuzun ve sınıflarımızın laikliğini korumak için ne yapmalıyız? (Rumuz: Doçent Dr. Kaygılı)

Cevap: Sayın Hocam, türbanlılar takımının hücum oyuncularını durdurmak için önce üniversite nizamiyesinde dokuz kişilik bir baraj kurun. Yine de barajı aşıp sınıfa girenler olacaktır. Örneğin; sınav tarihini değiştirin ama türbanlılara söylemeyi unutuverin. Bir şekilde sınavı öğrenip girenlerin kağıdını okurken yakın gözlüğünüzü bir türlü bulamayın. Bana ayrılan yer yetmediği için daha fazlasını sizin yaratıcılığınıza bırakıyorum.

Soru: Ben bir üniversite öğrencisiyim. Türbanlılar üniversiteye girerse üzerimde baskı kuracaklar ve beni de kapatacaklar diye çok korkuyorum. Acaba şimdiden ne gibi tedbirler almalıyım? (Çiyse)

Cevap: Sevgili Çiyse, Çantanda mutlaka biber gazı bulundurmalısın. Sana yaklaşıp beynini yıkamaya çalışan bir türbanlıyla karşılaştığında yüzüne sıkabilirsin. Tabi bu işi telepatik yollardan da yaptıkları oluyormuş. Tıpkı şofbenden zehirlenenler gibi hiç hissetmiyormuşsun. Bu konuda en tesirli şey bir zikir matik almak, otobüste, tramvayda, ders aralarında olmak üzere günde 4444 kez "Çiyse laiktir laik kalacak" çekmek.  

Platonik davet

Emine gibi dostun varsa düşmana ne gerek var

Bu haftaki konuğum Emine Şenlikoğlu.

Bugünlerde büyük gazete ve televizyonlarımız kendi kalesine gol atma konusunda maharetli oyuncuların peşine düştü. Aslında ilk benim aklıma gelmişti ama maalesef Fatih Altaylı benden önce davrandı. Emine Şenlikoğlu'ndan bahsediyorum.

Programı izlemeyenler için söyleyeyim. Beşiktaş maçında üç saat tezahürat yapmış da gelmiş gibi çatallanan bir ses, tepeden tırnağa siyahlar içinde, yüzünden düşen bin parça, kafası karman çorman bir kadın.

Sadece Teke Tek'e değil en az on köşe yazarına yetecek kadar malzemeler döküldü ağzından. "Laiklik dinsizliktir" dedi. "Laiklik kadın satmaktır" diye ekledi. "Üniversitede türban sorunu çözülürse biz nasıl propaganda yapacağız." diye açık açık hayıflandı.

Başörtülü olduğu için üniversitesine bin bir kılıkta girmeye çalışan ya da hiç giremeyen kızlar da ekran karşısında bu "laiklere şenlik" Emine'yi izlerken "böyle dostun olduktan sonra, düşmana ne gerek var" demekten kendilerini alamadılar.

Bu haber 3,515 defa okundu.